Romanlarında ve tiyatro oyunlarında Rus toplumunun portresini çıkaran Maksim Gorki, doğumunun 150. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor.

Dünya edebiyatında toplumsal gerçekçilik akımının  öncüsü olan Rus yazarın ‘Ana’, ‘Eylülün Gölgesinde’ ya da ‘Klim Samgin’in Hayatı’ en ünlü romanları arasındadır.

‘Ayaktakımı Arasında’, ‘Küçük Burjuvalar’ veya ‘Güneşin Çocukları’ ise dünyanın dört bir köşesinde sahnelenmiş tiyatro oyunlarından en ünlüleridir.  Gorki, birçok öyküsünde Rusya’da devrim öncesi ve sonrası yaşamı tasvir eder. 

Asıl adı Aleksey Maksimoviç Peşkov, olan Maksim Gorki  (1868 –1936) yoksul bir ailedendi. Otodidakt olan yazar, eserlerini Rusça’da ‘acı’ anlamına gelen ‘Gorki’ takma adıyla yazmaya başlamıştır.

PROLETER YAZAR

Güçlü sözleri seven Maksim Gorki lafını hiç esirgememiştir. Sosyal eleştiri içerikli tiyatro oyunlarını kapsayan eski dönemine ait edebe eserlerinde de bu özelliği görülür, 1907’de yazdığı ‘Ana’ adlı romanında da. Bu romanın kahramanı bir fabrika işçisi, yani gerçek bir proleter olduğu için roman Sovyet edebiyatının klasikleri arasında girmiştir.  

 

Gorki uzun yıllar Sovyetler Birliği dışındaki ülkelerde yaşadı, 18 Haziran 1936’da Moskova’da öldü.

ESKİ ÖYKÜLERİ YAYINLANDI

Maksim Gorki’nin romanları, öyküleri ve tiyatro oyunları 100’den fazla dile çevrildi. 150. doğum günü dolayısıyla Almanya’da 17 adet eski öyküsü ‘Holtva’da Kirmes’ (‘Jahrmarkt in Holtwa’) adı altında yayımlandı.

Bu öykülerde de devrim öncesi Çarlık Rusyası’nda büyük açlık yılları sonrasında dilenerek ve etrafı yağmalayarak dolaşan küçük yankesici ve kopukların basit yaşamından kesitler sunuluyor.