Çin tuzunun pekmez, nişasta veya şeker kamışı gibi ürünlerin fermantasyonu ile elde edildiğini söyleyen Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, “Monosodyum glutamat en çok gıda katkı maddesi olarak kullanılıyor. Birçok hazır paketlenmiş ürün içinde bu katkı maddesini görmek mümkün. E621 kodu ile paketli ürünlerde Çin tuzunu (MSG) görebiliyorsunuz.
212
Cips, işlenmiş et, balık, ketçap, mayonez, konserve ve hazır çorba gibi birçok gıdada görülüyor. Çin tuzunun zararı içerisindeki glutamattan kaynaklanıyor. Bu katkı maddesi vücuda girdiğinde reseptörler yoluyla beyin ve santral sinir sistemiyle etkileşime geçiyor.
312
Çin tuzunun bağımlılık yapma potansiyelinin olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, iştah merkezini uyararak doyma hissini de azaltıyor” diye konuştu.
412
Çin tuzunun hormon ve yağ dokularında bozulmalara neden olduğunu kaydeden İlhan, “Bu madde, insülin direncini arttırıyor. Dilde de tat duyusunu etkileşime geçirerek daha çok yeme konusunda vücudu uyarıyor. Kişilerde doyma hissi gelişmiyor ve iştah artışı gelişiyor. Beyinde oluşturduğu çeşitli toksit etkilerden dolayı alzheimer, parkinson, epilepsi (sara) gibi çeşitli hastalıkları oluşmasında önemli rol oynayabiliyor.
512
Çin tuzunun üreme fonksiyonları üzerinde de etkili olduğunu ortaya koyan çalışmalar devam ediyor. Yağ dokusunda insülin direncini arttırarak, hipertansiyon ve obezite gibi hastalıklara da zemin hazırladığı değerlendiriliyor” ifadelerini kullandı.
612
Bilim insanları ve sağlık çalışanları ile vatandaşlara büyük sorumluluklar düştüğünü dile getiren Doç. Dr. İlhan, sözlerine şöyle devam etti:
712
“Çin tuzu üzerindeki çalışmaların daha da artırılması gerekiyor. Ambalajlı ürünlerden uzak durmalıyız. Çin tuzu, hormon üretimi konusunda etkili olabilecek bir madde. Çocukları, yetişkinlere göre daha fazla etkiliyor. Çocuklarda davranışsal bozukluklara da sebep olabilir. Büyüme hormonu üzerinde de etkili olabileceği saptandı.”
812
Beslenme ve Diyet Uzmanı Yıldız Melek Aksoylu, “Monosodyum glutamat beşinci tat olarak ortaya çıkıyor. Yani lezzet veren tat olarak ortaya çıktı. Bir ürünü 10 gram yemek varken, 50 gram tüketiyoruz. Bazı ülkelerde gıda katkı maddesi, bazı ülkelerde aroma verici olarak kullanılırken bazı ülkelerde ise kullanımı tamamen yasaklanmış. En çok beyin sistemini etkiliyor. Beynimizi kontrol edemez hale gelirsek diğer organlarda etkilenir. Birçok ülkede bebek gıdalarında kullanımı yasaklandı” şeklinde konuştu.
912
Monosodyum glutamatın, çocukluktan itibaren çok fazla tüketildiği takdirde ileriki yaşlarda kişinin sinir sistemini bozarak birçok sağlık sorununa neden olabileceğine dikkati çeken Aksoylu, sözlerine şöyle devam etti:
1012
“Kişinin bir gün de almış olduğu toksik yük çok önemli. İçerisinde monosodyum glutamat olan ürün ikinci defa tüketilmeye başladığı zaman bünyeye zarar veriyor. Bu katkı maddesi yiyeceklerde kullanıldığında daha fazla tüketime mi teşvik ediliyoruz sorusu ortaya çıkıyor.
1112
Bu katkı maddesinin fazla tüketimi fazla kilo demektir. Fazla kiloyla beraber diyabet hastalığı ortaya çıkar. Kalp ve hipertansiyon hastalıklarına neden olabilir. Aldığımız ürünlerin içeriğini okumalıyız. Çin tuzu iştah merkezini tetikliyor. İştah merkezini kontrol edemez hale geliyoruz. Bu da beraberinde kiloya bağlı hastalıkları getiriyor.”
1212
Çin tuzunun bebeklerde ilk 4 yaş kullanımın yasak olduğunu vurgulayan Yıldız Melek Aksoylu sözlerini şöyle noktaladı:
“Kendimizin ve çocuklarımızın sağlığı için aldığımız gıdanın içeriğini okumalıyız. Çocukların yemeklerini belirli bir aya kadar evde yapmalıyız. Çin tuzu bir dönem bebek mamalarıyla gündeme gelmişti. Bebek mamalarında bazı markalar kullanıyor, bazı markalar ise kullanmıyor. (DHA)