Avustralya kemirgen istilasından tabiri caizse kan ağlıyor. Sosyal medyadan paylaşılan birbirinden korkunç görüntüler, ülkenin içinde bulunduğu korkunç durumu gözler önüne seriyor.
210
Son olarak bir çiftçinin karısı, uykudayken bir farenin göz kapağını ısırmasıyla acı içinde uyandığını söyledi.
310
Bir başka çiftçi derin uykudayken yüzünde kaçışan küçük canlılar hissetti. Sydney’in yaklaşık 400 kilometre uzağındaki Narromine’de yaşayan çiftçi Mick Harris, “Kulaklarımın arkasından yüzüme doğru tüylü bir şeylerin süründüğünü hissettim” deyip ekliyor:
410
“Tüylerim diken diken oldu, yataktan atladım. Bütün gece boyunca gözümü kırpmadım, uyuyamadım. Ta ki, yatağın altında bir fare yakalayıncaya dek.”
510
Mick Harris’in eşi, kocasının yaşadığı korkuyu tanıyor. Çünkü, kadın birkaç hafta önce uyurken parmağındaki yüzüğü küçük küçük ısırıldığını hatırlıyor.
610
35 yaşındaki Mick, “Dehşete düşmüştü. İki genç çocuğumuz var. Uyandığında endişeden ağlıyordu, çünkü bir fare çocuklarımızın yatağındaydı” ifadesini kullanıyor.
710
Avustralyalılar bu durumu 30 yılın en kötü kabusunu ‘doğal felaket’ olarak adlandırıyor. 1000 kilometrelik dehşet hattı, Brisbane’den Melbourne kadar uzanıyor.
810
Yalnızca tarlalardaki mahsuller mahvolmadı. Evler yakıldı, arabalar yok edildi. Yeni Güney Galler’deki Narrabri’de fareler elektrik kablolarını bile yedi. Halihazırda kış mevsimini yaşayan Avustralya’da kemirgen sürüsü göç edecek sıcak yerler ararken, felaket bölgesi sakinleri ise evlerini ve araçlarını satmak zorunda kalıyor.
910
Evleri ve araçları bir gecede istilacı fareler tarafından mahvedilenler için bir başka kabus ise, sigorta şirketlerinin zararları ödemeyi reddetmesi. Birçok çiftçi, sigortası olmasına rağmen zararlarını karşılayamadı.
1010
Okullara, evlere ve hastanelere akın ederek ortalığı kasıp kavuran istila, kasabaları keskin bir kokunun sarmasına sebep oldu. Yamyam fareler ölü kemirgenlerin kalıntılarını yerken, birkaç hafta içinde yük kamyonları ve yiyecek kasaları ile Sydney’e ulaşabilecekleri tahmin ediliyor. Bloomberg, hızla çoğalan hayvanların, açlıktan kendi türlerini de yediği ve tarım endüstrisinin kargaşaya sürüklendiği bir korku hikayesine dönüştüğünü yazıyor.
(haberler.com)