Antalya’nın Manavgat ilçesinde devam eden yangında yaşananlarla ilgili inanılmaz ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Alevlerin arasında kalan 6 kişilik Yılmaz ailesi yangından havuza girerek kurtuldu. İşte 3 çocuğu, eşi ve alzheimer hastası anneannesi ile birlikte Harun Yılmaz’ın yaşadıkları o dehşet anları…
211
6 KİŞİLİK AİLE HAVUZA GİREREK YANGINDAN KURTULDU…
Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan ve tarımla uğraşan Harun Yılmaz, geçen hafta iş yerinden yıllık izne ayrıldı. Ailesiyle baba ocağına giden Yılmaz, burada bir anda alevlerin evlerine doğru geldiğini gördü. 3 çocuğunu, eşini ve Alzheimer hastası anneannesini yanına alan Yılmaz, otomobille bölgeden ayrılmaya çalıştı. Girdiği yolda alevlerin arasından geçen Yılmaz, bir süre sonra döndüğü yolun da çıkmaz sokak olduğunu gördü.
311
Arkasından aracına doğru gelen alevleri çaresizce izleyen Yılmaz, bu sırada kapısı kapalı olan villayı fark etti. Kendisi ile ailesini duvardan atlayarak villanın bahçesine sokan Yılmaz, yanındakilerle buradaki yüzme havuzuna girdi. Alevlerin iyice yaklaşmasıyla sıcaklık artınca çocuklarını suya sokup çıkaran Yılmaz, panik içinde ağlayan çocuklarını sakinleştirmeye çalıştı. Saatler süren bekleyişin ardından alevler, villanın etrafındaki ormanları yaktı ve son olarak villaya sıçradı. Alevleri gören Yılmaz, villanın çökeceğini düşünerek ailesiyle aracını bırakıp kaçarak, güvenli bölgeye ulaştı.
411
GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI…
Yangının ardından ailesiyle birlikte beklediği havuza tekrar giden Harun Yılmaz, villanın yanarak çöktüğünü gördü. Cep telefonu kamerası ile yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatırken video çeken Yılmaz, “Arabayla buraya kadar geldim. Arkamdan çok kuvvetli bir şekilde yangın geliyordu. Kendimiz havuza attık. Üstümüzde alevler vardı. Çocukları havuza batıra çıkara hayatta kaldık. Son anda hayatımızı kurtardık. Bu havuz olmasaydı hepimiz ölüyorduk. Köyümüzde sağlam 5 ev kalmış sadece” dedi.
511
‘DÖNSEM ARABANIN İÇİNDE HEPİMİZ YANACAKTIK’
Yangının ilk çıkışını gördüklerini ancak evlere ulaşacağını düşünmediklerini söyleyen Yılmaz, “Yıllık izne çıkmış babamı ziyaret gelmiştim. Kozalaklar atınca bir anda yangın evimizin önüne geldi. Kaçarken yanlış yola girmişim. Kaçacak bir yerimiz yoktu. Tekrar dönsem arabanın içerisinde hepimiz yanacaktık. Burada havuz olduğunu görünce korkuluk demirlerinin üzerinden atlayıp buraya girdik. Uzun süre havuzun içerisinde kaldık. Villa tutuştu, yıkılsaydı yine ölecektik. Havuzdan çıktık ve çocukları güvenli bir alana ulaştırınca gidip yardım istedim” diye konuştu.
611
‘BİR ANDA ETRAFIMIZI SARDI’
Havuzda yanmayız, diye düşünerek suya girdiklerini söyleyen Yılmaz, şunları anlattı:
“Geldiğimizde alevler bir anda sardı etrafımızı. Havuzda yanmayız, diye düşündüm. Çocukların hepsini kucakladık. Çocuklar ‘Baba öleceğiz’ diye ağlıyordu. Çocukları sürekli suya batırıp çıkarıyorduk. Çocuklarıma bir şey olursa ne yaparım diye düşündüm. Bir şey olsaydı intihar ederdim. Bir baba olarak babalığımı yapamadım, diye. Çocuklarım hala şokta. Uyurken bile ‘Yangın var. Ev yanıyor’ diye bağırıp uyanıyorlar.”
711
YANAN AĞAÇLARA BAKINCA GÖZYAŞLARINI TUTAMADI…
Manavgat’ta 7 gündür devam eden yangında birçok mahalle ve yerleşim yeri yandı. Yangının ilk başladığı noktalardan olan ve neredeyse tamamı yanan Kalemler Mahallesi’nde yaşananlar ise yürek burkuyor. Yangın sırasında eşi Mehmet Yılmaz ile mahalledeki evlerinde bulunan Gül Yılmaz, canlarını zor kurtardı. 8 yıl önce pankreas kanserine yakalanan, aynı zamanda diyabet, astım hastalıkları olan ve çeşitli hastalıklar nedeniyle bir dizi ameliyat geçiren Gül Yılmaz, hastalıklarına iyi geleceğini düşündüğü için ormanın içindeki evlerini tadilat yaptırıp yerleşti. Ancak Gül Yılmaz, mutluluğunun geçen hafta çıkan yangınla son bulduğunu ifade etti.
811
Alevlerin evlerinin önüne kadar geldiğini fark eden Yılmaz çifti, araçlarına binip ayrıldı. Yangında evlerinin bir bölümü zarar gören Gül Yılmaz, şimdi de kesilen elektrikle ilgili sıkıntı yaşıyor. Diyabet nedeniyle günde 4 kez kullanmak zorunda olduğu, soğukta beklemesi gereken iğnelerini elektrik olmadığı için evinde tutamıyor. 8 kilometre uzaklıktaki bir markete iğnelerini bırakan Gül Yılmaz, günde 4 kez gidip geliyor, buz bulabilirse de evindeki straforun içinde bir gün iğnelerini soğukta bekletiyor.
911
‘ATEŞLERİN İÇİNDE KALDIK’
Yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Gül Yılmaz, nefes alamadığı için, eşinin kendisini kurtarmaya çalıştığını söyleyerek, “Kabus yaşadık. Cehennemi yaşadık, ateşlerin içinde kaldık. Alevlerin içinden geçtik, çok zordu. Ben kanserle savaşıyorum. Şu an anlatırken aynı şeyleri tekrar yaşıyorum. Çok kötüydü. Çok öfkeliyim çünkü saat 22.00 gibi biz o yangını gördük. Belki 10 kilometre uzaktaydı. Yangın buralara gelinceye kadar müdahale edilmedi. Torunlarım var, 2- 3 saat mahsur kalmışlar ama kimse görmemiş onları. Eşim beni kaçırıyordu ama alevlerin arasından geçiyorduk. Çünkü ben nefes alamıyordum. Beni kurtarmaya çalışıyordu” dedi.
1011
Evlerinde uzun zaman elektrik olmadığını söyleyen Yılmaz, “İlaçlarımı koymak için adeta buz dileniyorum. Günde 4 kez bu ilaçları kullanıyorum. 8 kilometre uzakta bir market var. Şu anda ilaçlarım orada dolapta duruyor. Her gün çocuklarımızla günde birkaç kez gidip getiriyoruz. Buz bulabilirsek akşama kadar onun içerisinde durabiliyor. Birer kalem getirdik, buzla idare etmeye çalışıyoruz. Perişanız, rezalet durumdayız. Yıkıntıların içindeyiz. Bütün emeklerimiz gitti” diye konuştu.
1111
‘BENİM CİĞERLERİM GİTTİ’
Evlerine ‘yarı hasarlı’ diye rapor tutulduğunu belirten Gül Yılmaz, “Büyük tadilat lazım. Yıktırmam ben evimi. Eşimin ana ocağı burası. Çok hevesle yapmıştım burayı. Çok mutluydum ben burada. Orman vardı, ağaçlar vardı, nefes alıyordum. Kanserimi bu ağaçlar sayesinde yendim. Şu an bakıyorum ve canım çok acıyor. Benim ciğerlerim gitti. Ne yapacağım bilmiyorum çünkü nefes alamıyorum. Her dakika ilaç kullanıyorum” dedi. (DHA)