G7 ZirveSİ, Almanya Başbakan Olaf Scholz’ın konuk liderleri karşılaması ve aile fotoğrafının çekilmesiyle başladı.
Zirve dolayısıyla Almanya’da bulunan G7 üyesi ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya ve Japonya’nın liderleri ile davetli ülkelerin devlet ve hükümet başkanları Elmau Sarayı’na geldi. Almanya Başbakanı Scholz, eşiyle birlikte liderleri Elmau Sarayı’nda önünde hazırlanan platformda karşıladı.
Karşılamanın ardından Başbakan Scholz ve aralarında ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmenuel Macron’un da bulunduğu konuk başkanlar, G7 Liderler Zirvesi aile fotoğrafı için hazırlanan platformda kendilerine ayrılan yere geçti.
Karşılamanın ardından liderler, “Küresel Ekonomi” başlığını taşıyan zirvenin ilk oturumuna katılacak. Zirvenin ikinci oturumu “Altyapı ve Yatırım Ortaklıkları” olacak.
İlk oturumların ardından ikili görüşmelerde bulunacak liderler, daha sonra “Yurt Dışı ve Güvenlik Politikası” adlı üçüncü oturuma katılacak. Zirvenin ilk günü, kültürel etkinlik ve G7 liderler yemeği ile son bulacak.
Zamanlamasıyla dikkati çeken G7 Liderler Zirvesi, NATO üyesi devletlerin ittifakın yeniden yapılanmasını müzakere edeceği ve İspanya’nın başkenti Madrid’de 28-30 Haziran’da düzenlenecek NATO Zirvesi’nin hemen öncesi gerçekleşiyor.
G7 Liderler Zirvesi’nin ana gündemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve Batılı ülkelerin yaptırımlarını takip eden ekonomik şoklar olacak.
G7 liderlerinin, Elmau Sarayı’nda, Ukrayna’yı desteklemek ve Moskova üzerindeki baskıyı artırmak konusunda “birlik içinde” hareket etmesi bekleniyor. Bunun yanında zengin ülke liderlerinin, Rus enerjisine daha fazla yatırım uygulayarak ülkelerindeki enflasyonu artırabilecek ve halkın satın alma gücünü olumsuz etkileyecek yaptırımlardan kaçınması öngörülüyor.
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Birleşmiş Milletler (BM), “benzeri görülmemiş bir küresel açlık krizi” konusunda defalarca uyarıda bulunurken, G7 liderlerinin, gıda güvenliği ve artan enerji fiyatlarıyla mücadele konusunda yeni taahhütlerde bulunması bekleniyor.
Zirvede bu yıl enerji güvenliği, altyapının geliştirilmesi, aşı eşitliği gibi konulara da odaklanılması ve yeni taahhütlerde bulunulması öngörülüyor.
1970’lerin enerji krizi, resesyon ve yüksek enflasyon gibi makroekonomik sorunlarına cevap olarak 1975’te oluşturulan G7’de, ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya ve Japonya yer alıyor.
“Modası geçmiş ülkeler grubu” olmakla da eleştirilen G7’nin ajandasında sadece ekonomik sorunlar bulunmuyor. Dış politika, jeopolitik çatışmalar ve güvenlik de grubun ajandasında önemli yer tutuyor.
G7, 1975’ten bu yana ekonomik politikaları ve güncel konuları ele almak için her yıl bir ülkenin ev sahipliğinde toplanırken, zirvenin gündemi o yılın koşullarına göre belirleniyor.
Dünya nüfusunun yüzde 10’u (yaklaşık 800 milyon) G7 ülkelerinde yaşıyor. Küresel GSYH’nin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturan G7 ülkelerinin, küresel ticarete ve uluslararası finans sistemine hakim olması dikkati çekiyor.
Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasından sonra G7’ye düzenli olarak katılan Rusya’nın 1998’de gruba resmi üye olmasıyla G8 oluşturuldu ancak bu uzun ömürlü olmadı. Rusya, 2014’te Ukrayna’ya ait olan Kırım Yarımadası’nı ilhak ettikten sonra G8 grubundan çıkarıldı.