Ses hijyeni için günde en az iki litre su içilmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Süleyman Kumbasar, “Sesin doğru oluşabilmesi için nem ve su çok önemlidir. Günde 2 litre yani bolca su içmeliyiz. Kahve, çay, alkol nemliliği azaltıp hücre içindeki sıvıyı kurutacağından sesin oluşumunu zorlaştırır. Ne kadar çok mukus oluşursa ses titreşimi o kadar kolay olur, böylece ses teli zarar görmez. Ama mukus azalıp, kuruluk oluştuğunda ses teli zorlanacağı için tahriş oluşur buna bağlı ödemler gelişir” dedi.
DHA’nın haberine göre; Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Süleyman Kumbasar, ses hijyeni hakkında bilgi vererek, yapılması gerekenleri sıraladı. Ses sistemini korumaya yönelik her türlü davranışa ses hijyeni denildiğini belirten Op. Dr. Kumbasar, “Ses sistemi akciğerler, nefes borusu, boğaz, burun, ağız, dil, diş ve dudaklardan oluşur. Gerçek ses organı gırtlakta bulunur. Doğru sesi oluşturmak için doğru nefes almak önemlidir. Doğru nefes alabiliyorsak ses tellerini zorlamadan konuşabiliriz. Doğru nefes diyafram nefesidir, bunun içinde duruş çok önemli. Omuz ve boyun kaslarını gevşeterek dik durmalıyız. Bu pozisyonu sağlayıp sesimize yüklenmezsek doğru sesi oluştururuz” diye konuştu.
“BAHARATLI VE YAĞLI YİYECEKLERDEN KAÇINMALIYIZ”
Larengofarengeal Reflü (LFR) hastalarının mutlaka tedavi olması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Kumbasar, “Larengofarengeal Reflü (LFR) midedeki asitin yemek borusuna gelmesidir. Asit yemek borusunu geçip ses tellerini etkiler. Bu da ses tellerini tahriş eder ve ödeme, poliplere neden olur. Beslenmeye dikkat etmeliyiz, aşırı yiyip, içmekten sakınmalıyız. Mutlaka kilo vermeliyiz, baharatlı, yağlı yiyeceklerden kaçınmalıyız. Yemek yedikten sonra aşırı egzersiz yapmamalıyız. Şarkı söylememeliyiz, sesi zorlamamak gerekiyor. Yemek yedikten sonra uyumak için 3-4 saat beklemeliyiz, çünkü bu reflüyu artırır” ifadelerini kullandı.
“FISILDAYARAK KONUŞMAK SES TELİNİ YORUYOR”
Gürültü ortamlarda konuşmaktan kaçınmanın ve bağırarak konuşmamak gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Kumbasar sanıldığının aksine fısıldayarak konuşmanın da sakıncalı olduğunu söyledi. Op. Dr. Kumbasar , şöyle konuştu: “Tezahürat yapmayıp, çığlık atmamalıyız. İnsanlar hep yanlış biliyor fısıldayarak da konuşmamak gerekiyor, çünkü bu da ses telini zorlayıp, yoruyor. Bütün bunlara dikkat etmezsek hastalarımızda kalıcı ses bozuklukları oluşur. Tedavi için ses ve konuşma sıkıntısı olan hastaların dil ve konuşma uzmanlarına başvurması gerekiyor. Uzmanlar hastalara doğru nefes alıp, diyafram nefesini kullanmayı ve doğru konuşmayı öğretecektir. Bu sayede kalıcı ses bozukluklarının önüne geçmiş oluruz.”