Fındığın Türk tarım sektöründe, ihracatında ve döviz girdilerinde her zaman ön planda yer alan stratejik bir ürün olduğuna dikkat çeken Bayraktar, Türkiye’nin dünya fındık üretiminde ilk sırada yer aldığını ve her yıl ortalama dünya fındık üretiminin yüzde 75’ini karşıladığını vurguladı. Başraktar, verimli ve kaliteli ürün için, fındık üretiminin başlangıcından hasat dönemine kadar geçen devrede mazot, gübre, ilaç gibi gerekli temel girdilerin kullanması gerektiğinin altını çizdi.
ÜRETİM MALİYETİ ARTIYOR
Mazot ve gübre gibi girdilerin fiyatlarının oldukça yüksek seyrettiğine işaret eden Bayraktar, fındık toplama işçilik ücretleri de eklenince üretim maliyetlerinin daha da arttığını kaydetti.
Bayraktar, “Üretim maliyetleri yüksek, ekonomik örgütlenme de yetersiz olunca, üreticimiz ürününü uygun fiyata pazarlamakta zorlanıyor. Fındıkta 400 bin üretici varken, alıcı sayısı çok az. Üreticimiz, ürettiği ürünün fiyatını belirleyemiyor, mağdur oluyor. Bundan dolayı alan bazlı gelir desteği ve alternatif ürüne geçen üreticilere telafi edici ödeme uygulamasının devam çok önemli. Fındıkta üretici kaderine terk edilmemeli, alan bazlı destek 2015 ve sonrasında da devam etmelidir” dedi.