AA muhabirinin sorularını yanıtlayan JCR (Japan Credit Rating) Eurasia Başkanı Orhan Ökmen, çözüm sürecinin ortak irade beyanı sonrasında hız kesmeden bir an evvel iç barış, demokratikleşme ve insani temelde girişimlerin müzakere aşamasına evrilmesi gerektiğini belirterek, “Bu süreci izlemekteyiz” dedi.
Çözüm sürecinin tam anlamıyla başarıya ulaşması halinde Türkiye’nin takılı kaldığı orta gelir seviyesini aşmasının ve tasarruf eksikliğini gidermesinin önündeki engellerin azalacağını dile getiren Ökmen, “Sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayanlar için değil, tüm Türkiye toplumu için sosyo-ekonomik faydalar sağlayacak, bölgedeki verimsiz teşviklerin kamu mali bünyesi üzerinde yarattığı yükler hafifleyecektir. Bir bütün olarak Türkiye’nin ekonomik büyüme dinamikleri pozitif olarak etkilenecektir” diye konuştu.
Türkiye’yi “yatırım yapılabilir” notuyla değerlendiren uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Kıdemli Direktörü Paul Rawkins ise çözüm sürecine ilişkin şu an için spesifik bir değerlendirmelerinin olmadığını belirtmesine rağmen bölgedeki jeopolitik risklere dikkati çekti.
Rawkins, “Bu konuda spesifik bir yorumumuz yok. Dünyanın bu bölgesine ilişkin görüşümüz Türkiye’nin reytinginin sadece kamu finansmanını ve makro ekonomik istikrarını zayıflatma tehdidi oluşturabilecek tam anlamıyla savaş ortamına çekilmesi durumunda olumsuz etkilenebileceği yönünde” dedi.
Çözüm sürecindeki adımların hızlanmaya başladığı 2013 yılının nisan ayında konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Fitch Ratings Başanalisti Ed Parker, “Süreç son derece olumlu bir gelişme… Eğer bu sürecin sürdürülebilir olduğu ispatlanırsa, Türkiye’nin politik istikrarının güçlendirir, yatırımların artmasına ve büyümenin hız kazanmasını sağlar. Süreç orta vadede ülke kredibilitesini güçlendirir” öngörüsünde bulunmuştu.
TD Securities Gelişmekte olan Piyasalar Başekonomisti Paul Fage ise atılan adımların PKK’nın silah bırakması ve Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözümlenmesini sağlaması halinde bunun çok pozitif bir sonuç olacağını belirtti.
Türkiye ekonomisinin barış ve güven ortamından yararlanacağını belirten Fage, “Çözüme ulaşılması Kürt nüfusun yaşadığı bölgelerdeki büyümeyi artıracak, hükümete iç güvenliğe ayrılan kaynakların daha verimli alanlara kaydırmasına imkan tanıyacaktır” değerlendirmesini yaptı.
“Pozitif etki yapacak”
Standard Bank Gelişmekte olan Piyasalar Başekonomisti Timothy Ash de silah bırakma çağrısının uluslararası finans çevrelerinde memnuniyetle karşılandığını belirterek, “Çağrı potansiyel olarak Türkiye ekonomisi için oldukça pozitif bir etki yapacaktır. Bu çağrıyla birlikte dikkate değer bir barış kazanımı görüntüsü oluşacaktır. Çağrı Türkiye ekonomisi için destekleyici bir unsur olacaktır” ifadelerini kullanmıştı.
Çözüm sürecinde ilk adımların atılmasının ardından 11 Nisan 2013’te Moody’s, barış beklentilerinin yatırımcı güvenini güçlendirdiğini ve Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırım için cazibesini artırdığını açıklamıştı.