Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin başarısız olmasının ardından örgüt üyelerinin morallerini rüyalarla yüksek tutmaya çalıştı, duruşmalarda ise inkar taktiğine başvuruyor.
AA muhabirinin, FETÖ soruşturmalarından, iddianamelerinden ve duruşmalardan derlediği bilgilere göre, FETÖ, darbe girişiminin ardından tutuklanan örgüt üyelerinin itiraflarda bulunmalarını engellemek ve moral sağlamak amacıyla rüya motivasyonuna başladı.
Cezaevlerinde tutuklularca yazılan mektuplar ve zanlıların birbirlerine gönderdikleri notlarda çeşitli rüyalar anlatıldı.
Tutuklu örgüt üyelerinin birbirlerinin moralini yüksek tutmak ve örgüt içi çözülmeleri önlemek için rüyalarında Hazreti Muhammed’in cezaevini ziyaret ederken gördüklerini söyledikleri, bir şüphelinin ailesine yazdığı mektupla ortaya çıktı.
Kırıkkale’nin Keskin ilçesindeki cezaevinde tutuklu bulunan bir zanlı, ailesine gönderdiği mektupta, “Alemlerin efendisinin karşı koğuşumuzu ziyaret ettiğini ve verdiği mesajı duydum. Neredeyse mutluluk zehirlenmesiyle komaya girecek durumdayım.” ifadelerine yer verdi.
“Trump” rüyası
FETÖ üyelerinin de tutuklu bulunduğu bir cezaevinde ise örgüt üyelerinin birbirlerine gönderdikleri belirlenen not kağıtlarında, ABD Başkanı Donald Trump’la ilgili bir rüyaya yer verildi. Rüyanın anlatıldığı not kağıtlarında, Trump’ın, Türkiye’ye geldiği, cami ziyaretinde bulunduğu, namaz kıldığı belirtildi. Rüya, notlarda şu ifadelerle anlatıldı:
“Trump, camiden çıkıyor. Adam çirkin, iri yarı, saçları siyah. Ben arkadaşa, ‘Televizyonda adamın saçları sarıydı, boyatmış, demek ki.’ diyorum… Daha sonra Trump namaza duruyor. Arkadaşım, ‘Biz de namaza duralım’ diyor. Ben, ‘Yerler çok temiz değil, evde kılarız.’ diyorum. Trump’ın arkasında kendi heyetinden takım elbiseli erkekler tek sıra saf halinde namaza duruyorlar. Ancak dikkatimi çekiyor, Trump’ın namazında rüku ve secde yok. Adamın cenaze namazı kıldığını uyanınca fark ettim.”
Duruşmalarda inkar taktiği
Rüya motivasyonun ardından örgüt, darbe girişimi davalarında inkar taktiğini ortaya koydu.
Türkiye genelinde darbe girişimine yönelik açılan davaların duruşmalarında, aralarında kamera kayıtlarının da bulunduğu çok sayıda delile rağmen darbe girişimindeki eylemler inkar edildi.
Darbeci sanıklar, hakim huzurunda alaycı ifadelerle yalan beyanlara başvurdu.
Darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin davanın duruşmalarına darbeci sanıkların, kanıtları yalanladıkları savunmaları damga vurdu.
Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında bulunan ve darbecilerin sözde atama listesinde Genelkurmay Harekat Başkanı olacağı belirtilen eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk, bu bilgiyi 8 Ağustos’ta avukatından öğrendiğini öne sürdü.
Selçuk, Akıncı Üssü’nde darbe bildirisini okuma provası yaparken kaydedilen görüntülerine ilişkin, karargahın önünde araçtan indiği sırada sivil giyimli bir kişinin kendisine yaklaştığını, “Komutanım, bir sunumumuz var. Sunum yapmasını planladığımız kişiyi yetiştiremedik. En az sizin rütbenizdeki biri tarafından yapılması lazım. Bize yardımcı olur musunuz?” dediğini iddia etti.
Eski Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, yargılandığı Akıncı Üssü davasında, “Sizce bu darbenin arkasında terörist başı, cani Fetullah Gülen var mı?” sorusuna, “Ben o dediğiniz isimle birkaç dava dosyasında beraber yargılanıyorum. Ben o söylediğiniz ismin terörist başı olduğunu burada mahkeme huzurunda beyan edersem o bir numaralı sanık, ben 9 numaralı sanığım, kendi teröristliğimi de kabul etmiş olurum. O ismi ayırın, başka bir dava dosyasına koyun, ben cevabımı vereyim. Ama aynı dosyada biri terörist başı, ben de terörist oluyorum. Ben niye bunu kabul edeyim?” yanıtını verdi.
Sürpriz ziyaret savunması
“Yurtta Sulh Konseyi” üyeleri arasında yer alan eski Kurmay Albay Murat Koçyiğit de darbe teşebbüsünün yaşandığı 15 Temmuz günü, Akıncı Üssü’ne arkadaşı eski albay Ahmet Özçetin’e sürpriz ziyaret yapmak için gittiğini belirtti.
Tutuklu sanık eski Genelkurmay Stratejik Dönüşüm Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli ise “Değil FETÖ üyesi olmak, yıllardır bu yapının amansız bir hedefi oldum ve olmaya devam ettim. Ben FETÖ üyesi değilim, FETÖ’nün mağdurlarından biriyim.” iddiasında bulundu.
İddianamede saat 21.00 sıralarında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar’ın makam odasına girerek, “Komutanım, operasyon başlıyor. Herkesi alacağız. Taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz.” dediği belirtilen Dişli, “saat 20.45’te evinden karargaha, silahlı kuvvetlerin yeniden yapılandırılmasına ilişkin Akar’a yapacağı bir sunum için gittiğini”, “makam odasına girerken silah zoruyla rehin alındığını” ileri sürdü.
Darbecileri görüntüler yalanlıyor
Akıncı Hava Üssü’ne götürülen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’a, “Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürelim.” diyen eski üs komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim, Genelkurmay Çatı Davası’ndaki savunmasında böyle bir ifade kullanmadığını iddia etti.
Evrim, 143. filoda FETÖ’nün sivil imamı Kemal Batmaz’a verdiği asker selamıyla ilgili ise “Ben öyle bir selam vermedim.” dedi. Ancak iddianamedeki görüntüler, Evrim’i yalanladı.
Eski Genelkurmay Stratejik Dönüşüm Daire Başkanlığı proje geliştirme şube müdürü olan Albay Doğan Öztürk de hakim karşısında güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerini inkar etti.
FETÖ’nün sivil imamı Kemal Batmaz, Adil Öksüz ile Atatürk Havalimanı’nda görüntülenmesinin tamamen tesadüf olduğunu söylerken, üs bölgesine Harun Biniş’le arsa bakmaya gittiği yalanına da başvurdu.
Darbe girişimine ilişkin Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yargılandığı çatı davasında “bir numara” olarak tanımlanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı orgeneral Akın Öztürk, o gün Akıncı Hava Üssü’ne torun sevmeye gittiğini söyledi.
FETÖ’nün darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir’in şehit edilmesiyle ilgili davada, darbeci general Semih Terzi’nin yanında Özel Kuvvetler Komutanlığına (ÖKK) giden eski astsubay Ali Güreli de inkar stratejisini uyguladı.
Akıncı Üssüne helikopterle mühimmat taşıdı
Örgütle bir ilişkisinin olup olmadığı sorusuna “FETÖ/PDY üyeliği gibi bir şeyim yok. Bunlarla en ufaktan, yakından alakam yok. Ben böyle bir şey olduğunu bile bilmiyorum. Böyle bir yapıdan haberim yoktu. Ben gündemi takip etmiyordum.” karşılığını veren Güreli, “15 Temmuz’u kim yapmış olabilir?” sorusuna ise “İçimizde oluşan hainler.” yanıtını verdi.
Darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152’si asker, 3’ü sivil 155 sanık hakkında açılan davada ise darbenin yönetildiği Akıncı Üssü’ne mühimmat taşıyan helikopterin pilotu sanık eski binbaşı Deniz Aldemir, soruşturma sırasında darbe girişimi ve örgütle ilgili itiraflar içeren hakim karşısında kameraya alınan ifadelerinin, “iradesi dışında” alındığını iddia ederek reddetti.
Darbe girişiminden ne zaman haberdar olduğuna yönelik soru üzerine Aldemir, 16 Temmuz 2016 sabahı Akıncı Üssü’nde bulunduğu sırada darbe girişiminden haberdar olduğunu aktardı. Aldemir, “Akıncı Üssü’nde sabaha kadar ne yaptın?” sorusunu da “Hava aracında kitap okudum.” şeklinde yanıtladı.