Olay Gazetesi Bursa

FETÖ sanığı profesör, örgütün mahrem asker yapılanmasını anlattı

Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın Türk Silahlı Kuvvetlerindeki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında dava açılan ve eski profesör M.D, örgütün yapılanmasını anlattı.

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, örgütün asker yapılanmasına  yönelik soruşturmalarda “mahrem imamlarca” ankesörlü telefon ya da büfeden  arandıkları belirlenen ve düzenlenen operasyonlarla yakalanan askerlerin etkin  pişmanlık hükümleri kapsamında verdiği ifadelerle örgütün şeması deşifre  ediliyor.

Örgütün, askerleri “öğrenci”, onlardan sorumlu mahrem imamları  “öğretmen” ve daha üst konumdaki kişileri “müdür yardımcısı”, “müdür” ve  “temsilci” olarak nitelediği itirafçıların ifadelerine yansıdı.

Soruşturma kapsamında üst rütbeli subaylardan sorumlu “öğretmen”  konumunda olduğu iddiasıyla yakalanan ve hakkında dava açılan “Serhat” kod adlı  profesör M.D, etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadesinde, örgütün Diyarbakır  “mahrem asker” yapılanmasına ilişkin bilgi verdi.

Örgütle bağının Gaziantep’te başladığını ve Dicle Üniversitesinde  devam ettiğini anlatan M.D, oluşturulan sohbet grubunda “dini sohbet” adı altında  FETÖ propagandası yapıldığını ve örgüt elebaşının videolarının izletildiğini  kaydetti.

Aynı hastaneden tanıdığı O.E’nin de gruba dahil edildiğini belirten  M.D, şu bilgileri paylaştı:

“O.E, birlikte olduğumuzda bu ülkenin darbelerden çok çektiğini,  dindar, vatansever askerlerin TSK içinde bulunması durumunda bu darbelerin önüne  geçilebileceğini söyleyerek, bana askerlerden sorumlu olmam konusunda girdiler  yapıyordu. Süreç bir süre bu şekilde devam ettikten sonra yine bir gün O.E, bana  ‘Bir asker arkadaşımız var. Dinini tam anlamıyla yaşayamıyor. Sizden ricam ara  sıra misafir edip ilgilenebilir misiniz?’ şeklinde kibarca ve daha önceden bu  duruma zemin hazırlayarak teklifte bulundu. Ben de o anki manevi duygularla kabul ettim. Bana ‘Sizin gerçek  isminizi kullanmayalım, uygunsa size ‘Serhat’ diyelim, siz de bana ‘Harun’ diye  hitap edin.’ dedi. Ben de kabul ettim. Şu an düşündüğümde kendimi hipnotize  edilmiş olarak adlandırabilirim.”

O.E’nin, sorumluluğunda olan, o dönem Diyarbakır’ın Hani ilçesinde  görevli teğmen C.Ö’yü kendisiyle tanıştırarak, “Bundan sonra seninle Serhat abin  ilgilenecek.” dedikten sonra evden ayrıldığını anlatan M.D, “Örgütün askeri  mahrem yapılanmasında bir ‘öğrenci’ teknik olarak devir işlemlerinden dolayı  ‘müdür’, ‘müdür yardımcılarını’ ve sorumluluktan dolayı da yalnızca kendisi ile  ilgilenen ‘öğretmeni’ tanır. Öğrenci, tanıdığı müdür yardımcılarının sorumlu  olduğu öğretmenin yapılanma içindeki yataylarını tanımaz. Burada O.E, benim daha  çabuk pişmem için kendi ilgilendiği öğrencisini bana devrederek, bu konuda taviz  verdi.” ifadelerini kullandı.

 “İLK ÖĞRENCİ ÇEKİRDEKTEN YETİŞMİŞ”

C.Ö. ile yaklaşık 1,5 yıl ilgilendiğini beyan eden M.D, şu beyanlarda  bulundu:

“Ben örgütün mahrem yapılanması ile ilgili ince nüansları bu  öğrenciden öğrendim. Her ne kadar öğretmen konumunda bulunsam da örgütün mahrem  yapılanmasındaki şahıslar bu konulardaki ilk öğrencim olduğu için bana örgüte tam  bağlı, çekirdekten yetişmiş bir öğrenci vermişti. Bu işleyiş askeri mahrem  yapılanmasındaki öğretmen eğitiminin en önemli parçasıydı.”

  “Müdür yardımcısı” konumunda bulunan “Rahim” kod adlı T.Ö’nün,  Amerika’da FETÖ elebaşının giydiği fanilayı kendisine verdiğini belirten M.D,  fanilayı bu konulara meraklı olan ve örgüte tam anlamıyla bağlı C.Ö’ye hediye  ettiğini dile getirdi.

 HER ORDUYA BİR “TEMSİLCİ” 

Örgütün Diyarbakır yapılanmasına ilişkin de önemli bilgiler paylaşan  profesör M.D, şu beyanlarda bulundu:

“Diyarbakır yapılanmasının en üstünde yer alan ‘Metin’ kod adlı  temsilci, ‘Kara Kuvvetleri imamına’ bağlı faaliyet yürütür. Kara Kuvvetleri  içindeki her bir orduya mukabil bir temsilci bakar. Benim bağlı bulunduğum  yapılanma, Malatya’daki 2. Ordu’ya bağlıydı. Temsilcimiz ‘Metin’ kod isimli  şahsın her ne kadar Gaziantep’te ikamet ettiği bilinse de yapı içinde Malatya  olarak bilinirdi.”

“TEMCİLCİ, PAŞALARLA BİREBİR GÖRÜŞÜR”  

M.S, askeri mahrem yapılanmada “temsilcinin” genel olarak tüm bölgeden  sorumlu olduğunu ve tüm bilgilerin kendisinde toplandığını anlattı.

“Temsilciler arasında müdürlerin de katıldığı büyük bölge toplantıları  yapılır.” diyen M.S, şu bilgileri verdi:

“Bu toplantılarda devir-teslim işlemleri için belirlenen öğrenciler,  yeni tayin ve atama yerlerine göre temsilciler arasında paylaşılır. Temsilciler  de bunları bölgelerin kendilerine bağlı müdürlerine dağıtır. Temsilciler,  kendisine bağlı bulunan bölgedeki en yüksek rütbeli kritik kişiler (paşalar) ile  birebir veya bağlı müdür ile görüşür. Bu işten başka herhangi bir işi yoktur  fakat bölgedeki FETÖ ile iltisaklı olmayan kurumlardan SGK kaydı olabilir.

‘Metin’ kod isimli kişiye bağlı ‘Harun’ kod isimli O.E, Diyarbakır’dan  sorumlu ‘müdür’, ‘Rahim’ kod adlı T.Ö. ise ben ve benim konumumda bulunan  öğretmenlerden sorumlu ‘müdür yardımcısıdır.”

“MÜDÜR, TEMSİLCİYE BAĞLI FAALİYET YÜRÜTÜR”  

Hiyerarşik yapıdaki görevleri tanımlayan M.D, şunları kaydetti:

  “Müdür, temsilciye bağlı faaliyet yürütür. Kendisine bölgenin durumu  ve yapısına göre sayısı değişen astsubay ya da subaylardan sorumlu müdür  yardımcıları, yine müdür yardımcısı konumunda ‘bilgin’, ‘izdivaççı’ ve ‘ümit  sorumlusu’ bağlıdır. Öğrencilerin, öğretmenlerin ve müdür yardımcılarının  problemlerini çözmeye çalışır. Hangi öğretmenin hangi müdür yardımcısına bağlı  faaliyet yürüteceğine karar verir. Ümit, bilgin ve izdivaç sorumlusunun  koordineli çalışmasını sağlar. Benim bulunduğum Diyarbakır mahrem yapılanmasında  müdür ‘Harun’ kod adlı O.E’dir.

Kendisi bana emekli subaylarla ilgilenen ayrı bir ’emekli birimi’  olduğu ve sivil mahrem imamın sorumlu olduğundan da bahsetmişti.”

“EN CAN ALICI KONUMDAKİ BİLGİNDİR”  

Yapılanmada yer alan “bilginin” müdüre bağlı, hiyerarşik olarak müdür  yardımcısı yatayında faaliyet yürüttüğünü dile getiren M.D, bölgedeki askeri  yapılanma içinde tüm dijital verilerin bu kişide toplandığını kaydetti.

M.D, şöyle devam etti:

“Bilginler, TSK içinde FETÖ’cü olmayan her rütbedeki askerler için  özel yıpratıcı, gülünç duruma düşürücü, yüz kızartıcı, meslek onuruna yakışmayan  hareketler sergilediği yönünde sosyal medyada, özellikle Twitter’da algı  oluşturarak, askeri personeli yıpratmaya ve meslekten soğutmaya çalışırlar. Yine  muhalif olan gazeteci, köşe yazarı ve aktivistlerin internet üzerinden  yazılarının altına hükümet karşıtı yorumlar atarak algı oluşturmaya çalışırlar.  Bilginler örgütten olsun veya olmasın tüm askerleri fişlerler. Bu fişlemeler  öğrencilerin öğretmenlere, müdür yardımcılarına ve müdürlere aktardığı bilgiler  doğrultusunda yapılır.

Askeri mahrem yapılanma içindeki en can alıcı konumdaki kişi, bilgin  konumundaki şahıslardır. Bugün bilgindeki dijitaller ele geçirilse faaliyet  gösterdiği mahrem askeri yapılanma tamamen deşifre edilir. Diyarbakır mahrem  yapılanmasında bilgin konumdaki kişi, bilgisayar öğretmeni ‘Bülent’ kod adlı  T.T’dir. ‘Harun’ kod adlı müdür ile bir muhabbetimizde Bülent’in yılda 100 bin  kilometreden fazla yol yaptığını duymuştum.”

ANKESÖRLÜ TELEFON/BÜFE İTİRAFI  

M.D, O.E’nin örgütsel iletişimi bakkal olarak görünen, aynı zamanda  bisiklet tamiri ve satışı yapılan küçük dükkanda bulunan ankesörlü telefondan  sağladığını belirtti.

Ankesörlü hattan önce öğretmen ve müdür yardımcılarında kime ait  olduğu belli olmayan telefon hatları ve tuşlu telefonlar bulunduğunu anlatan M.D,  “Bir keresinde bu konular konuşulurken ‘Bülent’ kod adlı bilginin, ‘Rahim’ kod  adlı müdür yardımcısına ‘Bu işleri hallet.’ dediğini duymuştum. Rahim’in, Aile ve  Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde çalışan, yardıma ve bakıma muhtaç insanlar ile  ilgilenen ve insanların kimlik fotokopilerine rahatlıkla ulaşabilen birisi olduğu  düşünüldüğünde bu hatların alınmasında kendisi için herhangi bir zorluk  çıkmadığını düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

 Örgütün “Ümit sorumlusunun” direkt “temsilciye” bağlı olduğunu ve bu  kişilerin örgütten kopanları tekrar kazanmaya çalıştığını belirten M.D, özellikle  17-25 Aralık sürecinden sonra örgütten kopmaları önlemek için ümit sorumlularının  öneminin kat kat arttığı beyanında bulundu.