FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından dosyası Bursa’ya gönderilen Ali Türk hakkında hazırlanan iddianame, 10. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, “Albay rütbesiyle Jandarma Genel Komutanlığının İstihbarat Daire Başkanlığı başta olmak üzere pek çok kademesinde görev yapan Ali Türk’ün darbeye teşebbüs eylemini gerçekleştiren şüphelilerle fikir ve eylem birlikteliği içinde olduğu konusunda herhangi bir kuşkunun bulunmadığı, ayrıca örgütün şifreli haberleşme programı ByLock’u bir süre kullandığı tespit edilmiştir.” ifadesine yer verildi.
Örgütle bağı, kapatılan Bursa Işıklar Askeri Lisesi’nde başlamış
Türk, iddianamede yer alan ifadesinde, FETÖ ile bağlantısının Bursa Işıklar Askeri Lisesinde okurken 7-8 kez örgütten ismini hatırlamadığı bir kişiyle aile evinde görüşmesiyle başladığını itiraf etti.
Daha sonra bazı nedenlerle örgütle bağlantısının koptuğunu anlatan Türk, şu bilgileri aktardı:
“Hatay’da 1996 yılında görevliyken yaşadığım bir olay nedeniyle kısa süreli bir bağlantım oldu ancak tekrar koptu. Bana örgüt tarafından ‘Adil’ kod adı verilmişti. Batman’da görev yaptığım sırada, bana 2007 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanının kimlerle oturup kalktığı, vakit geçirdiği, samimi olduğu sivil şahısları sormuşlardı. Ayrıca Batman Petrol Rafinerisine atanan emekli birinin kışlaya geldiğindeki faaliyetlerini sormuşlardı. Bu konularda bilgiye pek sahip değildim. Bunlara herhangi bir bilgi vermedim.”
Türk, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığında 2010’da göreve başladığını belirterek, tüm illeri, yerinde eğitim kapsamında gezip denetleme gibi faaliyetlerde bulunduklarını bildirdi.
Güvenlik denetimlerini karargah içinde de yaptıklarına değinen Türk, örgüt abilerinden Şeref beyle irtibatlı olduğu dönemde, sadece bir kez görüştüğü adını da bilmediği birinin, illeri denetime gittiğinde kendisine söylenecek kişiler hakkında işlem yapmasını istediğine dikkati çekti.
Türk, buna karşı çıktığını, “personele kumpas tarzı bir şey yapmadığını, yapılmasına müsaade etmediğini” ileri sürdü.
Şırnak’ta telefonuna “ByLock” yüklendi
Kendi isteğiyle 2014 yılında Şırnak Beytüşşebap’a gittiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Şırnak’a tayinim çıkınca örgütten Zakir beyle tanıştım. Öğretmen olan Zakir isimli kişiyle, Cizre Havaalanı’ndan şehre geldik. Beytüşşebap’ın uzak bir ilçe olması, yol güvenliğinin bulunmaması, ilçenin çok küçük olmasından irtibatın telefon üzerinden olabileceğini, izne gelip giderken görüşebileceğimizi söyledi. Telefonuma ‘ByLock’ diye bir uygulama yükledi. Bu uygulamayı görüşmelerimizin daha güvenli olacağından yüklemişti, ne olduğunu bilmiyordum. Birkaç defa ByLock üzerinden mesaj yoluyla görüştük. Bir mesajda benden Çözüm Süreci hakkında rahatsızlığı dile getirebilecek, basına verilmek üzere korucu isimleri istediler. Ben de daha yeni geldiğim için insanları tanımadığımı ama 4-5 korucubaşı isim ve numarasını verebileceğimi, aradığında sorulup şahısların kabul edip etmediğini öğrenebileceklerini söyleyerek 4-5 isim numara bildirdim.”
Doğuda terör olayları artınca görüşme olmadığını hatta ByLock uygulamasının, kurduklarından 3-4 ay sonra çalışmadığını vurgulayan Türk, “Tekrar yükleyeyim dedim beceremedim. Böylece hiç irtibat kalmadı.” şeklinde bilgi verdi.
Türk, örgüte himmet adı altında bağış yapmadığını ve FETÖ’den de hiç destek almadığını iddia etti.
FETÖ’nün darbe girişimi sonrasında tutuklanan eski İl Jandarma Alay Komutanı Albay Yurdakul Akkuş’un 15 Temmuz’dan önce tayininin çıkması üzerine yerine atanan Türk, yaklaşık bir hafta görev yaptıktan sonra 25 Ağustos 2016’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde Bursa’da gözaltına alınmış, ardından tutuklanmıştı.