Danıştay 10. Dairesi, Gülen’in pasaportunu iptal eden Erzurum Valiliği işlemini iptal eden Erzurum 2. İdare Mahkemesinin kararını bozdu.
Erzurum Valiliği, Fethullah Gülen’in hususi damgalı (yeşil) pasaportun, usulsüz yöntemlerle alındığı gerekçesiyle iptal etmişti.
Erzurum Valiliğinin pasaportun iptaline ilişkin işleminin iptali istemiyle Erzurum 2. İdare Mahkemesinde dava açıldı. Erzurum 2. İdare Mahkemesi ise Gülen’in pasaportunun iptaline ilişkin Valilik işlemini iptal etti.
Valiliğin, İdare Mahkemesi kararına itiraz etmesi üzerine dosya, Danıştay 10. Dairesine geldi.
Danıştay 10. Dairesi, İdare Mahkemesinin kararını oy çokluğuyla bozdu.
Karardan
Dairenin kararında, Pasaport Kanunu’nda kimlere “hususi damgalı pasaport” verileceğinin hüküm altına alındığı, aynı kanunun ek 4. maddesinde de emeklilik veya istifa nedeniyle görevlerinden ayrılan devlet memurlarına, hizmet süreleri ve taşıdıkları unvan ve rütbeleri aynı ilk üç derece kadrolarına yükseltilen emsalleri gibi hususi damgalıpasaport alma olanağı tanıdığı belirtildi.
Devletin belirli kademelerinde görev yapan, bu görevlerden istifa veya emeklilik nedeniyle ayrılan kamu görevlilerine hususi damgalıpasaport düzenlenmesini öngören ilgili yasa hükümlerinin, “Emekli Sandığına tabi birinci, ikinci ve üçüncü derece kadrolarda bulunmayı veya Emekli Sandığı iştirakçiliği yoluyla anılan kadro dereceleriyle ilgilendirilmeyi” şart koştuğu hatırlatıldı.
Kararda, “Emekli Sandığına tabi bulunmayan ya da Emekli Sandığından emekli olmayan veya kamu görevinden çekildikten sonra Sosyal Sigortalar Kurumuyla ilgilendirilip bu kurumdan emekli olan ve böylece Emekli Sandığıyla ilgisi kesilenlerin, anılan yasaya göre hususi damgalıpasaport almalarına olanak bulunmamaktadır” denildi.
Dairenin kararında, Pasaport Kanunu’nun ek 4. maddesi hükmünden, sadece devlet memuriyetinden emekliye ayrılan veya istifa edip de sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında birleştirilmesinden sonra oluşturulan Sosyal Güvenlik Kurumundan 5510 sayılı Kanun’un 4/A veya 4/B kapsamında emekli olmayanların yararlanabileceği vurgulandı.
Danıştay 10. Dairesinin, benzer nitelikteki davalarla ilgili yaptığı temyiz incelemesinde verdiği kararların da bu yönde olduğu ifade edilen kararda, Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığında 1966-1976 yılları arasında çalışırken istifa eden bir davacının açtığı davadan da örnek verildi.