Küresel piyasalarda uzun zamandır beklenen gün geldi. Yatırımcılar 2018’den bu yana ilk Fed faiz artışına hazırlanıyor. Fed faiz kararını bugün 21:00’de açıklayacak. 21:30’da ise Fed Başkanı Jerome Powell basın karşısına çıkacak.
Bu yıl enflasyonun son 40 yılın zirvesine yükselmesinin ardından Fed’in hızlı bir şekilde nötr faize çıkabileceği öngörülmüş, ancak savaşın ardından Fed’in sıkılaşma patikasında daha dikkatli ilerleyeceği görüşü öne çıkmıştı. Peki uzmanlar bu akşam açıklanacak faiz kararıyla ilgili ne düşüyor?
PİYASADAKİ BEKLENTİ NE?
Prof. Dr. Sefer Şener milliyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bu akşam açıklanacak kararla birlikte son dönemdeki gelişmeler de göz önüne alındığında ABD Merkez Bankası’nın en azından 0.25 baz puanlık faiz artışına gideceği piyasanın yüzde 90’ı tarafından beklenmektedir. Piyasa çok net olarak faiz artışını beklerken, faiz artışından ziyade karar metninde hangi konulara yer vereceği yani diğer ifade ile varlık alımlarında gelinen boyutu nasıl değerlendireceğini, bilanço düzenlemesine gidip gitmeyeceği önem arz etmektedir.
Bilanço ve varlık alımlarıyla ilgili kısım yapılacak açıklamaya bağlı olarak yeniden gözden geçirilecektir. Aynı zamanda bu yıl içerisinde toplamda 7 faiz artışı beklenmesi sene sonuna doğru faizin yüzde 4’leri bulabileceği beklenir. Enflasyonun yüzde 7’nin üzerinde gerçekleşmiş olması durumuyla bu oran orta vadede yeterli bir orandır. 2023 yılında da faiz artışına gideceğini beklemek mümkündür.
‘DOLAR ENDEKSİ 100 SEVİYESİNİ AŞACAK’
Bu beklentilerin piyasa üzerindeki etkisi dolar endeksinin yukarı yönde taşınmasında etkili olacaktır. Orta vadede Fed’in yaptığı faiz artışlarının tamamı dolar endeksinde geri çekilmeleri de beraberinde getirmiştir. 2023’e doğru dolar endeksinin 100 seviyesini aşması ilk etapta çok mümkün gözükmektedir. Bu anlamda Powell’ın karar sonrası vereceği mesajlar piyasalar açısından çok da önemli hale gelmiştir. Aynı zamanda pandeminin hala devam etmesi, Rusya ile Ukrayna savaşı, küresel çapta düşük büyüme oranları ve yüksek faiz oranları göz önüne alındığında Fed’in alacak olduğu karar piyasalardaki fiyatlamalar açısından yön belirleyici olacaktır.
ALTIN FİYATLARI NASIL ETKİLENİR?
Fed’in faiz artıracağı neredeyse kesinleşmiş durumdadır. Son 3 günlük durumda altın piyasası tarafından da fiyatlandı. Dolar endeksinin yukarı gideceği beklentisi aynı zamanda Rusya, Ukrayna savaşında gerilimin azalacağı beklentisi altın fiyatlarında kısmi de olsa geri çekilmeyi beraberinde getirdi. Ancak önümüzdeki dönemde savaş koşullarında sertleşme yaşanırsa yeniden altın fiyatlarının 2 bin doların üzerine çıkması muhtemel gözükmektedir.
TCMB’NİN FAİZ KARARI NE OLUR?
Diğer taraftan alınacak bu kararın Avrupa Merkez Bankası başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından da göz önüne alınarak bundan sonraki süreçte farklı senaryoların da gündeme gelmesi muhtemeldir.
Gelinen şartlar ışığında yarın TMCB’nin bir faiz indirimine ya da artırımına gitmesi çok olası gözükmemektedir. Piyasanın yüzde 90’ına yakını Merkez Bankası’nın pas geçeceği yönünde beklentiden oluşmaktadır. Ancak yüzde 5’lik bir kesimin faiz artışına gideceğini diğer taraftan yüzde 5’lik kesimin de faiz indirimine gideceğini beklemektedir. Yüksek olasılıkla pas geçme ihtimali şu an piyasalarda satın alınmaktadır.”
“İLERİYE GİDEN YOL BİRAZ BELİRSİZLEŞTİ”
Ekonomist Enver Erkan konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Fed’in, Ukrayna işgalinin neden olduğu belirsizliklere rağmen, Mart toplantısında 25 baz puanlık bir artışla faiz artırım döngüsünü başlatması bekleniyor.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sırasında jeopolitik ve makroekonomik kaygılar nedeniyle ileriye giden yol biraz belirsizleşti. Uzun süreli bir tedarik zinciri krizi enflasyonu tetiklerken, ortaya çıkan yeni dinamiklerle oluşacak enerji ve girdi açığı hem artı enflasyon, hem de ekonomik büyüme döngüsünde yavaşlama anlamına gelecek. Tedarik zinciri darboğazları yeniden kötüleşiyor, girdi maliyetleri ve konut fiyatları artmaya devam ediyor.
“HARCAMALARI KISMAYA KARAR VEREBİLİR”
Bu aşamada, her durumda politika yapıcıların Ukrayna savaşına tepkisi, belirsizliğin kilit unsuru olmaya devam ediyor. Büyümenin, yaptırımlardan ve savaştan etkilenme katsayısı elbette bölge ve ülkelere göre farklılık gösteriyor ve daha az enerji bağımlılığından dolayı ABD, kendi göstergelerine daha fazla güvenebilir bir konumda. Sonuçta, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden önce ekonomi yeterince güçlü görünüyordu. Artı olarak, enflasyonun talep büyümesi açısından da riskleri söz konusu, çünkü enflasyon hızla yükselirken, haneler bütçelerini yeniden düşünmeye ve isteğe bağlı harcamaları kısmaya karar verebilir.
50 BAZ PUANLIK BİR ARTIŞ OLUR MU?
Faiz artırımı için 25 baz puanla başlayıp geleneksel bantla devam ettirilecek bir döngüye girilmesini bekliyoruz. Sert iniş riskini ve resesyon olgusunu fazla tetiklememek adına döngüyü 50 baz puana çıkarmalarını pek beklemiyoruz, ancak Rusya savaşı başlamadan önce bu ihtimal ciddi şekilde değerlendiriliyordu ve Fed’in normal şartlar altında yapacağı hamleydi. Şimdi sıkılaşma olgusunu orta pozisyonda bir yerde konumlandırmak adına faiz oranlarındaki hareketin daha ılımlı olmasını, ancak terminal orana doğru hareketin de başlamış olmasını bekliyoruz.”