Psikologlar evli insanların birbiriyle yetinir hale mi geldiğini, yoksa halinden memnun insanların evliliğe daha mı yatkın olduğu sorusuna henüz yanıt bulamasa da, araştırmalar başka bir insana bağlanıp onunla yaşamanın kişiliğimizde hem olumlu hem olumsuz değişikliklere neden olduğunu gösteriyor.
Evlilik, sadakati ve ileriye dönük düşünmeyi gerektirir. Birçok kişi açısından yaşam tarzında büyük bir değişiklik demektir. Ayrıca sürekli aynı insanla yaşamak sabır ve diplomasi işidir.
Ancak evliliğin kişilikleri nasıl değiştirdiğine dair fazla araştırma yok. En son araştırmalardan biri Almanya’da 15 bine yakın kişi üzerinde yapıldı ve dört yıl boyunca bu insanlarda ne tür kişilik değişimi olduğuna bakıldı.
Kadın ve erkek üzerindeki etki farklı
Münster Üniversitesi’nden Jule Specht’in yönetiminde yapılan araştırma sırasında 664 kişi evlendi. Böylece bekâr kalmaya devam edenlerle evlenenler arasında kişilik değişikliği bakımından ne tür farklılıklar olduğuna da bakılabildi.
Araştırmada, dışadönüklük ve yeniye açık olma özellikleri bakımından, evlenen kişilerde bekârlara kıyasla bir gerileme olduğu görüldü.
Aradaki fark çok küçük olsa da bekârların, evlenen arkadaşlarını sıkıcı hale geldikleri yönünde suçlaması çok da temelsiz görünmüyor.
2000’de ABD’de daha küçük bir grupta yapılan bir araştırmada da özellikle kadınlarda benzer bir sonuç alınmıştı. İki binden fazla orta yaşlı insanın kişilikleri 6-9 yıl boyunca iki kez teste tabi tutuldu.
Bu süre zarfında kadınlardan 20’si evlenmiş, 29’u da boşanmıştı. Evlenenlere kıyasla boşanan kadınlarda dışadönüklük ve yeni tecrübelere açıklık bakımından ilerleme görülmüştü. Yeni evlenen erkekler ise boşananlara kıyasla daha güvenilir ve sorumlu davranıyor, daha az duygusal dengesizlik özellikleri gösteriyordu.
Bu yıl yayınlanan bir araştırma ise evli erkeklerin daha gelişkin sorumluluk ve güvenilirlik özellikleri sergilediğini doğruluyordu.
Evlilikte iki önemli beceri
Hollanda’nın Tilburg Üniversitesi’nden psikolog Tila Pronk idaresinde yapılan araştırmada, evlilikteki en önemli iki beceriye dikkat çekildi:
Kendini kontrol edebilmek (evliliğin geleceği için dilini tutabilme becerisi)
Bağışlayıcı olmak (eşinin hata yaptığı dönemlere takılmama becerisi)
Araştırmacılar, 199 yeni evli çiftle bağlantıya geçerek evlendikten sonraki üç ay içinde her bir eşin ne kadar affedici olduğunu ve kendilerini ne kadar kontrol edebildiklerini onların ifadesine dayanarak ölçmeye çalıştı. Bu ölçümleri daha sonra dört yıl boyunca her yıl tekrarladı.
Sonuçlar, eşlerin bu iki özelliğinin bu süre içinde kısmen geliştiğini gösteriyordu. Pronk, bu gelişmenin, kendi kendini kontrol etme konusunda özel psikolojik programlara katılanlar düzeyinde olduğunu ifade etti.
Peki, evlilik sonrasında mutluluk ve hayattan tatmin bakımından nasıl bir gelişe görülüyordu? Bu konudaki veriler, evlilikten bir süre sonrasına kadar hayattan tatmin bakımından ilerleme kaydedildiğini, ancak bir yıl kadar sonra eski seviyesine geri döndüğünü gösteriyor.
Evlilik öncesi kişilik
Genel veriler bu yönde olsa da aynı şey herkes için söylenemez. Evliliğin bir insanın mutluluğunu ne şekilde etkilediğini belirleyen en önemli etkenlerden biri evlenmeden önceki kişilik özellikleridir.
Bazıları için evlilik ömür boyu mutluluk kaynağı olabilir. Özellikle sorumluluk, güvenilirlik, içedönüklük özellikleri ağır basan kadınlar ile dışadönük erkeklerin evlendikten sonra hayat tatminlerinin arttığı görülmüştür.
Belki de evlilik bu özellikteki insanlara daha uygundur; ama bu konuda herhangi bir çalışma yapılmış değil.
Eşler birbirine mi benziyor?
Peki, evli çiftlerin zamanla birbirinin özelliklerini aldıkları inancı doğru mu?
Büyük olasılıkla bu bir mitten ibaret. Eğer böyle olsaydı daha uzun süre evli olan çiftlerin birbirine daha çok benzemesi söz konusu olurdu.
Oysa Michigan Üniversitesi’nden araştırmacılar, 1200 evli çiftin kişilik özelliklerini değerlendirdiğinde böyle bir veriye rastlamadı. Daha çok, benzer özelliklere sahip insanların evlendiği görüldü.
Bir bütün olarak ele alındığında, araştırmalar, evlilik sonucu kişilik özelliklerinde hafif bir değişiklik yaşandığını da gösteriyor.