Mahkeme, gerekçesi kararında hiç bir kız çocuğunun namusu ve iffetinden dolayı babasına iftira etmeyeceğini vurguladı.
Diyarbakır’da 2012 yılında 16 yaşında ve imam nikahıyla evli olan Z.K., kayınvalidesine hastanedeki annesini ziyarete gittiği sırada öz babasının tecavüzüne uğradığını söyledi. Kayınvalide M.K. de savcılığa başvurdu. Baba N.K. hakkında yakalama kararı çıkarıldı. 2014 yılında yakalanan şüpheli baba tutuklanırken, savcılık soruşturmasını tamamladı. İddianamede mağdur N.K. hakkında ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 36 yıla kadar hapis cezası istendi.
ANNESİ BOŞANMA DAVASI AÇTI
İddianamede mağdurun ifadesine göre, şüpheli babanın 2010-2012 yılları arasında kızına birden çok kez tecavüz ettiğini belirten savcı, son olayın 2012 yılının Şubat ayında meydana geldiğini kaydetti. Mağdurun olaydan bir süre önce kuzeni S.K. ile imam nikahı ile evlendirildiğini belirten savcı, mağdurenin olayı anlatması üzerine annesinin baba N.K.’ya boşanma davası açtığını vurguladı.
EŞİM VE ÇOCUKLARIM İFTİRA ATTI
3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan sanık N.K., “Olaydan önce ailem ile husumetim vardı. Ben ailemden ayrılmak istedim ve onları terk etmek zorunda kaldım. Başka bir kadın ile evlenmek istedim. Eşim ve çocuklarım bunu hazmedemedikleri için iftira attı. Ben kızıma cinsel istismarda bulunmadım. Damadım bu konudan dolayı beni bıçakladı” iddiasında bulundu.
Mağdur Z.K. ise kendisini sürekli döven babasını cinsel istismarla suçlayarak cezaevinden çıkmasını istemediğini belirtti.
BEDEN VE RUH SAĞLIĞI BOZULDU
Yargılama sırasında Dicle Üniversitesi’ne sevk edilen mağdur Z.K.’nın beden ve ruh sağlığının bozulduğu yönünde heyet raporu verildi. Kararını açıklayan mahkeme sanık N.K.’yı ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Hürriyetten yoksun kılma’ suçlarından toplam 5 kez ceza artırımı uygulayarak 20 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Gerekçeli kararı açıklayan mahkeme, hiç bir kız çocuğunun namus ve iffetinden dolayı babasına iftira etmeyeceğini ve olmamış bir olayı adli mercilere taşımayacağını kaydetti. Evli olan bir kızın evliliğine zarar vermek istemeyeceğini belirten mahkeme, bu nedenle mağdurun ifadelerine itibar edildiğini belirtti.