1. Burnunuz nefes almak için ana yoldur
Burun ve ağız, akciğerlere giren ve çıkan hava yolu olarak işlev görür. Ancak normal solunumda burun, birincil yoldur. Ağız solunumu baskın olduğunda bile, hava burun içinden geçmeye devam eder. Ağız daha büyük bir tüp olmasına rağmen, burun tıkanırsa insanlar kendilerini rahatsız hissederler. Burunun solumadaki rolü, her zaman burunları ile nefes alması gereken yeni doğanlarda çok daha önemlidir. Bu, boğulmadan nefes almaları ve aynı zamanda emmelerine izin veren eşsiz bir özelliktir.
2. Burnunuz soluduğunuz havayı nemlendirir
Burun, soluduğumuz havayı iyi tolere etmeyen akciğerlerimiz ve boğazımız için havayı işler. Solunan havanın burun içinden geçmesiyle, konka adı verilen kompleks çok katlı bir yapı sayesinde nemlendirilir. Artık ağzınızdan uzun bir süre nefes aldığınızda boğazınızın neden kuruduğunu biliyorsunuz: Solunan hava burun içinde nemlenmemiştir.
3. Burnunuz soluduğunuz havayı temizler
Soluduğumuz hava; oksijen ve azottan toza, kire, alerjenlere, dumana, bakterilere, virüslere ve küçük böceklere kadar her türlü maddeye sahiptir. Burun, bu havayı temizlemeye yardımcı olur. Nazal dokuların yüzeyinde, kötü şeylerin çoğunu tutan kirpikler olarak adlandırılan küçük saç benzeri uzantılara sahip hücreler vardır. Solunan kötü şeyler sonrasında yavaş yavaş yutulup boğazın içine itilir. Midemiz kötü şeyleri akciğerlerimizden daha iyi tolere eder.
4. Burnunuz nefes aldığınız havanın sıcaklığını düzenler
Boğazımız ve akciğerlerimiz; kirli havayı sevmedikleri gibi, çok soğuk veya çok sıcak olan havayı da sevmezler. Havanın burundan geçirilmesi, vücut ısısına daha çok benzemesini sağlar. Isınma ve nemlendirme etkisinin açık bir tezahürü, soğuk havaya maruz kaldığımızdaki burun akıntısıdır; bu, soğuk havaya maruz kaldığında burundaki nemin yoğunlaşmasına bağlıdır.
5. Burnunuz sizi korur
Burunda kokuları tespit eden çok sayıda sinir hücresi vardır. Koklamak için, soluduğumuz havanın burnun içine doğru çekilmesi gerekir, böylece bu sinirlerle temas edebilir. Soğuk algınlığımız veya alerjimiz olduğunda, bu reseptörlerle hava almak zordur ve insanlar koku alma kabiliyetinin azaldığını fark ederler. Koku duyusu sadece zevk için değil; güvenlik için gereklidir. Dumanı, bozulmuş bir yiyeceği veya bazı zehirli gazları tespit etmek için kokusuna ihtiyacımız var. Koku duyularını yitirmiş olan insanların, bu gazlar için alarmları olmalı ve yediklerine dikkat etmeleri gerekiyor. Son olarak, tanımlamada koku önemli olabilir. Çoğu insan karakteristik losyonu, parfümü ya da vücut kokusu yoluyla, kendi kokusuna yakın olanları tanımlayabilir.
6. Burnunuz sesinizi şekillendirir
Ses, gırtlakta üretilir ancak bu ses gerçekte uğultulu bir sestir. Sesteki zenginlik, sesin burun ve boğazda meydana gelen larinksin üzerinde nasıl işlendiği ile belirlenir. Soğuk algınlığı ve alerjisi olan bir kişide duyduğumuz burun sesi, hava burundan geçemediği için bu nazal rezonansın kaybolmasından kaynaklanır. Sinüsler, ses rezonansının bir parçasıdır. Sinüsler ayrıca vücuttaki ve akciğerlerdeki nitrik oksit miktarını kontrol etmeye de yardımcı olur.
7. Burnunuz eşinizi bulmanıza yardımcı olur
Burun, koku alma sistemi aracılığıyla cinsiyet algılarımızda kritik bir rol oynar. Koku duyusu, insanlara kendilerine yaklaştığımızda nasıl tanımlandığımızın önemli bir bileşenidir. Bir kişinin parfümünün karakteristik kokusu, şampuan veya sabunlarının kokusu cinsel uyarılma için önemli olabilir. İnsan terlemesinin kokusu, beyindeki cinsel reseptörler üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Koku kaybı, azalmış cinsel dürtü ile ilişkilidir.
Bir başka yaygın olarak tartışılan durum, hayvanlarda üremenin yanı sıra insan cinselliği ve uyarımı için çok önemli olan feromonların etkisidir. Koku alma sistemi ile ilgili büyüleyici olan ise, burunda bulunan vomeronasal organdır (VNO). VNO, hemen hemen tüm hayvanlarda nazal septumun tabanında veya ağzın çatısında bulunur. VNO insanda işlevsel değildir ancak bazı araştırmacılar, feromon ve diğer kimyasal iletişimde bir rol oynadığına inanmaktadır.