Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kastamonu İl Kongresi’nde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını değerlendiren Erdoğan, “Söylediği şeye bak, tek tip elbiseyle ilgili. ‘Onların yakınların yok mu, onları o halde gördükleri zaman ne yapacaklar, üzülmeyecek mi, şöyle olmayacak mı, böyle olmayacak mı?’ Ya sen ne cins adamsın be. Sen benim 251 şehidimin yakınlarını düşünmüyorsun, sen benim 2 bin 193 gazimin yakınlarını düşünmüyorsun. ‘Onların acaba yakınları, evlatları, kardeşleri şehit olduğu zaman ne yaptılar, ne yapıyorlar’ diye soruyor musun? Bunu düşünüyor musun? Yok.” dedi.
“Bizi şaşırtan hiç beklemediğimiz bazı gelişmeler”
Erdoğan, CHP’li Ömer Süha Aldan’ın sözlerine ilişkin, “Cehalet paçalarından, terbiyesizlik bunların suratından akıyor. Partisinin başındaki zata özenmiş olacak ki bu şekilde ortaya atılıp milletimize saldırma cüreti gösteriyor. Tabii biz bunların tıynetini, cibiliyetini çok iyi bildiğimiz için açıkçası yaptıkları terbiyesizliğe şaşırmadık. Bizi şaşırtan, hiç beklemediğimiz bazı gelişmeler. Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızdan bir kısmı nasıl katıldı, nasıl katılıyor. Yazıklar olsun.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 696 sayılı KHK’nın 121. maddesiyle ilgili tartışmaları, “Diyelim ki bu kararnamede özellikle geçen ifadenin sıkıntısı yeni anlaşıldı. Yapılacak iş gayet basittir, ilgili yerlere bu görüşler iletilir, konuşulur, tartışılır ve gereği yapılır. Doğrusu budur. Bunun yerine CHP’nin ve birtakım terör örgütlerinin sırf millete hakaret etmek için açtıkları bir yoldan gitmenin adı olsa olsa fırsatçılıktır.” sözleriyle değerlendirdi.
“DEAŞ’a ne yaptıysak aynısını yapacağız”
“Madem Suriye’de her şey güllük gülistanlık, 3 milyonun üzerinde insan niye bizim topraklarımızda yaşamaya devam ediyor?” diyen Erdoğan, “Çünkü biz de bu insanlar da biliyor ki sınırın öte tarafında sadece örgüt isimleri, sadece örgüt işaretleri değişiyor, zulüm baki. Dün zalimin adı rejimdi, dün zalimin adı DEAŞ’tı, bugün zalimin adı YPG/PYD’dir. Biz DEAŞ’a ne yaptıysak bu örgüte de aynısını yapacak ve mutlaka sınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz.” diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Afrin’i ve Münbiç’i teröristlerden arındırdığımızda buraların asıl sahibi olan kardeşlerimiz evlerine yeniden kavuşacaklardır. Ardından Tel Abyad ve Resulayn’dan başlayarak tüm sınır bölgelerimizi güvenli hale getireceğiz. Çünkü sınır bölgelerimiz bir terör koridoru olarak bize tehdit oluşturuyor.”
“Artık sözün bittiği yerdeyiz”
ABD’nin PKK/PYD’ye silah yardımı konusuna da değinen Erdoğan, “Bizzat şahsıma bölgedeki örgütlere silah verilmeyeceği söylendiği günden beri yüzlerce tır değil, 4 bini aşkın tır, silah yüklü, zırhlı taşıyıcı yüklü… Bunlar Suriye’de sınırlarımız boyu dağıtılmakla kalmadı, bir de önümüzdeki yılın bütçesine bu iş için ödenek konuldu. Aldığı bu destekten dolayı şımaran bölücü terör örgütünün azgınlığı her geçen gün artıyor. Dolayısıyla artık sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonra sadece ve sadece icraata, uygulamaya bakacağız.” açıklamasında bulundu.
“Vize krizini kendileri başlattılar ama şimdi de sağ olsunlar kendileri bitirdiler. Ne güzel. Biz böyle bir vize krizi istemedik ki. Şimdi kalktı, olması gereken buydu zaten. Suriye meselesinde de aynısının olmaması için bir sebep yoktur.” diye konuşan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Biz Suriye’de, Rusya ve İran’la nasıl çalışıyorsak Amerika’yla da aynı şekilde çalışmak istiyoruz. Sorun Amerika’nın bizimle çalışmak isteyip istemediğidir. Şayet Amerika bizimle çalışırsa memnun oluruz. Birlikte neler yapabileceğimize bakarız. Bize bir adım atana, biz misliyle mukabele etmekte çekinmeyiz. Esasen aramızda çözemeyeceğimiz hiçbir sorun da yoktur.”