Partisinin Meclis grup toplantısını, Bahçeli’den sonra yapan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Bahçeli’nin erken seçim çağrısına hiçbir yanıt vermezken, tavrının ne olacağı konusunda bugün yapacağı görüşmeyi adres gösterdi.
Bugünkü görüşme öncesinde kulislerde dile getirilen beklentiler, siyasi partilerin tutumları ve olası seçim tarihlerine ilişkin yapılan değerlendirmeler şöyle:
Erken seçim tarihi ilan edilecek mi?
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kimilerine göre “sürpriz”, kimi yorumculara göre de “beklenenin Bahçeli tarafından ilanı” olarak yorumlanan erken seçim çağrısının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından da “olumlu” karşılanacağı beklentisi yüksek.
Çoğu yorumcu, AKP ile MHP’nin seçimler için artık “kader birliği” yaptığı, seçim yasasındaki ittifak düzenlemesini bu birlikteliğe göre dizayn ettikleri ve bu aşamadan sonra ittifakın bozulmasının iki tarafı da seçim yenilgisine götürebileceği için Erdoğan’ın, Bahçeli’nin önerisine ters bir açıklama yapmasını beklemiyor.
Sadece erken seçim tarihinin iki liderin uzlaşmasıyla belirlenebileceğine işaret ediliyor. Kulislerde erken seçim kararı ve tarihinin çıkması en güçlü olasılık olarak değerlendirilirken, Erdoğan’ın Bahçeli’nin önerisini reddetmesinin son dönemin en büyük sürprizi olacağı yorumu yapılıyor.
Bahçeli, Akşener’i devre dışı bırakmak için mi çıkış yaptı?
Bahçeli’nin erken seçim çağrısının hemen ardından, siyasi kulislerde ortaya atılan ilk iddialardan biri, bu çıkışın Yüksek Seçim Kurulu’nun Ocak ayında açıkladığı “seçime katılma yeterliliği taşıyan partiler” listesinde yer almayan İYİ Parti’yi “seçimlere sokmama hamlesi” olduğu yönündeydi.
Siyasi Partiler Yasası’na göre bir siyasi partinin genel seçimlere katılabilmesi için en az illerin yarısında örgütlenmesi, olağan kongresini seçimlerden en az 6 ay önce yapmış olması veya Meclis’te grubu olma koşulu bulunuyor.
Aralık 2017’de, kurucu üyelerle Olağan Kurultayı’nı yapan İYİ Parti’nin YSK listesinde yer almaması “gerekli hukuki koşulları sağlamadığı” yorumlarına neden oldu.
İYİ Parti sözcüleri, YSK’nin listeleri ilan ederken geriye doğru 6 aylık süreyi dikkate aldığını, Ocak ayında olmasa da Haziran ayında mutlaka İYİ Parti’nin de yer alacağını savunuyorlar.
Ancak buna karşın İYİ Parti 1 Nisan’da seçilmiş delegelerle Olağanüstü Kongre yaptı. YSK eğer, seçime katılma yeterliliği için 1 Nisan kongresini dikkate alırsa, İYİ Parti’nin seçime girebilmesi için 1 Eylül’ü beklemesi gerekiyor.
Bahçeli’nin 26 Ağustos tarihini önermesinin altında da YSK’nin “1 Nisan kongresine esas alacağı” beklentisinin yattığı belirtiliyor. İYİ Parti yöneticileri seçime girmek için hukuki hiçbir sorunlarının olmadığını ve mutlaka seçime gireceklerini savunuyorlar.
Bahçeli’nin önerisi AKP’de nasıl karşılandı?
Erken seçim, AKP kulislerinde de uzun süredir konuşuluyor ve bekleniyordu. Ancak erken seçim açıklamasının Bahçeli’den gelmesi bazı AKP’liler tarafından Bahçeli’nin “ön alma girişimi” olarak yorumlandı.
Bazı AKP’liler, böylesine önemli bir kararın Erdoğan tarafından ya da iki liderin ortak açıklamasıyla duyurulması gerektiği savunuyorlar. . Ancak bu açıklamanın önemli bir kırılmaya yol açmayacağı da ifade ediliyor.
AKP’de seçimlerin erkene alınabileceği, ancak iki liderin yapacağı görüşme sonrasında tarihin değişebileceği ifade ediliyor. Son dönemde ekonomideki kırılganlık, döviz kurlarındaki yükseliş de dikkate alınarak, tablonun daha da olumsuza gitmeden seçimlerin ya Haziran sonunda, ya da partinin kongresini yapıp, yaz aylarında rahat bir kampanya yürütebilmesi için sonbahara kaydırılabileceği ifade ediliyor.
Yıldırım mı aracı oldu?
Bahçeli’nin yakın zamanda Erdoğan’la görüşmemesi ve bu konuda somut bir temas olmamasına karşın erken seçim çağrısı yapması, “Karar kapalı kapılar ardında mı alındı?” yorumlarına neden oldu.
MHP sözcüleri, Bahçeli’nin Erdoğan’la görüşülerek alınmış bir karar olmadığını, Bahçeli’nin hem ekonomi, hem de dış politikadaki gelişmeler ve ülkenin bekasını dikkate alarak seçim çağrısı yaptığını ifade ettiler.
Ancak kimi yorumcular, yaklaşık iki hafta önce Bahçeli’nin “seçimler zamanında yapılacak” dediği grup toplantısı sonrasında Başbakan Binali Yıldırım’la görüşmesine dikkat çekiyorlar.
Görüşme sonrasında Yıldırım, MHP’nin Olağan Kongresi sonrasında bir nezaket ziyaretinde bulunup Bahçeli’yi yeniden genel başkan seçilmesinden sonra kutladığını ifade etmişti. Yıldırım, Afrin Operasyonu, terörle mücadele dahil, “memleket meselelerini” konuştuklarını belirtmekle yetinmişti.
CHP’nin stratejisi ne?
Ana muhalefet partisi CHP’de de uzun süredir erken seçim beklentisi dile getiriliyordu.
Erdoğan’ın muhalefeti, “baskın seçim” kararıyla, köşeye sıkıştırma hesabı yaptığını savunan CHP, Bahçeli’nin erken seçim çıkışını, “Malumun Bahçeli eliyle ilanı, danışıklı alınmış karar” olarak yorumluyor.
Her ne kadar henüz cumhurbaşkanı adayını ilan etmese de CHP, bütün hesaplarını cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna göre yapıyor. Bu plan kapsamında 16 Nisan referandumunda “hayır” bloğunda yer alan siyasi partilerin ilk turda kendi adaylarını çıkarması, ikinci tura kalan aday etrafında hayır partilerinin birleşmesiyle seçimin kazanılması formülünü yaşama geçirme hesabı yapıyor.
Milletvekili genel seçimleri için ise yine hayır bloğunda yer alan partilerin parlamentoda en yüksek oranda temsiline dönük her türlü ittifak formülünü kapısını açık tutmayı planlıyor.
Türkiye’nin mi, cumhur ittifakının mı bekası?
Bahçeli’nin erken seçim kararında, yerel seçimlerde yaşanacak siyasi çekişmenin, “cumhur ittifakında” çatlağa yol açabileceği endişesinin etkili olduğu yorumları da yapılıyor.
Çünkü genel seçimlerde iki parti ittifak yapacak olsa da, Mart 2019’daki yerel seçimlerde her siyasi parti kendi adayıyla yarışacak. İşte bu nedenle iki parti lideri anlaşsa da, yerel seçimlerde bu işbirliğinin aynı oranda benimsenmediğine dikkat çekiliyor.
Buna en somut örnek ise MHP’li Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün “tavanda ittifak yapılsa da, tabanda ittifakın olmayacağı” yönündeki açıklaması gösteriliyor.
Ayrıca yerel seçimlerde ittifakın başta büyükşehirler olmak üzere istenilen sonucun alınamamasının yaratacağı moral bozukluğunun genel ve cumhurbaşkanlığı seçimini olumsuz etkileyeceği endişesinin de erken seçim çağrısında etkili olduğuna dikkat çekiliyor. Bahçeli’nin, ittifakta olası çatlakları engellemek için seçimin öne çekilmesi kararını aldığı yorumları yapılıyor.