Öğrencilerle ‘Eğitim ve Yıldırım’ konulu söyleşi gerçekleştiren Başkan İsmail Hakkı Edebali, öğrencilerin sorunlarını cevaplarken, hayat tecrübelerini de aktardı. Öğrencilerin yönelttiği soruları samimiyetle cevaplayan Başkan İsmail Hakkı Edebali, “Öğrencilerimizle, okullarımızda buluşmaya devam ediyoruz. Yıldırım’ı geleceğe taşıma ve öğrencilerin hayata hazırlanması adına daha iyi imkânlar sunacak, daha iyi yaşamalarını sağlayacak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Öğrencilerimiz, Yıldırımlı olarak, Yıldırım’da yaşayarak ve tarihimizi öğrenerek, kadim medeniyetimizin farkına varacaktır” dedi.
Geleceği inşa etmenin yolunun tarihi mirasla bütünleşmek olduğunu vurgulayan Başkan İsmail Hakkı Edebali, “Geçmiş birikimleriyle geleceği yaşatacak toplum sayısı dünya üzerinde oldukça azdır. Yeryüzündeki medeniyetleri güçlü kılan unsur, tarihleriyle olan bütünleşmedir. Toplum gelecekte de mutlu bir toplum olacaksa, teknolojisi yeterli olmaz. İnançlarıyla, değerleriyle ve birliktelikleriyle geçmişini muhafaza eden toplum köklü bir toplumdur. Yeryüzündeki medeniyetler içinde biz de köklü toplumlar arasındayız” diye konuştu. Ancak toplumu geleceğe taşımak adına köklü olmanın yeterli olmadığını da belirten Başkan Edebali, ”Tarihle beraber bizi geleceğe taşıyacak kanatlarımız da olmalı. Kanatlarımız da toplumun yetişen yeni nesli, gençliktir. Güçlü yarınlar oluşturmak, gençliğin teknolojiyi takip etmesine ve kendini geliştirmesine bağlıdır. Kanatsız toplum ilerleyemez. Gelecek bizden sonrakilere emanettir. Kökü ve kanatlarını bir arada tutan toplumlar geleceğe sağlam adımlarla ilerler” ifadelerini kullandı.
HAYAT BOYU EĞİTİM VURGUSU
Eğitim alanında son 15 yılda ülke olarak büyük mesafe kaydedildiğinin altını çizen Başkan İsmail Hakkı Edebali, “Eğitime önem vererek kendi uçağını, helikopterini, tankını üreten ve ihraç eden güçlü bir ülke olduk. Bunun yanında değerlerimizi, aile kültürümüzü, birliktelik duygularımızı muhafaza ediyoruz. İyi eğitim görüp iyi bireyler olarak yetişmek, bizlerin yaptığı çalışmaların üzerine katkı koyacak. Toplumlar üzerindeki en büyük tehlike, cehalet ve fakirliktir. Bundan kurtulmanın tek yolu da eğitimdir. Eğitim yalnızca okul sıralarında yaşanmaz. Ana kucağından baba ocağına, okul hayatından askerlik yaşantısına ve hayat boyu devam eden bir olgudur. Ailelerimizden bizlere geçen karakter yapısıyla eğitim birleştiği takdirde sağlam kişilikte insanlar meydana gelir. Sahip olunan en büyük marka kişiliktir” ifadelerini kullandı.