Olay Gazetesi Bursa

‘Dürüst bir hikaye yazdım’

Nilüfer'de öğrencilerle bir araya gelen yazar Ahmet Büke, “Mevzumuz Derin romanında, İzmirli bir gencin karışık yaşam hikayesini, dürüstçe anlatmak istedim” dedi.

DİLEK ATLI

Nilüfer Belediyesi’nin her ay düzenlediği Çocuklarla Kitap Söyleşisi etkinliğinin bu ayki konuğu, yazar Ahmet Büke oldu. Öyküleriyle tanınan Büke, kaleme aldığı, Günışığı Kitaplığı’ndan çıkan “Mevzumuz Derin” adlı gençlik romanıyla ortaokul öğrencilerinin karşısına çıktı.

Öğrencilerin kitap ve yazarlıkla ilgili sorularını yanıtlayan Büke, kendisine yöneltilen bir soru üzerine, “Romanımda İzmirli bir gencin karışık yaşam hikayesini dürüst ifadelerle anlatmak istedim. Çünkü çocukluğumda bana dürüst olunmasını istedim. Net ve açık ifadelerle karmaşıklaştırmadan hikâyeyi anlatmak, en doğrusu olur diye düşündüm” diye konuştu.

 

ÇOCUKKEN ÇOK OKURDUM…

Söyleşiye çocukluk yıllarını anlatarak başlayan Büke, Manisa’nın Görnes ilçesinde geçen yıllarının yazarlık dönemini beslediğini belirterek, şunları aktardı:

“Büyük bir ailemiz vardı. Babam ortaokul mezunuydu. Manifaturacılık yapardı. Okumayı çok severdi ve evde küçük bir kütüphanesi vardı. Ben de ondan görerek kitap okuma alışkanlığı kazandım. Çok kitap okuyan bir çocuktum. Bu da beni besleyen bir özellik oldu. Bir de yaşadığım bölgede çok sayıda deli vardı. Bu kişiler itilip horlanmaz, bir yerlere kapatılmazdı. Hatta halk arasında bu kişilere ‘normal’ diye ad takılırdı. Deli denmezdi. Tüm bunlar beni besleyen hikâyelerdir.”

 

‘KOMPOZİSYONDAN ZAYIF ALDIM’…

Lise yıllarını İzmir’de geçirdiğini ve kitap okumayı çok seven bir öğrenci olarak edebiyat derslerinde sıkıldığını söyleyen Büke, sözlerine şöyle devam etti:

“Lise sonda edebiyat dersinden kaldım. Edebiyat öğretmeninin kompozisyon sınavında verdiği konuyu en arka sırada olduğum için yanlış duydum ve bambaşka bir metin yazdım. Sonra da sıfır aldım. Yazar olduktan sonra babam bunu hatırlatıp benle şakalaşıyordu. Mevzumuz Derin romanında internet blogumda yazmaya başladığım tefrika hikayeleri bir araya getirip oluşturdum. Çocukken Yaşar Kemal ve Orhan Kemal’in gazetede tefrikaları çıkardı. Heyecanla takip ederdim. Şimdi bu, internetteki bloglarla yapılabiliyor.”