Yunan destanlarına özgü altılı dizelerden ve toplam 12 bin mısradan oluşan destanda, kurnaz kahraman Odysseus’un Troya Savaşı sonrasındaki maceralarına tanık oluyoruz.
Bu destan binlerce yıl boyunca kültürel doruk noktası olarak görüldü. Dante’den James Joyce’a ve Margaret Attwood’a birçok yazar Odysseia destanından ilham aldı.
Oysa kahramanı Odysseus, destanada adı geçen çok sayıda tanrının ve canavarın arasında sıradan bir şey başarmaya çalışıyordu. Yapmak istediği yeni veya muhteşem bir şey keşfetmek değil, 10 yıl süren bir savaşın ardından evine dönmekti.
NEDEN ÖNEMLİ
Destanda, kurnaz kahraman Odysseus’un Troya Savaşı sonrasındaki maceralarına tanık oluyoruz. Bu destan binlerce yıl boyunca kültürel doruk noktası olarak görüldü.
Yazılışından 2700 yıl sonra, bugün bile bu eserin kültürümüzde bu kadar önemli bir yeri olmasının nedeni budur. Burada anlatılan hem büyük hem de özel, kapsamı geniş, ama en ufak ayrıntılara bile yer veren bir hikayedir.
Eserde, daha önce kendisini var eden şeyleri yitirmiş bir erkek olmanın ne demek olduğu anlatılıyor. Odysseus karısından uzak bir koca, oğullarının büyüdüğünü göremeyen bir baba, savaşı bitmiş bir asker, ülkesinden ayrı bir kral, adamları ölmüş bir lider ve oğlunu yitirdiğini sanıp yürek acısıyla ölen bir annenin oğludur; o bir yolcu, korsan, maceraperest ve mültecidir.
ESİN KAYNAĞI OLDU
Odysseia destanındaki fantastik unsurlar birçok yazara esin kaynağı olmuştur. İrlandalı ünlü yazar James Joyce, Ulysses adlı eserini Odysseus’un Latince adından esinlenmiştir.
Kanadalı yazar Margaret Atwood ise Penelope adlı eserinde, Odysseus’un eve dönüş hikayesini karısının gözüyle yazmıştır. 1980’lerde Fransız-Japon ortak yapımı Ulysses 31 adlı çizgi filmde Odyssesus ve oğlu Telemakhus’un 31. yüzyıldaki uzay maceraları anlatılııyordu. Nintendo ise Süper Mario Odyssey oyununu hazırlamıştı.
ABD yapımı aksiyon dizisi Büyük Kaçış’ta (Prison Break) da bu destandan izler görürüz. Michael Schofield’ın yedi yıl tutulduğu cezaevinin adı Ogigie’dir (Kalypso’nun adası). Hatta o da Outis takma adını kullanmış, Poseidon kod adlı bir ajanla çatışmış ve tek gözlü bir adamı kör etmiştir. Ruhların Kaçışı adlı animasyonda filmin kahramanı Chihiro’nun anne ve babasının çok yemek yedikleri için domuza dönüştüğünü görürüz; tıpkı Kirke’nin Odysseus’un adamlarını domuza dönüştürmesi gibi.
Odysseia destanı öyle derinlikli, öyle ayrıntılı ve karmaşıktır ki okur burada hep yeni bir şey bulur, yazarlar da ondan ilham alır. 2700 yıl sonra da bu durum değişmeyecek gibi görünüyor.