Adı Stephen Hawking ile birlikte anılan fizikçi Michio Kaku, yeni kitabında Samanyolu’ndaki diğer gezegenlerde yaşayan canlılar hakkında iddialarda bulundu. Samanyolu’nda 20 milyarı aşkın Dünya benzeri gezegen olduğunu söyleyen Kaku, yaptığı araştırmaların sonunda elde ettiği verileri paylaştı.
Eksobiyologlarla görüşen ve farklı dünyalardaki farklı ekosistemleri masaya yatıran Kaku’nun iddiaları arasında uzaylıların Jüpiter’in ayı Europa ve Satürn’ün ayı Enceladus gibi buzla kaplı Aylar üzerinde yaşayabileceğini söylerken, bazılarının da suyun altında yaşayabileceğini dile getirdi.
Kaku, su altında yaşayan ve akıllı yaratıklara benzeyen uzaylılara en çok benzeyen şeyin ahtapot olduğunu söylüyor. Kaku, uzaylıların olası özellikleri ile ilgili de 3 detay veriyor:
Uzaylılar aynı insanlar gibi stereo vizyona sahip olacak. Yani gözleri nesneleri görecek ve uzaklıklarını bilebilecek. Bu avlarını tespit etmek ve yakalamak için önemli. Zeki yaşam formları olduğu için bu uzaylılar yırtıcı ve agresif olmayabilir ama bu onların atalarından gelen bir alışkanlıkları olabileceği gerçeğini değiştirmiyor. Bu sebeple dikkatli olmalıyız”
Kaku’nun iddiasına göre, Uzaylıların bir parmak gibi uzuvları olmalı. Bu sayede uzaylılar hem avlarını hem de yarattıkları nesne ve aletleri tutmak isteyeceklerdir.
Kaku, “Onların bir dile ihtiyacı var. Çünkü onlar kümülatif olarak nesillerden gelen bilgileri aktarma ihtiyacı hissedeceklerdir. Bu sebeple dil çok önemli” dedi.
Kaku bu özelliklere sahip uzaylılara en çok benzeyen şeyin ahtapot olduğunu söylerken, “Ahtapot da stereo vizyona sahip ve uzuvları aracılığıyla avlarını yakalıyor ve tutamaçlarını kullanabiliyorlar. Şu an Dünya’da 165 milyonu aşkın yıldır yaşayan ahtapotlar dil bilmiyor. Fakat farklı bir gezegende ahtapotlar, kendilerine göre bir dil geliştirebilir. Eğer baskı altında kalır ve evrimleşme sürecine girip, gelişmelere adapte olmaları durumunda ahtapotlar da dil geliştirebilir” ifadesini kullanabilir.
Kaku’ya göre, Evrende gezegenimize benzeyen 40 milyar gezegen var. Ancak herhangi bir gelişmiş medeniyetin bizimle bağlantı kurması sandığımızdan daha uzun sürebilir. Zira uzaylıların kullandığı dalgaların seyahat mesafesi sandığımızdan daha yavaş veya bizim tespit edemeyeceğimiz bir formda olabilir.