Olay Gazetesi Bursa

‘Dünya ekonomisi ciddi bir durgunluğa girebilir’

Dünya Bankası Kalkınma Beklentileri Grubu Direktörü Köse, küresel ekonominin risklerin yükseldiği bir dönemde yavaşlamaya devam etmesinin kırılganlıkları artırdığını belirterek, "Eğer dünya ekonomisi yeniden büyük bir şokla karşılaşırsa ciddi bir durgunlu

Dünya Bankası Kalkınma Beklentileri Grubu Direktörü Ayhan Köse, Dünya Bankasının “Küresel Ekonomik Beklentiler” raporunun yayımlanmasının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı. 

 

Dünya Bankasının bu yılki küresel büyüme beklentisini yüzde 2,9’dan yüzde 2,4’e düşürdüğünü anımsatan Köse, aşağı yönlü revizyonda dünya ekonomisinin son 6 ayda beklenenden daha yavaş büyümesinin etkili olduğunu bildirdi.

 

Köse, zayıf büyümenin önemli nedenlerinden birinin, dünya ekonomisinin 2007-2009 yıllarında yaşanan finansal krizin etkilerinden hala kurtulamaması olduğunu vurgulayarak, “Dünya ekonomisi ne yazık ki hala finansal krizin etkilerinden kurtulmaya çalışıyor ancak bu esnada emtia fiyatlarındaki sert düşüş gibi başka şoklarla karşılaşıyor. Bir yandan krizle birlikte gelen çok büyük borç yükü var ve bu yük birçok ülkede hala tüketim ve yatırımları olumsuz etkiliyor bir yandan ekonomiyi hareketlendirmek için uygulayabileceğimiz mali ve parasal politikalar için elverişli alan çok daraldı.” değerlendirmesinde bulundu.

 

“Yeni bir şok ciddi küresel durgunluğa yol açabilir”

 

Dünya Bankası Kalkınma Beklentileri Grubu,Ayhan Köse,küresel ekonomi,dünya ekonomisi,

 

Geçen sene yüzde 2,4’e gerileyerek 2009’dan bu yana en düşük performansını kaydeden küresel ekonominin bu yıl da bu seviyede genişlemesini kaygı verici olarak nitelendiren Köse, “Küresel ekonomi yüzde 2,4 büyüyor ve bu düşük bir performans. Dünya ekonomisinin, aşağı yönlü risklerin süratle arttığı bir dönemde bu kadar düşük hızda büyümesi, onu çok daha kırılgan hale getiriyor. Bu kırılganlıklar, politika yapıcıların sahip olduğu araçların kullanım alanlarının da daraldığı bir dönemde ortaya çıkıyor. Eğer dünya ekonomisi yeniden büyük bir şokla karşılaşırsa ciddi bir durgunluk dönemine girebilir.” diye konuştu.

 

Köse, bu noktada emtia fiyatlarındaki sert düşüşün özellikle emtia ihracatçısı ülkelerin büyüme rakamlarını ciddi şekilde etkilediğine işaret ederek, Dünya Bankasının, emtia ihracatçısı gelişen ülkelere ilişkin büyüme tahminini 2016 yılı için yüzde 1,6’dan yüzde 0,4’e çektiği bilgisini verdi.

 

“Fed’in temkinli duruşu dünya ekonomisi için faydalı”

 

Köse, ABD Merkez Bankasının (Fed) ülke ekonomisini okumada elinden gelen bütün çabayı sarf ettiğini belirterek, “Fed şu ana kadar son derece temkinli bir şekilde piyasalara yön vermeye çalıştı ve bizce bunda başarılı da oldu. Fed özellikle son bir yıldır dünya ekonomisindeki gelişmeleri ve bunların ABD ekonomisine etkilerini de dikkatle ele alıyor.” dedi.

 

Köse, bununla birlikte Avro Bölgesi ve Japonya ekonomilerinin genişlemeci parasal politikalara rağmen halen kriz sürecinden tam anlamıyla çıkamadığına, bu bölgelerdeki enflasyonun hala çok düşük seyrettiğine ve büyümenin istenen düzeye ulaşmadığına dikkati çekerek, “Bütün bunları bir araya getirdiğimizde Fed’in temkinli duruşu, bizce dünya ekonomisi için faydalı bir gelişme. Fed’in önümüzdeki dönemde de gelen iç ve dış verilere göre karar alacağını düşünüyoruz. Karar verirken elbette piyasa oyuncularını buna hazırlamaları da gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

 

“Türkiye’de büyüme yüzde 3,5 civarında sürecek” 

 

Dünya Bankası Kalkınma Beklentileri Grubu Direktörü Köse, Türkiye ekonomisine ilişkin ise şunları söyledi:

 

“Türkiye’de özellikle tüketimin bir şekilde kuvvetini koruması, bizim büyüme tahminimizin aynı kalmasını sağladı. Türkiye’de büyümenin bu yıl yüzde 3,5 civarında olmasını bekliyoruz. Petrol fiyatlarındaki düşüş, ekonomideki bazı kırılganlıkları azalttı. Enflasyon rakamlarında ve dış ticaret açığında bu olumlu etkiyi görüyoruz. Yüzde 3,5 civarındaki büyümenin, mevcut dış koşulların olumlu şekilde devam etmesi, iç şokların ve belirsizliklerin azalması, ekonomik reformların ve yerinde mali ve parasal politikaların uygulanması durumunda önümüzdeki yılda da sürmesini bekliyoruz. Ancak Türkiye diğer yükselen piyasa ekonomileri gibi dış şoklardan etkilenebiliyor ve bunlara karşı hazırlanması da lazım.”