Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan hava saldırısında şehit olan özel harekat polisi Niyazi Ergüven’in anne ve babası, çocuklarının hem gazi hem de şehit olmasının gururuyla yaşıyor.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde geçtiğimiz yıl şubat ayında terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlarında yaralanarak gazi olan, FETÖ’ darbe girişimi sırasında Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan hava saldırısında şehit düşen özel harekatçı Niyazi Ergüven’in annesi Saadet ve babası İsmet Ergüven, yaşadıklarını ve evlat hasretlerini, AA muhabiri ile paylaştı.
İsmet Ergüven, çocuklarına her zaman vatanın, bayrağın ve dinin önemini anlattığını söyledi. Polis oğlu şehit Ergüven’e her zaman “devletine, vatanına ve milletine ihanet etme” diye nasihatte bulunduğunu dile getiren Ergüven, oğlunun da ülkesine, bayrağına ve dinine bağlı biri olduğunu belirtti.
Şehit babası Ergüven, “Başımız dik, göğsümüzü gere gere geziyoruz. Oğlum vatan haini olsa ben ne yapardım? Kimsenin yüzüne bakamazdım. Allah ona şehitliği nasip etmiş.” dedi.
Kendisi, eşi ve çocuklarının gerektiğinde bu vatan, din ve bayrak için canını vermeye hazır olduğunu vurgulayan Ergüven, “Hain her zaman haindir. Biz birlik ve beraberlik içinde olursak bizi dünya yıkamaz. Şimdi Amerika’da bir Ebu Cehil var. Orada yaşıyor. Bunlar dış güçlerin maşası. Çocuğum önce Diyarbakır Sur’da yaralandı geldi. Hem gazi hem de şehit oldu. Allah’ın takdirine karşı gelemeyiz.” diye konuştu.
“Seninle gurur duyuyorum diyerek gönderdim”
Anne Saadet Ergüven ise Allah’tan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a güç, kuvvet ve uzun ömür vermesi, bayrağın inmemesi, ezanını dinmemesi ve hainlere fırsat vermemesi için dua ettiğini söyledi.
Oğlunu şehit edenlerle “mahkeme-i kübra” da karşılaşıp, görüşeceğini dile getiren Ergüven, “Allah, Amerika’daki o şeytanı cehennemine koysun. O Ebu Cehil direkt cehennemlik olsun. Onun arkasındakiler de cehennemlik olsun. Allah’a binlerce şükür olsun, ülkemize yardım etti. 4 çocuğum daha var, onları da veririm bu vatana. Bu vatana ben de eşim de canımızı veririz. Biz bu vatansız edemeyiz. Vatanımız olmazsa namazımızı kılamayız.” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’da gazi olan oğlunu tekrar göreve göndermek istemediğini belirten Ergüven, oğlunun “Sen nasıl anasın, bu bayrak olmazsa, vatan olmazsa namazını kılabilir misin?” dediğini kendisinin de “O zaman yürü yavrum dedim. Emanetin Allah’a dedim. Sen benden daha imanlıymışsın dedim. Seninle gurur duyuyorum.” diyerek göreve gönderdiğini anlattı.
Ergüven oğlunun şahadetinden gurur duyduğunu dile getirdi.
“Bütün şehitlerin kanı var ellerinde”
“Askerimizin de polisimizin de katili onlarmış” diyen Ergüven, şöyle devam etti:
“Askerleri koruyor gibi gösterip teröristlere öldürtüyormuş. FETÖ’nün polisi, askeri bizim yavrularımızı pusuya düşürüp öldürtüyormuş. Eli kanlı onların. Bütün şehitlerin kanı var ellerinde. Bizim derdimiz başka, analar ağlamasın. Bizim ciğerimiz yandı başka ciğerler yanmasın. Biz yandık başkaları yanmasın. Ben bu sene hiç yaşamadım. Bir Kur’an-ı Kerim’e sığındım, bir namaza sığındım. Başka hiçbir şey yaşamadım. Allah
habercileri, milletimizi esirgesin. Devletimizi esirgesin.”
“Bir gün de şehitler için yürüsün”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiren Ergüven, “Bir gün de bizim çocuklarımız için yürüsün. Ne olur sanki, bir gün de şehitler için yürüsün, gaziler için yürüsün. Bu vatan için kan akıtmış onların için neden yürümedi. O hainleri arkalarına aldı da utanmadan yürüdü.” değerlendirmesinde bulundu.
Allah’tan bir dileğinin olduğunu dile getiren Ergüven, şöyle devam etti:
“Allah’tan dileğim FETÖ her gün ölüm yaşasın. Her gün eziyet görsünler istiyorum. Bizim çocuklarımız şerefiyle gitti. Bu ülkeden ne istemişler, bayraktan ne istemişler. Bu vatan çocuklarımızın şehadetiyle kazanıldı. Kendileri de utanmadan yürüyorlar. Benim çocuğum bu ülke için canını verdi. Gölbaşı’nda şehit verildi. Bir gün ne olur ‘Bu şehitler için yürüyeyim’ de de benim yanımda itibar kazan.”