Olay Gazetesi Bursa

Diyarbakırlı avukattan CHP’ye şok

Diyarbakırlı avukat Mehmet Ali Başaslan, Cumhuriyet Halk Partisi hakkında, aralarında Atatürk’e hakaret ve darbeye teşebbüs gibi iddiaların da bulundu...

Diyarbakırlı avukat Mehmet Ali Başaslan, Cumhuriyet Halk Partisi hakkında, aralarında Atatürk’e hakaret ve darbeye teşebbüs gibi iddiaların da bulunduğu 8 farklı konuda suç duyurusunda bulundu. Avukat Başaslan, CHP hakkında ‘Çocuk istismarı’, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’, ‘Atatürk’e hakaret’, ‘Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar’, ‘Yasama organına karşı suç’, ‘Hükümete karşı suç’, ‘Darbeye teşebbüs’ ve ‘Örgüt üyeliği’ iddialarıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başaslan’ın suç duyurusunda belirttiği hususlar şöyle: “Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 19, 34 ve 39’uncu maddeleri çocuk istismarı, ihmali ve önlenmesiyle ilgilidir. Sözleşmenin 19’uncu maddesine göre çocuğun yetiştirilmesinden sorumlu olanlar, bu haklarını çocuklara zarar verecek şekilde kullanamazlar. Ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin hazırlamış olduğu referandum afişlerinde 15 yaşından küçük bir kız çocuğumuz sanki siyasetten anlıyor, sanki oy hakkı varmış gibi sanki hayırın ve evetin ne olduğunu biliyormuş gibi lanse edilmekte. Çocuk istismar aktif ve pasif olarak ikiye ayrılmaktadır. Aktif bir olgu olarak nitelendirilen istismar ise anne, baba ya da bakıcının çocuğa zarar vermesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Çocuk istismarı istem dahilinde fiziksel zarar verme, çocuğun kötü beslenmesine yol açma, cinsel istismar, çıkar için kullanma, bundan da öte çocuğun normal fiziksel ve zihinsel gelişimini kısıtlayıcı her türlü faaliyette bulunmayı içermektedir. Cumhuriyet Halk Partisi bu afişlerde duygusal istismar yöntemini kullanarak, afişlerde ki kız çocuğunu duygusal olarak istismara uğratmıştır. Duygusal istismar tek başına görülebildiği gibi fiziksel ve cinsel istismarla birlikte de görülmektedir. Ebeveynlerin ya da çevredeki diğer yetişkinlerin çocuğun yeteneklerinin üzerinde istek ve beklentiler içinde olmaları ve saldırganca davranmaları anlamına gelen duygusal istismarın izleri yaşam boyunca kendini gösterebilmektedir. Çocuk ihmal ve istismarı ailenin yaşam stresiyle ilgili olup ailedeki ekonomik ve sosyal stresler, ihmal ve istismara yol açabilir. Çocuğun ihmal ve istismar edilmesine neden olan faktörleri iç ve dış stres faktörleri olarak gruplamak mümkündür. Dış stres faktörleri; bazı ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel özellikler ailede sıkıntı yaratarak çocuğun ihmal ve istismarına yol açabilir. Ekonomik yetersizlik aile için en önemli stres kaynaklarından biri olup yoksulluk, işsizlik, borçlanma şeklinde kendini gösterebilir. Aynı zamanda iyi beslenememe, yetersiz ev koşulları, sağlıksızlık gibi sorunları da beraberinde getirebilir. İç stres faktörleri ise anne-babanın kişilik yapısı, çocuğun özellikleri ve çevreye bağlı olarak çocuktan gereğinden fazla istekte bulunulması şeklinde gruplandırılabilir. Afişlerdeki, ‘geleceğim için hayır’, ‘gazi meclis kapatılmasın diye hayır’ gibi söylemler gerçeği yansıtmadığı halde, bir de insanlara sanki ‘evet’ oyu kullanırsanız geleceğiniz kararacak ve meclis kapatılacak imajı vermektedir. Bu mesajların siyasetten anlamayan bir çocuk üzerinden yapılması da en büyük talihsizliktir. Çocuk gelinleri ve çocuklara cinsel istismar suçunu lanetlememize rağmen hayır ile ilgili söz konusu afişlerde LGBT renklerinin kullanılması da çocukların cinsel eğilimi yönünde özentiye sebebiyet vermektedir. Cumhuriyet Halk Partisi 15 Temmuz darbe girişimine gerek parti içinde ki yöneticiler ve vekiller destek nitelikli açıklamalar yapmakla kalmayıp, darbecileri korumak adına söylemlerde bulunmuşlardır. Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri beyanlarında bu alçak darbe girişiminin bir tiyatro olduğunu iddia ederek darbeci alçaklara sırt vermişlerdir. Ve darbeciler bu söylemler karşısında daha bir yüreklenip vatandaşlarımızın aklını çelmeye çalışmışlardır. Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri vermiş olduğu bu destekle de kalmayıp şehit ve gazilerimize hakaret etmiş ve vatan için can veren ya da yaralanan bu kahramanlarımızın ailelerine ve kendilerine ciddi hakaretlerde bulunmuşlardır. Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak değerlerinden olan Atatürk ve İzmir Marşı’nı seçim çalışmalarında bilerek ön plana koyarak toplum değerlerini zedelemekte ve halkı kin ve nefrete teşvik etmektedir. Seçim çalışmalarında kullanılan Atatürk ve İzmir Marşı ile sanki evet oyu kullanacakların Atatürk düşmanı ve İzmir Marşı’nın karşısında olduğunu ve halkın bu değerleri reddettiğini öne sürmeye çalışmaktadırlar. Ayrıca seçim çalışmalarında kullanılan sloganlardan ‘gazi meclis kapatılacak’ ve ‘geleceğimiz için evet’ söylemleri ile başta bulunan hükümetin sanki meclisi kapatacağını ve halkın geleceğini karartacağının imajını vermeye çalışmaktadırlar. Dünyanın her yerinde ki demokratik ülkelerde olduğu gibi seçimler halkı birleştirmek ve refahını daha iyi hale getirmek için yapılan çalışmalar olmasına rağmen, Cumhuriyet Halk Partisi yetkilileri bu seçimi halkı ayrımlaştırmak ve terör örgütlerine destek vermek adına kullanmakta ve seçimi sabote etmeye çalışmaktadır.”