Dışişleri Bakanlığı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un France 5 kanalında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye ile ilgili açıklamalarına yanıt verdi.
“AB Zirvesi öncesi kasıtlı hazırlanan bu tutarsız iddiaların amacına ulaşmayacağı açıktır”
Macron’un açıklamalarının kabul edilemez olduğunun belirtildiği açıklamada şöyle denildi:
“Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, programda yöneltilen kasıtlı sorulara verdiği yanıtlarda, ülkelerimiz arasındaki dostluk ve müttefiklik ilişkisi hilafına kullandığı ifadeleri kabul edilemez buluyoruz.
Türkiye Doğu Akdeniz, Suriye ve Libya konularında uluslararası hukuktan kaynaklanan meşruiyete dayanan politikalar izlemektedir.
AB Zirvesi öncesi kasıtlı hazırlanan ve Avrupalı Türkiye gerçeğini aşındırmaya yönelik yayının ve bu tutarsız iddiaların amacına ulaşmayacağı açıktır. Türkiye gerek izlediği bölgesel politikalarla gerek üye ülkelerle oluşturduğu yakın ikili ilişkilerle Avrupa kıtası, NATO ve transatlantik ilişkilerinde etkin olmaya ve en büyük katkıları sunmaya devam edecektir.”
“Fransa’nın iç siyasetine ilişkin bir gündemi bulunmamaktadır”
Macron’un Türkiye’nin Fransa’daki seçimlere müdahalesi iddiasınının tehlikeli olduğunun altı çizildi:
“Öte yandan, Sayın Macron’un Türkiye’nin Fransa’nın iç siyasetine gelecek seçimler üzerinden müdahale edeceği hususunda kesin hükümlerle ileri sürdüğü iddiayı da, ülkede yaşayan yabancı kökenli toplumları yabancılaştırıcı ve bu yönüyle tehlikeli buluyoruz. Türkiye’nin ülkede yaşayan yaklaşık 800 bin nüfuslu Türk toplumunun refahı, huzuru ve uyumu dışında Fransa’nın iç siyasetine ilişkin bir gündemi bulunmamaktadır. Buna mukabil, Fransa’nın da Türkiye konusunu özellikle seçim dönemleri öncesinde bir iç politika tartışması haline getirmemesi en haklı beklentimizdir.
İki ülke ilişkilerinde yaşanan gerilimlerin yerini sükunete ve dostluğa bırakması için adımlar attığımız bu dönemde, Sayın Macron’un bu açıklamalarının talihsiz ve tutarsız olduğunu düşünüyoruz. Fransa’yla son dönemde yaşanan sorunların temelinde de bu samimiyetsizlik ve tutarsızlık yatmaktadır. Fransa’nın bu dönemde sergileyeceği müspet ve menfi tutum ve söylemlerin Türkiye tarafından aynı şekilde mukabele göreceğini yeniden hatırlatıyoruz.”