İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları İcra Komitesi, Harem-i Şerif’e ilişkin son gelişmeleri ele almak için Türkiye’nin çağrısı üzerine İstanbul’da olağanüstü toplandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Harem-i Şerif’in 3 gün kapatıldığını, ezan dahi okutulmadığını, açıldığında ise Müslümanların önüne bariyerler kurulduğunu ve Müslümanlara karşı aşırı güç kullanıldığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İİT Zirve Dönem Başkanı olarak yaptığı açıklamada, İsrail’in ibadet özgürlüğünü kısıtlamasını ve aşırı güç kullanmasını kınadığını ve tüm İslam aleminin ortak hislerini dile getirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, İİT ve Arap Birliğinin de benzer bir tutum izlediğini, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın ve Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın yoğun çaba sarf ettiğini belirtti.
“Filistin halkının dirayeti her türlü takdirin üstünde”
Tüm bu süreçte Filistin’de tüm siyasi ve dini liderlerin sorumluluk bilinciyle hareket ettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, “Filistin halkının 14 gün boyunca sergilediği dirayet her türlü takdirin üstündedir. Neticede, İsrail aklıselim yönünde bir adım attı. Temennimiz, İsrail’in bundan sonra Müslümanların Kudüs ve Harem-i Şerif’le ilgili hassasiyetlerini tam olarak dikkate alan bir tutum içine girmesidir.” dedi.
Eğitimden sağlığa, tarihi binaların restore edilmesinden esnafın desteklenmesine kadar her alanda Kudüs’e destek verilmesi gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, “Filistin halkının Harem-i Şerif için yürüttüğü ortak mücadeleyi, Filistin davasının geleceği için de önemli buluyoruz. Filistinli kardeşlerimizin bu mücadelede bir araya gelmesi iç uzlaşı bakımından son derece önemlidir.” diye konuştu.
“Daha bilinçli mücadele etmeliyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısını yineleyen Çavuşoğlu, “İmkanı olan tüm kardeşlerimiz Kudüs’ü ziyaret etsinler. Filistinli kardeşlerimizle kucaklaşsınlar.” dedi.
Yaşanan olayların İslam dünyasını muhasebe yapmaya zorladığını vurgulayan Çavuşoğlu, “Neden ayrılıklara düşüyoruz? Neden kardeşlerimize yeterince destek veremiyoruz, destek olamıyoruz? Şunu asla unutmamalıyız: Bizim ayrı düşmemiz İslam düşmanlarını sevindirir. Harem-i Şerif’i, Kudüs’ü ve Filistin’i korumak için artık daha bilinçli mücadele etmeliyiz. Mücadelemizi, uluslararası platformlarda daha etkin biçimde sürdürmeliyiz. İki devletli çözüm çerçevesi esastır. Bu gerçekleşene kadar Kudüs’ün ve Harem-i Şerif’in kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı gösterilmesi, hukuki bir yükümlülüktür, zorunluluktur.” ifadelerini kullandı.
“Eylemlerimizle destek olalım”
Barış sürecinin yeniden canlandırılması çabalarını desteklediklerini belirten Çavuşoğlu, hukuk ve hakkaniyet olmadan kalıcı bir barışın sağlanamayacağını söyledi.
Çavuşoğlu, “İsrail işgali altında yaşayan veya başka ülkelere kaçmak zorunda kalmış milyonlarca Filistinliye kuru sözlerle değil eylemlerimizle destek olalım. Buradan bu haksızlığa dur demek isteyen herkesi, Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyoruz. 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan, egemen, bağımsız ve coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti en kısa sürede hayata geçmelidir.” dedi.