Prof. Dr. Bülent Tıraş, “Dış gebelik, sperm ve yumurta hücresinin birleşmesi sonucunda oluşan embriyonun, gebeliğin rahim içi dışında farklı bir yere yerleşmesidir. Embriyonun yerleşmesi gereken doğal yer, rahim içidir. Fakat çeşitli sebeplerle fallop tüplerinde ya da farklı alanlara yerleşen embriyolar da söz konusu olabilir. Dış gebelik, doğum ile sonuçlanmaz. Erken teşhis edilirse tedavi şansı yüksektir” dedi. Dış gebelik her kadında belirti göstermediğini ifade eden Bülent Tıraş, “İstatistiki olarak her yüz hamilelikten yüzde 2’sinin dış gebelik olduğu belirtilmektedir. Bu dış gebeliklerle zamanında müdahale edilmediği taktirde hayati risklere yol açabilmektedirler. Dış gebeliğin ilk zamanları, normal gebelikle benzerlikler gösterir. Genel haliyle, hamilelik belirtileri olan adet döneminin gecikmesi, memelerin hassaslaşması ve mide bulantısı belirtiler içindedir. Dış gebelik ilerledikçe, normal hamilelikte olmayan başka belirtiler de görülmeye başlanır. Dış gebelik, kanamaya yol açabilir. Bu kanamayı durdurmak için cerrahi yöntemlere ihtiyaç duyulabilir. Günümüzde dış gebelik için erken teşhis ve tanı dahilinde ameliyatsız tedavi yöntemleri mevcuttur. Bu şekilde iç kanamaya mahal vermeden enjeksiyon yoluyla ilaç kullanımı ile ameliyata gerek kalmamaktadır” şeklinde konuştu. DIŞ GEBELİĞİN RİSKLERİ NELERDİR? Kadın ölümlerinin bir kısmının dış gebelik kaynaklı olduğu söyleyen Tıraş aynı zamanda dış gebeliğin riskleri hakkında da bilgiler verdi. Tıraş, “Dış gebelik kaynaklı ölümler, kadın ölümlerinin bir kısmını kapsayabilmektedir. Hamileliklerin tümünde oluşan anne mortalitesinin yüzde 9-13’ünü oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerde dış gebelik kaynaklı ölümler yaklaşık olarak binde 3’e düşecek kadar azalmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran tam tersi şekilde artmakta, yüz binde 300’e yükselebilmektedir. Dış gebelik, tekrar dış gebelik oluşma riskini arttırma, kanalların kapanması yüzünden kısırlık oluşturabilme, rahim boynundaki dış gebeliklerde tedavi öncesi rahmin alınmasına sebep olabilme gibi birçok risk taşır” ifadelerinde bulundu. DIŞ GEBELİK BELİRTİLERİ NELERDİR? “Dış gebelik, çoğunlukla hamileliğin 5. ve 14. haftaları arasında belirti vermeye başlar” diyerek dış gebeliğin belirtilerini aktaran Tıraş, “ Karnın tek tarafında olan sürekli ve şiddetli ağrılar, adet kanamasından farklı olan vajinal kanamalar, omuz ağrıları, idrara çıktıktan sonra alt karında oluşan ağrı, ishal ve kusma gibi belirtiler dış gebelik belirtileri arasındadır” dedi. DIŞ GEBELİĞİN CERRAHİ MÜDAHALE İLE TEDAVİSİ Tedavi çeşitlerine de değinen Tıraş, “Dış gebeliğin tedavi edilmesi adına yaygın olarak cerrahi müdahaleler uygulanmaktadır. Operasyon için çeşitli yöntemler mevcuttur ancak en yaygın yöntem, laparoskopik yöntemlerdir. Yöntemin sağladığı avantajlar ve yapılma şekli itibariyle açtığı yaralar daha küçüktür. Dolayısı ile yara izleri de küçük olmaktadır. Dış gebelikte uygulanan bir başka yöntem ise ilaç tedavisidir. Medikal tedavi yalnızca embriyonun kalp aktivitesi yoksa ve uygun hormon değerleri mevcutsa uygulanabilmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.