Düzenlemeye göre, internetten yayın yapmak isteyen yurt dışı menşeli kurumlar Türkiye’de şirket kurmak ve lisans başvurusu yapmak zorunda. İnternetten radyo yayını yapmak için 10 bin TL, televizyon yayını yapmak için 100 bin TL, alışveriş konulu tematik yayın yapmak için 500 bin TL lisans ücreti ödenecek. İnternet yayın lisansının yıllık ücreti olacak fakat lisans başvurusu 10 yılda bir yapılacak. İnternet üzerinden yayın yapan kuruluş geçmiş bir yıla ilişkin verdiği medya hizmetini kayıt edecek. İstendiğinde kayıtlar RTÜK’e gönderilecek. Gerektiğinde diziler RTÜK’ün kayıt sistemine de kayıt edilecek. Lisans verilmesi için aranan koşulların kaybedilmesi durumunda yayın üç ay süre ile durdurulabilecek.
DİZİDEN BİR KISIM…
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun uygun gördüğü bir mücbir sebeple yayın lisansı sonlandırılabilecek. 19. maddenin 3. Bendine göre erişim engelleme kararı alınan bir içerikle ilgili olarak ihlalin gerçekleştiği yayın komple kaldırılabilir, söz konusu kısım da diziden çıkarılabilecek. RTÜK’ün internetten yayın yapan kanallar üzerinde ciddi bir denetim kurmasının ardından Youtube’un bu denetime tabii olup olmadığı merak konusu oldu. Yönetmeliğe göre Youtube denetimin dışında.
Bol bol ‘bip’ sesi duyacağız
Yeni düzenleme ile ilgili konuşan RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, “Artık yazılı ve görsel medya üzerindeki baskının bir türünü internet yayıncılığında da görmeye başlayacağız. Demokles’in kılıcı gibi internet üzerinde de RTÜK kılıcı sallanacak. Netflix’te bundan sonra bol bol bip sesi duyacağız, mozaik göreceğiz” dedi.
Netflix: Yakından takip ediyoruz
RTÜK’ün internet üzerinde yayın yapan dijital mecraları denetlemesine yol açan yeni yasa ile ilgili olarak Netflix cephesinden ilk açıklama geldi. Açıklamada, “İnternet yayınlarına yönelik getirilen düzenlemeyi yakından takip ediyoruz. Türkiye bizim için çok önemli bir pazar” denildi.
Hukukçular ne diyor?
Karar, hukukçuları da ikiye böldü. Bazı hukukçular kararı uzun zamandır denetim boşluğunu giderdiğini savunurken, bazıları ise internetten yayın yapan muhalif kanallar için ilerde bir sansür yasasına dönüşebileceğini iddia etti. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, kararı ifade özgürlüğüne getirilen yeni kısıtlama olarak yorumladı. Ünlü Avukat Celal Ülgen de, kararın “İnternet yayıncılığına takılmış bir kelepçe niteliği taşıdığını” söyledi.