Demirören, NTV Spor’da katıldığı programda Alp’in istifasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Zekeriya Alp’in istifa edeceği yönünde belirti olmadığını vurgulayan Yıldırım Demirören, istifa kararını, yönetim kurulu toplantısına giderken öğrendiklerini dile getirdi.
Yıldırım Demirören, “Zekeriya Alp gibi tarafsızlığın ve dürüstlüğün sembolü bir kişinin istifa kararı almasına çok üzüldük. Ama bir taraftan sevindim, bize yeni konu açtı” dedi.
Dürüst ve tarafsız birinin “Yaşadığımız kaos ortamından dolayı futboldan çekiliyorum” demesi nedeniyle herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerektiğini anlatan Demirören, şunları kaydetti:
“Avrupa’nın veya dünyanın hangi ülkesinde MHK Başkanı zan altında kalıp istifa ediyor? Sadece Türkiye’de oluyor. Hakem hataları tartışılmıyor, hakemler tartışılıyor. Hakemlerin art niyetli hareket ettiklerini söylüyorlar. Artık duyumlarla kişiler üzerine oynayamazlar. 700 veya bin düdüğün içinde iki hatayı tartışıyoruz. Zekeriya Alp’i bundan sonra da sembol olarak göstermemiz lazım. Beyaz sayfa açmamızın sembolü olarak görmemiz lazım.”
Özellikle büyük takımlara yönelik hakem kararlarının manşetlerde çok yer aldığına ve bunun hakemleri baskı altına aldığına dikkati çeken Demirören, “O baskı zaten var. Mühim olan hakemlerimizin cesur olup korkmaması” ifadesini kullandı.
Yıldırım Demirören, Türk futbolunda kaosun bitmesini istemeyenlerin bu tür eleştirilerde bulunduğunu ifade ederek, MHK Başkanı’nın haftalık basın toplantısı uygulamasını Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu için de ikinci yarıdan itibaren düşündüklerini dile getirdi.
– “Mali kriterleri tam oturtacağız”
Mali kriterler konusunda çalışma yaptıklarını belirten Yıldırım Demirören, bu kriterleri tam oturtmaları gerektiğini söyledi.
Bundan sonra “makyajlı bütçeleri” kabul etmeyeceklerini anlatan Demirören, şunları söyledi:
“Türk futbolu için bunu yapmamız lazım. Kulüplerin yüzde 90’ı borç batağı içinde. Değişmesi gereken futbol kanunu ile beraber dernekler yapısıdır. Mevcut kulüplerin mali yapısının bir şekilde düzeltilmesi lazım. Senelerce idare edilmişiz. Artık idare yok. Bu sezon sonundan itibaren kulüplerimiz için yeni kriterler uygulanacak. Kulüplerin mali yapısını düzeltmezsek, spor kanunu çıkarmazsak federasyonun kasasında istediğiniz kadar para olsun oynayacak kulüp bulamayacağız. Gidişat çok tehlikeli.”
TFF Başkanı Demirören, UEFA’nın bu konuda yaptırımları neyse kendilerinin de aynısını uygulayacaklarını ifade etti.
Gelecek sezon uygulanacak sistemi ocak ayında açıklayacaklarını kaydeden Demirören, yabancı oyuncu sayısının ise değişmeyeceğini aktardı.
Yabancı oyuncu konusunda milli takım kriterinin uygulanıp uygulanmayacağı konusuna değinen Başkan Demirören, “Yüzde 10 gibi milli takım kriteri uygularsak Melo gibi oyuncular gelemiyor” diye konuştu.
Statlarda seyirci sayısının azalması ile ilgili açıklamalarda bulunan Yıldırım Demirören, “Arjantin’de parmak iziyle maç izleniyor. E-bilet ve Passolig uygulaması getirdik. Hedefimiz ikinci senede seyirci kalitesini artırmak. Maça gelmeyenler zaten istemediklerimiz. Gelmesinler. Bunlar futbola zarar verdi. Kaos yaratan, futbola küfrü sokanlar gelmesin. Futbolumuzun marka değeri gidiyor. Futbolu, futbol olduğu için izleyenler zaten gelecek” diye konuştu.
Demirören, Galatasaray Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat’ın birlik ve beraberlik yönündeki açıklamasının da çok önemli olduğunu vurguladı.
– “İstediğimiz yerde değiliz”
A Milli Takım’ın performansı hakkında görüşlerini aktaran Demirören, istedikleri yerde olmadıklarını söyledi.
TFF Başkanı Yıldırım Demirören, şu görüşleri dile getirdi:
“Başarılıyız deme şansımız yok. Seyircimiz dakikaya ve gole göre tezahürat yaptığı için ileriyi düşünemedik. Fatih Terim ile uzun vadeli planlama yaptık. Milli takımı oluşturan oyuncuların son birkaç maç hariç performansı iyiydi de milli takımda mı kötüydü? Futbol Federasyonu’nun milli takımla alakasını anlatabilir misiniz? Oyuncuyu biz mi seçiyoruz? Teknik kadro o dönemde performansı iyi olanı seçiyor. Semih Kaya kendi kalesine gol attığı vakit neden Yıldırım Demirören suçlu?”
Milli takımda taraftarın da kalmadığını ifade eden Demirören, “Milli takım yuhalanıyor. Stada milli takım formasıyla gelinmiyor. Bu birlikteliği de sağlamamız lazım. Volkan Demirel’in kendisine yapılan hareketlerden sonra bırakması ve çıkması yanlış. Kararına saygım var. Orada bizim için konu kapandı. Ama seyircinin milli takım forması giymiş oyuncuya küfür etmesi doğru değil. Ben o anda yanımdakilere ‘aşağı inersek takımı çekerim. Seyirci küfrettiyse Volkan haklı’ dedim. Benim takımım bunu hak etmiyor. Küfür edilmeyecek tek takım; milli takımdır” ifadelerini kullandı.
Başkan Demirören, son dönemde her statta taraftarlar tarafından yapılan “Yıldırım Demirören yeter” tezahüratının da kendisini rahatsız etmediğini dile getirdi.
– “Öyle çok iş var ki”
TFF Başkanı Yıldırım Demirören, haziranda yapılacak genel kurulda da aday olacağı sinyalini verdi.
Yapı olarak hiçbir işi yarım bırakmadığını belirten Demirören, “Yapacağımız öyle çok iş var ki, onları yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Yıldırım Demirören, futbola siyasetin karışıp karışmadığına ilişkin soruları, “Dünyanın en demokratik ülkesinde bile kulüpler hükümetlerle bakanlarla yakın olmak ister. Onlarla çok işiniz vardır. Bana ya da TFF’ye siyasetin karıştığı yok. Kulüpler her sıkıştığında başbakana, cumhurbaşkanına gidiyor. Bunların düzelmesi için de spor kanunun çıkması şart” şeklinde cevapladı.