AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Yenikapı’da düzenlediği iftar yemeğine katıldı. Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Buradan bütün siyasi partilerimize seslenmek istiyorum. Ben onların misafiri olduğum her anda siyasi nezaket, siyasi basiret ve feraset duyguları içinde götüreceğimiz bütün teklifleri, düşüncelerimizi, kanaatlerimizi açık yüreklilikle ve bu ülkenin sadece başbakanlık görevini, sorumluluğunu almış bir vatandaş olarak değil, bütün diğer vatandaşlarıyla eşit haklara sahip, bu ülkeye en derinden aidiyet hisseden bir kardeşiniz olarak bunları konuşacağız” ifadelerini kullandı.
“Gece gündüz çalışmak zorundayız”
“İntikam hisleriyle yoğrulan, intikam hisleriyle yeni katliamlara yönelenlere karşı Türkiye her zamankinden daha fazla güçlü olmak zorundadır” diyen Davutoğlu, “Türkiye her zamankinden daha onurlu başı daha dik olmak zorundadır. Etrafımızda tarihin hesabını görmek isteyenlere karşı hiçbir zaman başımızın eğilmemesi için hiçbir zaman gelecek nesillere herhangi bir zilleti bırakmamak için gece gündüz çalışmak zorundayız” şeklinde konuştu.
“Gün gerilimleri yok etme günüdür”
Başbakan Davutoğlu, “Gün farklılıkları derinleştirme günü değil, gün gerilimleri azaltma, farklılıkları asgariye indirme, mümkünse yok etme günüdür. Farklılıkları sadece özgürlük alanlarının yansıdığı güzel bir çeşitlilik, güzel bir zenginlik olarak görmek gereken günlerdeyiz. Hepimizin bu ağır sorumluluğu var” dedi.
“Hiçbir ön şartımız yok”
“Hiçbir ön yargı ve ön kabulümüz yok. Hiçbir ön şartımız da yok” diyen Başbakan Davutoğlu, konmuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hükümet etmenin gerektirdiği bütün ana unsurları, muhtevi konuları görüşmeye hazırız. Sadece hükümetle ilgili olmayan hususları bütün bu tartışmaların dışında tutmak gerektiğini düşünüyoruz, başta Cumhurbaşkanlığı makamı olmak üzere. Bu tür tartışmaların ötesinde, iyi niyetle masaya oturacağız. İnşallah hayırlı bir netice hasıl olur.”
“Suriye’de böyle bir iftarda omuz omuza verilmiş olsaydı Şam yanıyor olmazdı”
Başbakan Davutoğlu, “Suriye’de böyle bir iftarda 5 sene önce devlet adamları, iş adamları, aydınlar omuz omuza verebilmiş olsalardı, insanlık onuruna yakışan bir tavır sergilemiş olsalardı, bugün Şam ve Halep yanıyor olmazdı. Eğer Irak’ta bundan 15 yıl önce, tam da Irak savaşı sonrasında, Sünni’si, Şii’si, Arap’ı, Türkmen’i, Kürt’ü el ele verebilmiş olsalardı, bugün DEAŞ diye bir terör örgütü oralarda at koşturuyor olmaz ya da Şii bazı akımlar Sünni-Şii çatışmasını körüklemiş olmayabilirlerdi” dedi.