Başbakan Ahmet Davutoğlu, TÜBİTAK’ta düzenlenen Ar-Ge Reform Paketi tanıtımı programında yaptığı konuşmaya, Diyarbakır Çınar İlçe Emniyet Amirliği lojman ve hizmet binasına gerçekleştirilen saldırıyı şiddetle kınayarak başladı.
Saldırıda, biri polis 6 vatandaşın öldüğünü, 6’sı emniyet görevlisi olmak üzere 39 vatandaşın yaralandığını bildiren Davutoğlu, ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.
İstanbul’da gerçekleşen terör saldırısını da lanetleyen Davutoğlu, “Daha önce Madrid’de, Paris’te, Ankara’da, Suruç’ta olduğu gibi bu saldırılarda da gördük ki terör insanlığa düşmandır ve terörün hasmı bütün insanlıktır. İnsanlık olarak terörün her türlüsüne karşı ortak bir tavır göstermemiz, teröre karşı birlikte mücadele etmemiz artık bir zarurettir. Türkiye olarak kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin, nerede gerçekleşirse gerçekleşsin, hangi gerekçeye dayanırsa dayansın terörün her türlüsüne karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir yandan terörle mücadelemizi sürdürürken aynı zamanda terörün beslendiği kaynakları da birer birer kurutmaya kararlıyız” değerlendirmesinde bulundu.
“Bildirilerinde terör örgütü için tek cümle yok”
Davutoğlu, akademisyenlerin yayınladığı bildiriye ilişkin, “Bizler terörle mücadele ederken, işte her gün bir taraftan DEAŞ gibi uluslararası bir terörle, diğer taraftan dün 5 aylık bir bebeğin de içinde olduğu lojmanlarda sivilleri katleden bölücü terör örgütü ile mücadele ederken, vatandaşlarımızın can ve mal emniyeti için çalışırken, ülkenin bütün meselelerine sahip çıkması gereken akademisyenlerimizin böylesine bir bildiriye imza atmış olmaları gerçekten büyük üzüntü veriyor” dedi.
Başbakan Davutoğlu, bildiriye yansıyan provokatif dilin, fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini söyleyerek, “Zira ben bu bildiriyi, tek tek harfine, virgülüne kadar düşünerek okudum. Kafamı iki elimin arasına alarak bu bildiriye imza atan, bir kısmını da şahsen tanıdığım akademisyenlerin psikolojilerini anlamaya çalıştım. Büyük üzüntü, hicap duydum” ifadelerini kullandı.
“Demokratik hukuk devletinde yaşayan vatandaşlar olarak, aydınlar olarak böylesine tek yanlı, böylesine şiddet ve terörü mazur görüp meşru düzeni korumaya çalışanları insafsızca eleştiren bir yaklaşımın nasıl sergilenmiş olduğunu ciddi bir şekilde hepimizin düşünmesi lazım” diyen Davutoğlu, “Sayısız cinayet işleyen, kan döken terör örgütü için tek bir cümle kurmayan, korsan örgüt bildirilerine imza atan, devletin bölge halklarına katliam uyguladığından söz eden bir bildiri, hiçbir meşru, hukuki, insani mülahaza içermemektedir” ifadelerini kullandı.
“Demokrasiyi savunmak demokratik yöntemleri savunmakla olur”
“Aydın olmak, demokrasiyi savunmak önce demokratik yöntemleri savunmakla olur” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Devlet ile terör örgütünü eş tutmanız hangi demokrasi anlayışınıza, akademik yetkinliğinize dayanıyor? Çok objektif şartlarla soruyorum, açık bir tavır sergilemelerini istiyorum. ‘Çatışmalar dursun’ demek eğer şu ise; ‘devlet güvenlik birimlerini bu ilçelerden çeksin, bu ilçeleri fiilen hiçbir meşru temele dayanmayan ve tamamıyla terör uygulayan bir örgütün mensuplarına terk etsin’ diyorlarsa sadece Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak değil, bu ülkenin onurlu bir vatandaşı ve bir akademisyen olarak onlara diyorum ki, demokratik yönetim dışında hiçbir yönetimin ya da örgütün, ülkenin herhangi bir yerinde böylesine bir hakimiyet kurmasına izin vermeyeceğiz, izin vermemiz de mümkün değildir.
Tekrar soruyorum. Daha bugün gece yarısı emniyet lojmanlarını ve lojmanların etrafındaki evleri hedef alan, biri 5 aylık olan 5 sivil ve bir emniyet görevlisi vatandaşımızın katledilmesine sebebiyet veren bir terör örgütünün arkasında niçin hizalanıyorsunuz? Niçin bu terör örgütüne dönüp, bütün o bildiride, altına imza koyduğunuz bildiride bir eleştiri getirmiyorsunuz?”
“5 aylık bebeği katleden terör örgütünün eylemlerini benimsiyor musunuz?”
Başbakan Davutoğlu, “Net olarak soruyorum; bildirinizde terör örgütünden tek bir kelime bahsetmiyorsunuz. Terör örgütünün bu eylemlerini benimsiyor musunuz? Dün gece 5 aylık bir bebeği katleden bu terör örgütünün eylemlerini benimsiyor musunuz? Benimsemiyorsanız yeni bir bildiriyle bunu açıklamanız lazım” diye konuştu.
Davutoğlu seçim ve halkın iradesiyle oluşmuş parlamento dışında kimsenin kendi başına herhangi bir yönetim biçimi ilan edemeyeceğini, kimsenin meşruiyetini halktan almayan bir güç tekelini kullanamayacağını söyledi.