MİT, Gülen’in ‘haki cübbesini’ fark etti ve Cemaat üyelerinin kriptolu yazışma sistemini de kırdı. Ama ne MİT ne de ABD istihbaratı, darbe olacağına dair net bir teşhis koyamadı.
İşte Joe Parkinson ve Adam Entous imzalı Wall Street Journal haberindeki başlıca iddialar:
‘MİT tarafından izlendiklerini bilen cemaat üyeleri, iletişimlerini daha da gizli hale getirdi. Cemaat üyesi olan ve ‘casusluk oyunlarını’ iyi bilen tecrübeli askeri istihbaratçılar buna yardım etti. Gülen’in kendisi telefon kullanmayı bıraktı ve talimatlarını birkaç yakın adamına sözlü olarak aktarmaya başladı.
BYLOCK İLE YAZIŞIYORLARDI
Cemaat 2014 yılında ByLock adlı kriptolu mesajlaşma uygulamasını kullanmaya başladı. MİT bunu geçen kış keşfetti ve milyonlarca mesajın şifresini çözmeyi başladı. Bu sayede MİT, cemaat üyesi olabilecekleri değerlendirilen 40 bin kişiyi tespit etti. Bunlardan 600’ü üst düzey askeri yetkililerdi. Ancak Türk istihbarat kaynaklarına göre bu mesajlarda bir darbe planına rastlanamadı. MİT kriptosunu kırdığı ByLock mesajlarını bahar aylarının başında bakanlıklarla paylaştı. Böylece cemaat üyeleri kriptonun kırıldığını öğrendiler. Bu nedenle ByLock yerine başka bir uygulama kullanmaya başladılar.
TASFİYE EDİLECEKLERDİ
Darbe girişiminden dört gün önce MİT, cemaat üyesi olduğu sanılan 600 subayın ismini Genelkurmay’a iletti. Plan, ağustostaki YAŞ toplantısında bu subayların ordudan tasfiye edilmesiydi.’