Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi’ninişgal edilmesine ilişkin davanın gerekçeli kararında, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 19 Mart 2016’daki bir konuşmasında kullandığı “Kapadokya” şifresiyle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki üyelerine darbe mesajı verdiği belirtildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 Ekim’de tutuklu 7 sanıktan 5’inin ağırlaştırılmış müebbet ve 200’er yıl hapis, 2 sanığın da müebbet ve 166’şar yıl hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin kararının gerekçesinin yazımını tamamladı.
Mahkeme, 86 sayfalık gerekçeli kararında, terör örgtü FETÖ/PDY ve 15 Temmuz darbe girişimine giden süreçle ilgili önemli tespitlere yer verdi.
Terör örgütü elebaşı Gülen’in, örgüt içerisinde “dar daire” veya “mahrem daire” olarak nitelendirilen sadece belirli düzeydeki örgüt mensuplarının katıldığı gizli toplantılarda daha açık bir dil kullanmayı tercih ettiği anlatılan kararda, Gülen’in, kamunun erişimine açık konuşma ve yazılarında ağırlıklı Arapça-Farsça tamlamaların yer aldığı ağdalı bir dili tercih ettiği, sık sık herkesin farklı anlamlar yükleyebileceği kelimeler kullandığı, çoğunlukla eylem talimatlarını yaptığı bu konuşmalar üzerinden ezoterik (gerçek anlamını yalnızca örgüt içerisinde belirli bir statüye sahip oldukça dar bir çevrenin anlayabileceği) bir dil kullanarak verdiği belirtildi. Kararda, örgüt elebaşısının eylem talimatlarını alan örgüt yöneticilerinin, bunları “Herkese bilmesi gerektiği kadar” prensibini sıkı sıkıya uygulayarak alttaki örgüt üyelerine kadar ulaştırdıkları kaydedildi.
Gerekçeli kararda, Gülen’in 19 Mart 2016’da Pensilvanya’daki malikanesinde üzerine ilk defa giydiği asker yeşili bir pardesüyle Alison Lurie’nin ifadesiyle “giysi dili” ile bir konuşma yaptığı anlatılarak, buradaki hedef kitlesinin, örgütün TSK içerisindeki mensupları olduğu, bunu da subliminal mesaj olarak verdiği aktarıldı.
“Kapadokya sakinleri, oradaki serkarlar adına konuşuyorum”
FETÖ elebaşı Gülen’in söz konusu konuşmasının 15.36 saniyesinde, kurduğu cümleyi bir anda yarıda keserek, ilgisiz bir şekilde, tane tane ve son derece dikkati çekici vurgulu ifadelerle “Antrparantez, umum adına konuşuyorum, umum İslam toplumu adına, Kapadokya sakinleri, oradaki serkarlar adına konuşuyorum.” diyerek sürdürdüğü kaydedilen gerekçeli kararda, Gülen’in verdiği eylem talimatlarının hedef kilesinin hangi örgüt üyeleri olduğunu yine ezoterik bir dille ifade ettiğine vurgu yapıldı.
Gerekçeli karara, terör örgütü elebaşı Gülen’in bu ifadede kullandığı kelimeler incelendiğinde, Osmanlıca bir kelime olan “serkar” kelimesinin Türkçede “komutan”, “amir”, “müdür” anlamlarına geldiğine işaret edilerek, “Kapadokyaifadesinin ise FETÖ içerisinde ‘özel mahrem yerler’ olarak kodlanan kurumlardan TSK için kullanılan bir şifre olduğu, bu şifrenin anlamını sadece örgüt literatüründe ‘mahrem hizmetler’ veya ‘hususiler’ olarak adlandırılan ve TSK bünyesindeki örgütsel faaliyetleri koordine eden üst düzey TSK imamları bilmektedir.” denildi.
“Askere ‘yeşil’, polise ‘mavi’ denir”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen “FETÖ/PDY Çatı Soruşturması”ndaki gizli tanık “Jüpiter”in, “Fethullah Gülen’in vaazının içinde Kapadokya kelimesini kullandığında TSK’yı kastettiği örgüt jargonunda bilinir. TSK’ya ‘yeşil’, polise ise ‘mavi’ denilir.” ifadesi hatırlatılan kararda, söz konusu konuşmanın özellikle TSK içine sızan örgüt üyeleri hedef alınarak yapıldığının anlaşıldığı kaydedildi.
Kararda, FETÖ elebaşı Gülen’in konuşmasında, geçmişte yaşanan bazı doğal afetleri hatırlatıp onlara maruz kalan toplumların, içinde “ıslahçılar” olmaması nedeniyle Allah tarafından gönderilen ilahi bir gazaba düçar olduklarını anlattığı aktarılarak, şu ifadelere yer verildi:
“Gülen, bugün örgüt yönetici ve üyeleri hakkında yürütülen adli soruşturmalar nedeniyle gerçekleşen tutuklamaların kendilerinin ‘yapmaları gereken şeyleri yapmadıklarından’ kaynaklandığını, örgüt üyelerinin gerekli ıslah hareketini yapmamaları, zalime ‘dur’ dememeleri halinde ağlamaların ağlamaları takip edeceğini ve kendilerinin de ilahi gazaba uğrayacaklarını beyan ederek, TSK içindeki örgüt üyelerini, darbe yaparak siyasal iktidarı indirmemeleri halinde Allah’ın gazabına uğramakla korkutmuştur.”
“Konuşmalarda, darbe çağrısı tespiti”
Gerekçeli kararda, Gülen’in konuşmasıyla örgüt üyelerine siyasal iktidara karşı güç kullanmaları ve darbe yapmaları talimatını verdiği bildirilen kararda, örgüt liderinin konuşmasında sık sık “ıslahçılar”, “ıslah hareketi” tabirlerini kullandığına işaret edildi.
“Islah” kelimesinin Arapça kökenli bir kelime olup “sulh” kelimesi ile aynı kökten türediği, “ıslah” ve “sulh” kelimelerinin aynı anlamı ifade ettiği belirtilen kararda, nitekim örgüt liderinin ezoterik bir dil kullanarak yaptığı bu konuşmadan gerekli mesajı alan örgüt üyelerinin kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak adlandırdıkları ve 15 Temmuz 2016’da bu isim altında darbe bildirisi yayımlayarak silahlı darbe teşebbüsünde bulunduklarının anlaşıldığı kaydedildi.
Kararda, elebaşı Fetullah Gülen’in 19 Mart 2016’da yaptığı konuşmadan sonra örgüte ait yazılı ve görsel basın-yayın organları üzerinden darbeye ilişkin yayınlar yapılarak üyelerin motivasyonunun artırılmaya çalışıldığı belirtilen kararda, köşe yazıları ve reklam filmlerinde darbeye ilişkin birçok kez subliminal mesaj verildiğinin görüldüğü anlatıldı.