Daire, iptal istemini daha sonra esastan görüşerek karara bağlayacak.
Milli Savunma Bakanlığınca 2017’de yapılan düzenleme ile kadın personelin başörtüsü takmasının önü açılmıştı.
Halkın Kurtuluşu Partisi Genel Başkanlığı ise bu düzenlemeyi getiren, Milli Savunma Bakanlığının Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açtı.
Davalı Milli Savunma Bakanlığı, düzenlemenin dini inanç ve ibadet hürriyetini güvence altına alarak, kadın personele istemesi halinde belirli şekil ve şartlar altında başını kapatma özgürlüğü tanındığı yönünde savunma gönderdi.
Davayla ilgili ilk incelemesini yapan Danıştay 2. Dairesi, yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması istemini reddetti. Dairenin bir üyesi bu karara katılmadı.
Bir üyenin karşı oy gerekçesi
Üyenin karşı oy yazısında, idarenin düzenleme alanının kamu hizmetinin gerekleri ve kamu yararıyla sınırlı bulunduğu, kamu hizmetinin ana ilkelerinden olan tarafsızlık ilkesinin idarece öncelikle gözetilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenlerle kamu hizmetini yürütmekle yükümlü bulunan ve bu statüye girerken belirli ilkelere uymayı kabul eden kamu görevlilerinin, din ve vicdan hürriyetinden bahisle dinsel mensubiyetlerini öne çıkarmalarına olanak sağlayacak şekilde kural getirilmesinin, Anayasanın 2. maddesinde yer alan “laiklik ilkesi” varlığını korudukça, hukuken kabul edilemeyeceği belirtildi.
Karşı oy yazısında, din ve vicdan özgürlüğü bağlamında kamu personelinin dinsel aidiyetini göstermesine imkan tanınmasının, kamu görevini yerine getirirken ne kadar tarafsız davranırsa davransın, hizmetten yararlanan kişilerde şüpheye yol açabileceği ve bundan da kamu hizmetinin zarar görmesinin kaçınılmaz olduğu savunuldu.
– İptal isteminin incelemesi sürüyor
Yönetmeliğin iptal istemiyle ilgili esas incelemesinin ise sürdüğü öğrenildi. Danıştay 2. Dairesi, esas incelemesinin ardından yönetmeliğin iptal edilip edilmeyeceğini karara bağlayacak.
İptal istemiyle ilgili daireye düşünce gönderen Danıştay Savcısı da yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin karara katılmayan bir üyenin karşı oy gerekçeleri doğrultusunda görüş bildirdi.
Savcının görüşünde, devlet memurlarının dinsel aidiyetlerini hiçbir şekilde belli etmemesi gerektiği, bu şekildeki bir düzenlemenin, Anayasanın 2. maddesinde yer alan “laiklik ilkesi” varlığını korudukça, hukuken kabul edilemeyeceği öne sürüldü.