Geleneklerin yaşatıldığı mahallelerden Çitli’de 3 gün 3 gece süren düğünler, cuma günü “tavuk toplama” ile başlıyor.
Damadın arkadaşlarının bulunduğu 15-20 kişilik bir grup, kahvaltıdan sonra köyde tavuk toplamaya çıkıyor. Düğün sahibinin daha önce dağıttığı evlerden toplanan tavuklar, damadın evine getiriliyor. Aynı gün akşam ise gelin kınası yapılıyor.
Cumartesi öğlen kız tarafının evinde toplanan kadınların eğlencesi saatlerce sürüyor. Damadın arkadaşları, gece saatlerinde kadınların eğlencesini bozarak kendileri eğleniyor.
Düğünde pazar günü ise ilk olarak damadın arkadaşları mahalledeki evleri gezerek davul zurna eşliğinde gelin ve damada dürü (hediye ve para) topluyor. Aynı kişiler, öğleden sonra damadı ve sağdıcını alarak köy meydanındaki derenin kenarına getiriyor. Davul zurna eşliğindeki eğlence sırasında “güvey batması” olarak adlandırılan geleneğe geçiliyor. Damat ve sağdıcı una bulayıp başlarında yumurta kıran gençler, daha sonra onları derede çamaşır tozuyla yıkıyor.
Akşama doğru babasının evinden alınan gelin, konvoy eşliğinde damadın evine getiriliyor. Kutlamalar, “Damat eziyeti”, gelin arabasını çekme, çamaşır yıkama, hamur yoğurma gibi geleneklerle sona eriyor.
Çitli’de bu geleneklere uygun bir düğünle evlenen Bilal Er, örf ve adetleri yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.
Düğünlerin 3 gün 3 gece sürdüğünü belirten Er, “Pazar günü ‘güvey batması’ diye adlandırdığımız geleneğimiz var. Köyümüzün ortasından geçen dereye dedelerimizden kalan geleneklerden ötürü damadı suya basıyorlar.” dedi.
Mahalle Muhtarı Mustafa Yılmaz da asırlardır yaşatılan geleneklerin aslına uygun olarak her düğünde tekrarlandığını ifade etti.