Olay Gazetesi Bursa

Cumhurbaşkanı: ‘Bu devletin sınırlarını gönüllü kabul etmiş değiliz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz. Unutulmamalıdır ki cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır.” dedi.

 

FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin Erdoğan, şunları söyledi:

 

“O katillerin içerisinden 39 tane ölen var ama benim 241 şehidim, 2 bin 194 gazim var. Şimdi birileri diyor ki ‘Bunlara zulmediliyor. Ne zulmü, her şey adaletle götürülüyor. Hatalar, yanlışlar varsa bunları zaten devletimiz her an düzeltmeye hazır. Adalete verdikleri hesap yetmeyecek. Bu ihanet çetesinin tüm ömürleri millete hesap vermekle geçecek.”

 

‘İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir’

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri 15 Temmuz gecesi eline silah almamış olabilir ama eline silah alanların hepsi de gücünü nereden alıyordu, onlardan. Yarın bunların da ellerine silah almayacağını kim bilebilir. İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir. Bir yerde kalmaz, her organı, her hücreyi etkiler ve sonunda vücudu teslim alır. Aynen kanser virüsü gibi. Şimdi bu vücudu bizim, metastaz yapmış, bunlardan temizlememiz lazım.” dedi.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

 

“Açık konuşuyorum, ben şahsıma yönelik her türlü saldırıyı, ihaneti affedebilirim ama milletime, ülkeme yönelik hiçbir ihaneti ben şahsen affetmem, görmezden gelmem, üstünü örtme hakkım yoktur.” ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:

 

“15 Temmuz’a rağmen samimi bir pişmanlık ortaya koymayan, bildiklerini anlatmayan ne kadar örgüt mensubu varsa asla masum değildir. Türkiye’de ey FETÖ örgütüne mensup olan veya onlarla bağlantısı olanlar, eğer sizler gelip bildiklerinizi anlatmayacak olursanız, kusura bakmayın, sizi nerede bulursak bulalım alır sizi de aynen o cezaevlerine tıkarız.”