Kurban kavramı üzerinde her çocuğun algısının farklı olacağı için soru sormalarına izin vererek konunun mümkün olduğunca örneklerle somut şekilde anlatılması gerektiğini belirten Süren, “Özellikle küçük çocuklara kurban kesimini izlettirmeyi ailelere tavsiye etmiyoruz. Her çocuğun etkilenmesi farklılık gösterse de bir hayvanın gözlerinin bağlanması, ayakların bağlanması, çaresiz bir şekilde can çekiştirerek ölümünü izlenmesi travma etkisi oluşturabilir.
Depresyon, saldırganlık, gece kâbusları, et yemek istememe, alt ıslatma gibi sorunlar gözlenebilir. Çocuğu kesime şahit olması için zorlamak, kurban kanını alnına sürmek gibi ritüellerin yerine bayramın manevi yönüne odaklanmak, bununla ilgili olumlu mesajlar vermek çocuklarımızın psikolojisi için daha faydalı olur. Bayramlar ihtiyacı olanların ihtiyaçlarının karşılandığı, büyüklerin evlerinde ziyaret edildiği, bayram harçlıklarının toplandığı, güzel yemekler ve tatlılar yendiği zamanlar olarak yaşatılmalıdır” diye konuştu.
‘KURBAN KESİLİYORSA DİKKATİNİ BAŞKA YÖNE ÇEKİN’
Kurban Bayramı hakkında sohbet ederken nelere dikkat edilmesi gerektiğiyle ilgili bilgiler de Süren, “Kurban kesimi hakkında çocuğunuzun yanında ayrıntılı konuşmamaya ve gittiğiniz ziyaretlerde bu konularda konuşulduğunda çocuğunuzu fark ettirmeden o ortamdan uzaklaştırıp bu konuşmayı dinlemesine izin vermeyin. Ne kadar önlem alınsa da açık alanlarda kurban kesilme sahneleri ile çocuğumuz kısa sürelerde olsa şahit olabilir. Bu sahnelerin yaşanması olası yerlerden uzak durmaya çalışan, bir kesim yerinin önünden geçiyorsanız bunu ilk siz fark edin, çocuğun dikkatini başka yöne vererek o sahneyi görmesine izin vermeyin. Haber bültenlerinde yasak alanlarda kesilen kurbanlar ile ilgili haberlere bolca rastlanacağından bayramda çocuğunuzu televizyondan uzak tutmaya çalışın. Kaçan kurbanlıkların yakalanması sırasında hayvanların acı çektiği görüntüleri izlemesine izin vermeyin” şeklinde konuştu.