Okulların yaz tatiline girmesi, üç ay boyunca evde olacak olan çocukların bilgisayar ve internetle olan ilişkilerini gündeme getirdi. İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Engin Eker, velileri internet bağımlılığı konusunda uyardı. Okullarda geçtiğimiz hafta yaşanan karne heyecanı ve tatil sevinci, veliler açısından yerini önemli bir endişeye bıraktı. Zira önümüzdeki üç ay boyunca okul ve dersle minimum düzeyde ilgilenecek olan çocukların ve gençlerin vakit geçirmek için başına oturduğu bilgisayar ve internet, aynı zamanda ciddi bir bağımlılık riski de içeriyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Engin Eker, internet bağımlılığı konusunda velilere önemli uyarılarda bulundu. İnternet bağımlılığı nelere yol açıyor? Çocukların ve ergen bireylerin bağımlılık geliştirme konusunda potansiyel risk grupları içinde yer aldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Eker, “Karnelerin alındığı, okulların tatile girdiği bu dönemde ebeveynlerin çok daha dikkatli olması gerekiyor. Tatilde olan çocuk veya ergen, eğer ki aile kontrol kalkanı oluşturmazsa, internette daha fazla zaman geçirmeye başlayabilir” diye konuştu. Sınırsız internet kullanımının bağımlılık haline dönüşebileceği uyarısında bulunan Yrd. Doç. Dr. Eker, “Bağımlı olan çocuk veya ergenin aile ve arkadaş ilişkileri bozuluyor, sosyal yaşamı olumsuz yönde etkileniyor. Gelecek dönem okula başladığında bu bağımlılığından vazgeçemiyor. Bunun sonucunda ise başta akademik başarı sorunu olmak üzere bireyin ve ailesinin hayatını olumsuz yönde etkileyen birçok sorun ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı. Bağımlılığı önlemek için ne yapmalı? Yrd. Doç. Dr. Eker, söz konusu problemlerin ortaya çıkmaması için neler yapılması gerektiğini ise şöyle sıraladı: “Her şeyden önce veliler davranışlarıyla çocuklarına örnek olmalı. Zira çocuklar büyüklerinin davranışlarını model alır. Eğer veliler okul döneminde çocuğuna bilgisayar ve internet kullanımı için belli bir sınır koyduysa, bunu yazın da devam ettirmeli. Tatil nedeniyle süre noktasında belli ölçüde esneme olabilir tabii. Eğer böyle bir sınırlama yoksa, çocukla bir sözleşme yaparak konmalı. Bu süreçte doğabilecek çatışmalarda veli, uzlaştırıcı konumda olmalı. Zira aşırı otoriter tavır çocuğu ailesinden uzaklaştırıp sanal dünyaya daha da fazla yakınlaştırabilir. Yine bu süreçte aileler, çocuğunun internette nasıl vakit geçirdiğini tespit etmek amacıyla bilgisayarlara internet filtresi koyabilir. Aileler aynı zamanda çocuklarını sosyal ortamlara, doğaya, kısacası ‘gerçek’ olana teşvik ederek onu bu yönde adım atması için cesaretlendirmeli. Bırakalım çocuklar yazın tadını çıkarsınlar. Çocuklarımızı güvenli diye evin içinde tuttuğumuzda uçsuz bucaksız, sınırı olmayan, hangi tehlikelerle karşılaşacağımızı bilmediğimiz internetin kollarına atmayalım.”