CHP’nin 36. Olağan Kurultayı’nda genel başkanlık için yarışan ancak kazanamayan Yalova Milletvekili Muharrem İnce, “Kurultayda genel başkan olabilirsiniz ama milletin gönlünde genel başkan olmak başka bir şeydir.” dedi.
İnce, CHP’nin 36. Olağan Kurultayı’nın ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Demokrasinin düşmanının keyfilik olduğunu belirten İnce, demokrasinin oluşması için kuralların, geleneklerin ve değerlerin olması gerektiğini belirterek, kurultayda çok üzüntü verici olaylar bütünü yaşadıklarını aktardı.
Bunlardan birinin 49 mükerrer imza olduğuna değinen İnce, kurultay öncesi ziyaret ettiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Bir hata yapılıyor, insanlardan zorla imza alınıyor. Seni PM’ye alırız, seni belediye başkan adayı yaparız diyerek insanlar kandırılıyor. Bu olmasın.” dediğini ve 166 imzayı teslim etmek istediğini anlattı.
CHP’li İnce, hem kendisine hem de Kılıçdaroğlu’na verilen 49 imza bulunduğunun söylendiğini, listeyi görmek için üç gündür beklediğini kaydetti.
CHP Tüzüğü’nün çok net olduğunu, tüzüğün 55-a maddesinin, “Eğer iki kişiye de imza verilmişse onlar divana çağrılır, tercihleri sorulur.” şeklinde düzenlendiğine işaret eden Muharrem İnce, böyle bir işlemin de yapılmadığını belirtti.
“49 oyu iade ediyorum”
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, “Bu mükerrer 49 imzayı bana değil, İnce’ye yazın.” diyerek divana dilekçe gönderdiğini anımsatan İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genel Başkan, 49 delegenin sahibi mi? Devir hakkı mı var? Genel Başkan’ın, 49 delegenin imzasını, iradesini devretme hakkı mı var? Bu bir keyfiliktir. CHP’nin Genel Başkanı keyfi davranamaz, lütufta bulunamaz. Ben bu lütfu kabul etmedim. 127 imzayı bulamadı diye yaygara koparanlar, 447 oya ne diyecekler, nasıl açıklayacaklar? Genel Başkan, 291 delegenin imzasını almış, oyunu alamamış. Bana bağışladığı o 49 lütuftan, aldığım 447 oyun içinden 49’u kendisine iade ediyorum. CHP, AKP’ye benzememeli. Bu görüntüler, CHP’nin AKP’ye benzeme görüntüleridir. Sayın Genel Başkan, adalet yürüyüşünü gerçekleştirirken, Erdoğan, ‘Benim lütfumla yürüyorsun’ demişti. O zaman, ‘O senin lütfun değil, o demokratik bir haktır’ diyerek Sayın Genel Başkan’a sahip çıkmıştım. Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım. Çünkü ben ülkemde demokrasi istiyorum.”
“Ülkemde demokrasi isterken partimde de demokrasi istemek en doğal hakkımdır.” diyen İnce, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Nasıl ki Sayın Genel Başkan’ın yürüyüşü Tayyip Erdoğan’ın lütfu değil, Genel Başkan’ın bir demokratik hakkıysa benim de aday olmak Genel Başkan’ın lütfu değil, demokratik hakkımdır. Ama ne yazık ki algı operasyonu yarattılar. ‘İmzayı bulamadı, imzayı bulamayan nasıl aday olup kazanacak’ diye, tam bir ali cengiz oyunu içindeydiler. Ama bunu millet gördü, bunun farkında. Kurultayda genel başkan olabilirsiniz ama milletin gönlünde genel başkan olmak başka bir şeydir. Ben kurultay delegelerinden yeterli oy alamadım ama milletin gönlünde çok önemli bir yer aldığımı görüyorum.”
“Bu kafayla giderse umut olamaz”
Muharrem İnce, “Algı operasyonunun Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde olup olmadığı” sorusuna, “Tabii ki…” karşılığını verdi. İnce, açık bir kural varken nezaket, lütuf olamayacağını ifade etti.
Kendisinin nezakete, lütufa ihtiyacı olmadığını vurgulayan İnce, “Bu 49 delegeye karşı nezaketsizlik, yanlışı kim yaparsa yapsın, onun karşısına dikilmek boynumun borcu.” dedi.
İnce, “Türkiye’de demokrasi isterken iyi, CHP’de demokrasi isterken kötü. Böyle bir şey olamaz. CHP bu kafayla giderse Türkiye’ye umut olamaz. Umut olmasını istiyorum. Erdoğan, ‘benim lütfumla yürüyorsun’ diyor, ‘benim lütfumla aday oluyorsun’ diyorsun. Aynı mantık. Saraydaki mantık CHP’ye bulaşmasın istiyorum.” diye konuştu.
CHP’li İnce, 300’e yakın delegenin imzasını alıp, oyunu alamamanın millete nasıl anlatılacağını sordu.
“Partimi yıpratmam”
Haklı zeminde ilerlediğini düşündüğünü kaydeden İnce, “Bunları anlatmaya devam edeceğim. Derdim ortalığı karıştırmak değil, derdim kuralların uygulanması. Siz bu insanlara, ‘Türkiye’de baskı, zülüm var, adalet yok’ diyorsunuz. Bunu ‘parti olarak ben yapabilirim, çözebilirim.’ diyorsunuz. Millet bu yaptıklarınızı görüyor. Siz kendi içinizde adaleti sağlayamazsanız, Türkiye’de nasıl sağlayacaksınız? Önce CHP içinde sonra Türkiye’de sağlayalım. Onun için mücadeleme devam edeceğim.” ifadesini kullandı.
Aldığı oy oranını nasıl bulduğunun sorulması üzerine İnce, her türlü şeyin yapıldığını, konuşmasından sonra olayın soğutulduğunu, “İmza bulamadı.” denildiğini aktardı.
İnce,”Her türlü Ali Cengiz oyununu yaptılar. Çok daha fazla alacaktım. Alacağım zaten, göreceksiniz yakında.” değerlendirmesinde bulundu.
Mükerrer oylara ilişkin hukuki başvurusunun olup olmayacağına yönelik soruya karşılık İnce, partisini yıpratmayacağını bildirdi.
Tüzük kurultayını seçimli kurultaya taşımaya yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine İnce, bunları şimdi konuşmanın anlamsız olduğunu belirtti.
İnce, “Başarısız olsunlar, top bana gelsin.” mantığında bir siyasetçi olmadığını, CHP’nin başarılı olması için mücadelesini sonuna kadar sürdürdüğünü vurgulayarak, “Sokakta oldum, tribünlerde oldum, örgüt tabanında oldum, vatandaşta oldum, hepsinde oldum, gönüllerde oldum, delegelerde de olacağım. Onlar da bu memleketin evladı, onlar da kötüye gidişatı görecekler, orada da olacağım.” dedi.
“Bizimki de antidemokratiktir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti çevrelerinin kurultaylarıyla ilgili sözlerini eleştiren İnce, şunları söyledi:
“Bu yüzsüzlüktür. Sizin nasıl saray darbesiyle Başbakan değiştirdiğinizi biliyoruz. Zorla, ağlatarak istifa ettirdiğiniz belediye başkanlarını biliyoruz. Bizim MHP’den, AKP’den alacağımız demokrasi dersi yok. Onların yaptığı kongrelere göre, bizimkisi demokratiktir. Ama biz kendimizi AKP ile kıyaslamayız. Biz kendimizi kendi değerlerimizle, çağdaş dünya ile kıyaslarız. Oraya göre kıyasladığımızda bizimki de antidemokratiktir. CHP tarihine ve benimsediği ilkelere göre kıyaslandığında antidemokratik olur. İsmet Paşa’ya, Ecevit’e bakmamız lazım, örneğimiz onlar olacak.”