CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, ASELSAN mühendislerinden Hüseyin Başbilen’in 7 Ağustos 2006’da, Halim Ünal’ın 17 Ocak 2007’de, Evrim Yançeken’in 26 Ocak 2007’de, Zafer Oluk’un 5 Mayıs 2008’de, Burhaneddin Volkan’ın ise 9 Ekim 2007 tarihinde şüpheli bir biçimde hayatlarını kaybettikleri anımsatıldı.
ASELSAN mühendisi Hakan Öksüz’ün de 25 Ocak 2013’te trafik kazasında yaşamını yitirdiği hatırlatılan gerekçede, şu ifadeler kullanıldı:
“Ülkenin stratejik bir sanayi kuruluşunda çalışan mühendislerin şüphe uyandıran ölümleri akıllara birçok soruyu getirmektedir. Türkiye’de yıllar önce yaşanan şüpheli ölümlerin, faili meçhul cinayetlerin dahi aydınlatılamadığı gerçeği ortada iken, yakın tarihte yaşanan bu şüpheli ölümlerin üzerinde fazla durulmamıştır. Yabancı istihbarat servislerinden derin devlet yapılanmalarına, terör örgütlerine kadar birçok komplo teorisinin ortaya atılmasının sebebi ise ASELSAN mühendislerinin ölümleri hakkında kamuoyunu tatmin edici cevapların adli ve siyasi makamlarca verilmemesinden kaynaklanmaktadır. Trafik kazasında hayatını kaybeden mühendis Hakan Öksüz’ün daha önceki yıllarda kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğraması, ölen mühendislerin ailelerinin isteği sonucu Başbakanlık Teftiş Kurulunun araştırma yapması kamuoyundaki şüphelerin haklılığını göstermektedir.”
15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına çöreklenen FETÖ mensuplarının ortaya çıktığına vurgu yapılan gerekçede, gün geçtikçe ortaya çıkan bilgilerin ve görevden alınan kişilerin, durumun vahametini daha da gözler önüne serdiği belirtildi.
ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümlerinin, bu olaylardan sonra yeniden araştırılması gerektiği kaydedilen gerekçede, mühendislerin ölümüyle ilgili soruşturma ve kovuşturmaları yürüten savcı ve hakimlerin bugün görevde olup olmadıklarının, Adli Tıp Kurumu raporları ve otopsi tutanaklarının incelenmesinin gerekli olduğu ifade edildi.
Gerekçede, “Bu kişilerin ölümlerinin üzerindeki şaibe FETÖ’nün darbe girişiminin ardından yeninden değerlendirilmeli ve gerçekler kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Olaylar intihar ve kaza ihtimalleri ile basite indirgendiği takdirde, ülke savunmasını ilgilendiren birçok konunun da üstü kapatılacaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu.