CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “Hükümet politikasına ilişkin hiçbir görevi olmayan cumhurbaşkanına örtülü ödenek kullanma yetkisinin verilmesi doğrudan doğruya anayasaya aykırıdır” dedi.
Hamzaçebi, kamuoyunda “Torba Kanun” olarak bilinen yasanın bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Partisi adına başvuruyu yaptıktan sonra basın mensuplarına değerlendirmede bulunan Hamzaçebi, “Dünkü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren torba yasanın örtülü ödenekle ilgili düzenlemesi hakkında yürütmenin durdurulması talebiyle biraz önce Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açtık” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanına örtülü ödenek kullanma konusunda yetki veren düzenlemenin bütün toplum tarafından iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Hamzaçebi, şunları kaydetti:
“Bugüne kadar hiçbir cumhurbaşkanının örtülü ödenek kullanma yetkisi olmamıştır. Atatürk’ten bu yana Sayın Abdullah Gül de dahil olmak üzere hiçbir cumhurbaşkanına örtülü ödenek kullanma yetkisi verilmemiştir. Buna anayasal sistemimiz izin vermemektedir. Ayrıca bugüne kadar ki cumhurbaşkanları da böyle bir ihtiyaç duymamışlardır.
Bugünkü Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan farklı davransa da, ‘parlamenter sistem bekleme odasına alınmıştır’ dese de bizim anayasamız, cumhurbaşkanını tarafsız olarak konumlandırmıştır. Yine anayasamıza göre cumhurbaşkanının sorumsuzluğu vardır. Örneğin hükümet kararnamelerini imzalamaktan doğan sorumluluk, bu kararnameyi imzalayan başbakan ve ilgili bakana aittir. Bu kararnameyi imzalamış olmasından dolayı cumhurbaşkanlığının hiçbir sorumluluğu yoktur.”
Hamzaçebi, cumhurbaşkanlarının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi de dahil olmak üzere hiçbir yargı mercine başvurulamayacağına vurgu yaparak, “Yani cumhurbaşkanının temelde bir sorumsuzluğu vardır. Yürütme işi doğrudan doğruya hükümet tarafından yürütülür. İstihbarat hizmeti gibi, kapalı savunma hizmetleri gibi devletin milli güvenlik hizmetleri, devletin yüksek menfaatleri gibi konular doğrudan doğruya hükümet politikasına ilişkin alanları kapsar. Hükümet politikasına ilişkin alanlarda hükümet, başbakan elbette örtülü ödenek kullanabilir” dedi.
Örtülü ödeneklerin bugüne kadar başbakanlar tarafından kullanıldığını ve onların namusuna emanet edildiğinin altını çizen Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümet politikasına ilişkin hiçbir görevi olmayan cumhurbaşkanına örtülü ödenek kullanma yetkisinin verilmesi doğrudan doğruya anayasaya aykırıdır. Hükümetin, yürütme organının işlemleri anayasada yazıldığı şekilde denetlenir. Parlamento tarafından denetlenir. Soru, gensoru, genel görüşme, meclis araştırması, meclis soruşturması gibi yöntemlerle hükümetin bütün uygulamalarını parlamento denetleme imkanına sahiptir.
Siyasi sorumluluğu olmayan, siyasi sorumsuzluğu esas olan cumhurbaşkanının örtülü ödenek kullanma yoluyla hükümet politikası alanına girmesi, burada yetki sahibi olması ve aynı zamanda kullanmış olduğu bu yetkinin parlamento tarafından denetlenemeyecek olması, anayasamıza çok açık bir biçimde aykırılık oluşturmaktadır. Hiç kimse kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz. Bu düzenleme ile cumhurbaşkanına dayanağı anayasada olmayan anayasaya aykırı bir yetki verilmiştir.”
Başbakanlığa son verdi
“Bu iptal davamızı sayın başbakanın dünkü açıklamaları ile birlikte değerlendirmek gerekir” diyen Hamzaçebi, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dünkü konuşmasını da eleştirdi ve “Sayın Başbakan dün seçim bildirgesini açıkladı ve Türkiye’yi yetki karmaşasını önlemek için başkanlık sistemine taşıyacaklarını söyledi. Bu, sayın Başbakan’ın, başbakanlığına son verdiği anlamına geliyor. Bir başbakan, bir partinin genel başkanı olarak seçime giriyor ve diyor ki ‘Ben Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığı için çalışacağım’ diyor. Parlamenter sisteme veda etmek isteyen bir başbakan” görüşünü dile getirdi.
Başkanlık sistemi için anayasa değişikliği gerektiğinin altını çizen Hamzaçebi, “Bu seçimi başkanlık sistemine dönüştürmek isteyenlere millet izin vermeyecektir. Böyle olduğu halde şu anda örtülü ödenek kullanmak gibi bir yetkiyi elde ederek Türkiye’yi başkanlık sistemine taşıma teşebbüsü, inanıyorum ki yargıdan dönecektir. Türkiye, parlamenter sistemde yolunda devam edecektir. Parlamenter sistemden saparak Türkiye’yi başkanlık sistemine taşıma teşebbüsleri sadece yargıdan değil, milletten de dönecektir CHP’nin buna inancı tamdır” dedi.
İnternet düzenlemesi ve diğer kişisel verilerle ilgili düzenleme hakkında çalışmalarının devam ettiğini belirten Hamzaçebi, onlarla ilgili davayı da önümüzdeki hafta açacaklarını bildirdi.
Çok sayıda emniyet üst düzey yöneticisinin “tasfiye” edilmesi hakkındaki görüşünün sorulması üzerine Hamzaçebi, “İç Güvenlik Yasası”nı “Polis Devleti Yasası” olarak niteledi. Hamzaçebi, bununla ilgili iptal davasını açtıklarını anımsattı. Akif Hamzaçebi, yargı ve hakim kararı olmadan bir hukuk devletinde kimse vatandaşı yoldan çevirip ‘Çıkar elbiseni senin üstünü arayacağım’ diyemeyeceğini vurguladı.
Hamzaçebi, ayrıca bir hukuk devletinde davalara kimlerin bakacağına hükümetler tarafından karar verilemeyeceğini, konuyla ilgili başvurularında buna işaret ettiklerini, böyle bir düzenlemenin kuvvetler ayrılığına ihlal olduğunu söyledi.
Akif Hamzaçebi, itiraz ettikleri yasanın, polise bireysel hareketlerde 24, toplumsal hareketlerde 48 saat gözaltı yetkisi verdiğine işaret ederek, “Kanuna baktığımızda bu 24 saatlik sürenin 48 saate ulaşabildiğini, 48 saatlik sürenin de 6 güne kadar çıkabildiğini görüyoruz. Yani bir polisin, ‘Şunu atın içeri’ demesi halinde bir vatandaş 6 gününü nezarethanede gözaltında geçirebilecektir. Bir hukuk devletinde bunun olması mümkün değildir, bunu kabul etmiyoruz” dedi.
Hamzaçebi, ayrıca valilere verilen yetkileri de iptal talebine eklediklerini bildirdi.
Hamzaçebi, “Polis Devleti Yasası’nda emniyet teşkilatının yapılanmasına yönelik olarak, polislerin özlük haklarının ellerinden alınmış olmasına yönelik olarak, Jandarma teşkilatının politize edilmesine yönelik olarak yer alan düzenlemelere ilişkin çalışmalarımız devam etmektedir, onlar için de en kısa sürede Anayasa Mahkemesi’nde iptal davamızı açacağız” ifadesini kullandı.