Partiden yapılan açıklamada, partinin 10 YSK üyesi hakkında soruşturma başlatılmasını talep ettiği belirtildi.
Açıklamada şikayet dileklerinin, YSK’nın Yargıtaydan seçilen üyeleri için Yargıtaya, Danıştaydan seçilen üyeleri için ise Danıştaya verildiği kaydedildi.
Halk oylamasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulalarının geçerli sayılması kararlaştırılmış, CHP’nin halk oylamasının iptali talebiyle yaptığı başvuru YSK tarafından oy çokluğuyla reddedilmişti.
Kurulun 11 üyesinden biri ret kararına muhalif kalırken, CHP bu üye için suç duyurusunda bulunmadı.
Şikayet dilekçesinde, YSK’nın, yorum yetki ve sınırlarını aşarak, yetkisi bulunmayan bir konuda sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulası ve zarflarının geçerli sayılmasına yönelik ilke kararı aldığı savunuldu.
Karar alınırken, 298 sayılı Seçim Kanunu’nda öngörülen seçimlerin denetimiyle alakalı çalışma esaslarına ilişkin hiyerarşi ve usule uyulmadığı ileri sürülen dilekçede, YSK’nın, oy zarf veya pusulalarını mühürlemeyen sandık kurulu başkan ve üyelerinin görevi kötüye kullanma suçlarının objektif cezalandırma şartını kaldıracak, delilerini yok edecek biçimde ve oy gizliliğini ihlale neden olacak şekilde karar alarak görevlerinin gereklerine aykırı davrandığı iddia edildi.
Dilekçede, “Tüm bu hukuka aykırılıkların beşeri hata ve mesleki tecrübesizlik kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, tam kanunsuzluk nedeniyle halk oylamasının iptali tehlikesine ve seçim sonuçları üzerinde hiç bitmeyecek bir şüphe ve tartışma doğmasına neden olarak görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri değerlendirilmektedir.” ifadesine yer verildi.