CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, AA muhabirine yaptığı açıklamada, parti olarak sosyal medya kullanımına önem verdiklerini ve halk oylaması sürecinde de etkin şekilde kullanacaklarını söyledi.
Partinin diline uygun şekilde, kendi resmi kanalları üzerinden bir kampanya hedeflediklerini aktaran Aksünger, kendileri dışında bütün duyarlı kesimler tarafından da sosyal medya üzerinde yoğun bir “hayır” kampanyası yürütüldüğünü anlattı.
Kullanılan dilin önemine vurgu yapan Aksünger, çatışma ve kamplaşmadan uzak duracaklarını vurguladı.
Aksünger, “Toplumun huzur konusunda büyük bir sıkıntısı var. Ciddi bir kamplaşma ve huzursuzluk var herkeste. Biz bu huzursuzluğu bir nesneyle tetikleyecek hiçbir şey yapılmasını istemiyoruz.” dedi.
“Her istediğinizi söyleyemezsiniz”
Kullanıcılar arasında sosyal medyanın sanki bir hayalet durumu varmış gibi düşünüldüğünü ve bunun yanlış bir tutum olduğunu belirten Aksünger, bu dijital mecrada herkesin her istediğini söyleyemeyeceğini aktardı.
Aksünger, “Bu doğru bir şey değil. Bununla ilgili tüm örgütümüze gerekli talimatlar verildi.” diye konuştu.
Kampanyaya destek olan binlerce gönüllüleri olduğuna işaret eden Aksünger, bunlar arasında koordinasyonu sağlamak için ayrıca çalışmaları olduğunu bildirdi. Aksünger, gönüllülere dil konusunda ihtimam gösterilmesi noktasında telkinde bulunduklarını bildirdi.
“Yeni bir anayasa yapılmadığını vurgulayacağız”
Erdal Aksünger, sosyal medyanın etkin kullanımı için parti olarak detaylı kullanıcı analizleri yaptıklarını anlattı.
“Kimlerin sosyal medyada olduğu ve neler izledikleri, ne zaman izledikleri, bütün grafikler elimizde mevcut.” diyen Aksünger, sosyal medya kampanyalarında daha çok “yeni bir anayasa yapılmadığını” vurgulayacaklarını söyledi.
Aksünger, “Bu değişikliğin her maddesiyle ilgili genel merkezin resmi hesaplarından bilgilendirmeye çalışacağız. Ama burada hiciv kullanmak bence çok hoş değil. Türkiye bundan uzaklaştı. Siyaset hicve hiçbir tahammül göstermiyor.” şeklinde konuştu.
Yaptıkları araştırmalarda sosyal medyanın, kullanıcılarda çoğu zaman bıkkınlığa yol açtığını saptadıklarını belirten Aksünger, “Bakıyoruz insanlar belli videoları 20-25 saniyenin dışında izlemiyorlar. Bunu da gözönünde bulundurarak kampanya yürüteceğiz.” değerlendirmesini yaptı.
“Reklam arasında akıllı telefonlar devreye giriyor”
Erdal Aksünger, dijital mecrada “kimin nerede dolaştığı” konusunda hem kendi çalışmalarının hem de bilimsel çalışmaların kendilerine yol gösterici olacağının altını çizdi. Aksünger, “Bu kadar televizyon izlenilen bir ülkede reklama geldiğinde insanların ikinci olarak ellerinde telefonlarını da kullandığını tespit ettik. Geceleri çok yoğun kullandığını şuradan görüyoruz; çünkü reklam zamanlarında akıllı telefonlar devreye giriyor.” dedi.
İstatistiklerle hangi yaş grubunun ne düşündüğünü analiz edebildiklerini belirten Aksünger, “Bir huzursuzluk istemiyor insanlar. Hangi partiye oy verirse versin belli bir kitle artık huzursuzluktan nefret etmiş durumda. O kitlenin nerede ne yaptığını biliyorsanız, ona uygun, onlarla bu diyaloğu sağlama imkanına sahipsiniz demektir.” diye konuştu.
Aksünger, bu nedenle halk oylamasına yönelik sosyal medya kampanyasının televizyonların en çok izlendiği “prime time” saatlerindeki reklam aralarında yoğunlaşacağını bildirdi.
Yaptıkları analizlerde kullanıcıların “kaotik bir ortam” istemediklerini de gördüklerini anlatan Aksünger, bunun da düzgün bir şekilde anlatılması gerektiğine dikkati çekti.
Paylaşımlarında, anayasanın milletin uzlaştığı bir toplumsal mutabakat metni olduğunu da anlatacaklarını vurgulayan Aksünger, “Anayasanın bir kişiye endeksli yapılamayacağını anlatacağız. Bunu da dijital mecralardaki insanlar neredeyse, onlara anlatmaya çalışacağız.” diye konuştu.