Fransız çizer Zeon, Fransa’daki saldırılar sonrası ifade özgürlüğü, Fransız Yahudiler ve antisemitizmle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fransa’da basın suçu kavramının ülkeyi yöneten güçlerin eleştirilmesini engellemek maksadıyla kullanıldığını savundu.
Karikatüründe İsrail’in Gazze’ye saldırısını bir çocuğa kılıç saplanmasıyla tasvir eden Zeon hakkında “Irkçılığa ve Antisemitizme Karşı Uluslararası Mücadele Ligi (LICRA)” şikayette bulunmuş ve ardından soruşturma başlatılmıştı. Fransız çizer konuyla ilgili, ülkesinde Yahudi soykırımı meselesinin bir tabu olduğunu ve bu yüzden Fransızların Yahudilere karşı suçluluk hissettiğini belirtti.
Zeon, Charlie Hebdo dergisinin Paris’teki merkezine yapılan saldırıların ardından yaşananları 11 Eylül olaylarına benzeterek, “Charlie Hebdo’dan sonra oluşan ortam 11 Eylül sonrası gibi. Ya Charlie’sin, ya terörist” dedi.
“Terör saldırıları ardında belirsiz unsurlar varsa olayları sorgulamak gerekir”
Gözaltına alınmasının Fransa’da büyük medya kuruluşları tarafından gözardı edildiğini hatırlatan Zeon, “Benim davam hakkında konuşmak işlerine gelmiyordu. Çünkü Charlie Hebdo meselesine karşın benim durumumun tezatlığını dile getirmiş olacaklardı” dedi. Karikatürünün antisemitik değil antisiyonist olduğunun altını çizen Zeon, “Fransa’da antisemitizm Siyonist örgütler tarafından uydurulmuş bir kavram” yorumunda bulundu.
Kendisinin de Yahudi olduğunu hatırlatan çizer, “Ben ve diğer Yahudi arkadaşlarım herhangi bir endişe taşımıyoruz. Antisemitizm Fransız Yahudilerini birarada tutmak ve onları korkutmak için uydurulmuş bir kavram” ifadesini kullandı. Charlie Hebdo saldırılarının Fransız istihbarat güçlerinin bilgisi dahilinde yapılmış olabileceğine dair birçok unsur bulunduğunu savunan Zeon, saldırgan Kouachi kardeşlerin Paris’te birçok güvenlik kamerası olmasına rağmen dergiye yaptıkları baskın sonrası rahatça dolaşmalarını garip bulduğunu söyledi. Zeon, aynı zamanda Fransız istihbaratının Haziran 2014’te Kouachi kardeşlerin telefonunu dinlemeyi bıraktığını hatırlatarak, “Terör saldırıları ardında belirsiz unsurlar varsa olayları sorgulamak gerekir” dedi.
“Saldırıların ardından medya bilinçli yönlendirme yaptı”
Charlie Hebdo saldırılarının Fransa, ABD ve İsrail işbirliğinde yapılmış olabileceğini savunan Zeon, ” Charlie Hebdo saldırılarından en karlı çıkan ülke İsrail” değerlendirmesinde bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun saldırı sonrası Paris’teki Büyük Sinagog’da Fransız hükümeti veFransa Cumhurbaşkanı François Hollande’a konuşma yapmasını yadırgayan çizer, “Netanyahu’nun Charlie Hebdo saldırıları sonrası Fransa’ya gelmesi, en kötü düşmanını öldürtmüş mafya babasının cenaze töreni düzenlemesi gibi” yorumunu yaptı.
Charlie Hebdo saldırılarının ardından ortaya çıkan durumun medya tarafından bilinçli yönlendirildiğini ve “Ben Charlie’yim” sloganın hemen yaygınlaştığını vurgulayan Zeon, kamuoyunun duygularıyla oynandığını söyledi. Bu etkinin geçmeye başladığını ve insanların Charlie Hebdo olayıyla ilgili bir tuhaflık olduğunu anladıklarını savunan karikatürist, “8 yaşında bir çocuğun Fransa’da terörizme övgü suçundan sorgulanması normal değil” eleştirisinde bulundu.
“Charlie Değilim ve Umurumda da Değilsin”
Karikatürlerin ikiye ayrıldığının altını çizen Zeon, kimi karikatürlerin karşılıklı iletişime katkı sağladığına, kiminin ise yalnızca hakaret maksadıyla çizildiğini belirtti. Charlie Hebdo’nun, Hz. Muhammed karikatürü yayımlamasının hakaret maksadı taşıdığını ifade eden Zeon, derginin karikatüristleri için “Peygamber karikatürü çizdiklerinde birçok insanı yersiz bir biçimde gücendirdiklerinin farkındalar” dedi.
Kendi ve diğer Fransız çizer arkadaşlarının bu hafta içinde “Charlie Değilim ve Umurumda da Değilsin” adlı bir eser yayımlayacaklarını hatırlatan Zeon, bu çizimlerle Charlie Hebdo meselesine espriyle yaklaşmayı umduklarını ve eserlerinin dergiye karşı denge ağırlığı niteliğinde olmasını hedeflediklerini sözlerine ekledi.