Yaklaşık 23 milyon seçmen, pazar günü, yönetimin “yeni cumhuriyetin anahtarı” şeklinde tanımladığı muhalefetin ise “vitrin değişikliği” nitelemesiyle karşı çıktığı Anayasa taslağını oylayacak.
Cezayir’de 22 Şubat 2019’da Abdulaziz Buteflika’nın kötü giden sağlığına rağmen Cumhurbaşkanlığına yeniden adaylığını açıklamasıyla başlayan kitlesel protestoların yol açtığı değişim rüzgarlarında yeni bir dönüm noktasına gelindi.
Buteflika’nın istifasının ardından Aralık 2019’da yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanı seçilen Abdulmecid Tebbun’un gündemine aldığı ilk iş yeni bir Anayasa olmuştu. Tebbun, Buteflika’yı koltuğundan eden ülke içinde “Hirak” şeklinde isimlendirilen protesto hareketinin taleplerini karşılamak için yeni bir Anayasa vadetmişti. Çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı, yeni Anayasa taslağını hazırlamak üzere 15 hukuk uzmanından oluşan bir komiteyi daha seçildiği ay içerisinde görevlendirdi.
Komite, çalışmalarını mart ayında tamamladıysa da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının baş göstermesi nedeniyle süreç ertelendi. Cezayir Cumhurbaşkanlığı, iki ay aranın ardından mayıs ayında Anayasa değişiklik taslağını medyayla paylaşarak yeniden süreci başlattı. Taslak kamuoyunda tartışıldıktan sonra önce Meclisin yasal komisyonlarına, ardından da onay için hükümete gönderildi. Hükümet ve Meclisin iki kanadının onayının ardından 1 Kasım’da referanduma gidilmesi kararı alındı. Anayasa taslağına karşı çıkanların yeterince söz hakkı verilmemekle eleştirildiği 21 günlük kampanya süreci çarşamba günü tamamlandı.
Anayasa sürecinde başroldeki Cumhurbaşkanı Tebbun, ekibindeki bazı isimlerin Kovid-19’a yakalanması üzerine önce karantinaya girdiğini duyurdu ardından da tedavi için Almanya’ya gitti. Tebbun’un Anayasa referandumunda oy kullanıp kullanmayacağı ise belirsizliğini koruyor.
Taslakta dikkati çeken değişiklikler
Hazırlanan yeni Anayasa taslağı önemli değişiklikler içeriyor. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği için art arda veya ayrı zamanlarda iki dönemden fazla aday olma imkanını ortadan kaldıran değişiklik, söz konusu taslağın en önemli maddeleri arasında öne çıkıyor.
Yeni taslağa göre Cezayir’de Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurmak için görev verdiği Başbakan’ın, Meclisin üçte ikisinin onayını alması gerekiyor. Önceki Anayasaya göre, Cumhurbaşkanı, Meclisteki en büyük partiyi dikkate almadan dışarıdan bir ismi Başbakan olarak tayin etme hakkına sahipti.
Ancak, Cumhurbaşkanı’nın Başbakan’ı görevden alma hakkının yanı sıra yargı konseyine başkanlık etmesi, yüksek bürokrasi, güvenlik otoriteleri ve yerel yöneticileri atamasına ilişkin maddeler “kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı” olmakla eleştiriliyor.
İlk taslakta Cumhurbaşkanı’nın görevini yerine getiremeyecek durumda olması, istifa etmesi veya ölüm durumlarında, Cumhurbaşkanı’nın görev süresi dolana kadar devlet başkanlığı görevini yürütecek Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı makamı oluşturulmuştu. Ancak bu madde hükümetin onayladığı taslak metninden çıkarıldı.
Anayasa taslağı, olağanüstü hal ilan edilmesini 30 günle sınırlandırırken, uzatılması için Meclis oturumunu gerekli kılıyor.
Ordu ve yargıda önemli düzenlemeler
Yeni taslağın Cezayir ordusuna önceki Anayasa’nın aksine, Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve Arap Birliği gibi uluslararası kuruluşların barış misyonlarına katılma, yani sınır ötesinde bulunma imkanı tanınıyor. Cezayir askerinin ülke dışına çıkabilmesi için ise Meclisin üçte ikisinin onayı gerekiyor. Uzmanlar, bu adımda Cezayir’in sınır komşusu Libya’daki çatışma ortamının etkili olduğunu değerlendiriyor.
Cezayir rejiminde temel aktör konumundaki ordunun Anayasa gereği bağımsız olması gerekirken, Genelkurmay Başkanı Said Şangariha’nın referandumu “yeni Cezayir’in inşasında önemli bir adım” şeklinde nitelemesi de muhalefetin tepkisine neden oldu.
Cezayir’de Cumhurbaşkanı’nın başkanlık ettiği Yüksek Yargı Konseyi’ndeki Adalet Bakanı’nın koltuğu kaldırıldı. Cezayir yönetimi bu sayede yargı bağımsızlığını arttırmayı amaçladığını açıkladı. Ancak, Cumhurbaşkanı’nın bu Konseyin başkanı niteliğindeki konumu ve Konseye yaptığı atamalar da aynı şekilde muhalefetin tepkisini çekti.
Ülkede önceden uluslararası anlaşmaların incelenmesi, seçim sonuçlarının teyidi ve çıkartılan yasaların Anayasa’ya uygunluğunun tespiti gibi görevlere sahip, Anayasa Konseyinin yerine bir Anayasa Mahkemesinin kurulması da yeni taslakta yer buldu.
Muhalefetin diğer bir eleştirisi de temel hak ve özgürlükler alanında. Anayasa taslağı metninde, temel hak ve özgürlükler yer almasına rağmen, “bu hakların kimi zaman kısıtlanabileceği” ifadesi de yer aldı. Ancak bu sınırlandırmaya ilişkin detay verilmedi.
Yönetim savunuyor, muhalefetten itirazlar var
Seçilmesinin ardından orduda ve bürokrasideki kritik görevlerde hızla değişime giden Cumhurbaşkanı Tebbun ve yönetimindeki kadrosu, Anayasa değişikliğini yeni dönemin anahtarı olarak tanımlıyor.
Referandum kampanyasının sloganı olarak, “Kasım 1954: Bağımsızlık; Kasım 2020: Değişim” ifadeleri öne çıktı.
Başbakan Abdulaziz Cerrad, yakın zamanda yaptığı açıklamada, yeni Anayasa taslağının “ülkeyi yolsuzluktan, kötü yönetimden ve tek adam idaresinden kurtaracağını” söyledi.
Buna karşın, Cezayir’de 22 Şubat 2019’da başlayan toplumsal protesto hareketi ve diğer muhalefet partileri Anayasa taslağına farklı argümanlarla karşı çıkıyor.
Cezayir, 44 milyonluk nüfusuyla, düşen petrol fiyatlarının doğurduğu ekonomik darboğaz ve Kovid-19 salgınının yol açtığı yüksek işsizlikle mücadele ediyor.
Ülkede salgının şiddetini arttırmasıyla mart ayında gösterilerine ara veren toplumsal protesto hareketi “Hirak”, bu süreçte gösterilere öncülük eden birçok aktivistin tutuklanmasına ve bazılarının askeri mahkemede “ulusal güvenliği tehdit” benzeri suçlarla ağır cezaya çarptırılmasına tepkili.
Bu nedenle “Hirak” temsilcileri ve ilişkili gruplar, rejimin meşruiyetini sorgulayarak, Anayasa referandumunu bir “vitrin değişimi” şeklinde tanımlıyor.
Sokak hareketi, aktivistler ve hukukçular arasında yaygın bir boykot kampanyası var.
Cezayir’deki keyfi tutuklamaları ve diğer insan hakları ihlallerini takip eden Cezayir İnsan Hakları Topluluğu, pazar günü yapılacak oylamayı bir “oldu bitti referandumu” diye niteledi.
Spor Bakanı Sid Ali Haldi’nin birkaç gün önce Anayasa referandumuna karşı çıkanların “başka bir ülkeye gidebileceği” yönündeki açıklaması da ülke içinde tepkilere yol açtı.
Öte yandan, muhalefet içindeki başka bir cepheyse Anayasa taslağının uzlaşı çerçevesinde hazırlanmadığını savunuyor ve bu nedenle karşı çıkıyor.
Gerek salgının yol açtığı endişe gerekse muhalefetten gelen boykot çağrıları nedeniyle referanduma katılımın düşük olması bekleniyor.
Cezayir’de önceki Anayasa değişiklikleri eski Cumhurbaşkanı Buteflika’nın üçüncü dönem Cumhurbaşkanı olmasının önünü açmak için 2009 ve 2014 yıllarında gerçekleştirilmişti.
Buteflika döneminde yapılan bu değişiklikler, Cumhurbaşkanlığına yürütme ve yargıda geniş yetkiler tanımasıyla muhalifler tarafından sıkça eleştirilmiş, sistemdeki tıkanıklıkların gerekçeleri arasında gösterilmişti.
AA