Cemil Çiçek, Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) Başkanı Göksel Bozkurt ve Yönetim Kurulu’nu kabulünde, Özgecan Aslan’ın öldürülmesinin ardından yaşanan tartışmalara ilişkin görüşlerini ifade etti.
Belli süreden beri Türkiye’de kadının sorunları, cinayetler ve şiddet olaylarının her gün haber metinlerinde, gazete sayfalarında yer aldığını belirten Çiçek, “Hepimizin nefretle kınadığı, asla tasvip etmediğimiz bir kısım fiili durumlar….Bu sadece iç kamuoyumuz bakımından değil, Türkiye açısından kötü bir imaj oluşturuyor. Bu nedenle, Özgecan’ın hunharca katledilmesi, toplumda haklı olarak büyük bir infiale sebep verdi. Hepimiz bundan büyük acı, üzüntü duyduk. Bu üzüntümüzü de değişik vesilelerle ifade etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Konuyla ilgili tartışmaların olduğunu ve belli bir süre daha devam edeceğine işaret eden Çiçek, TBMM’de kadına yönelik şiddet ve hunharca işlenen cinayetlerle ilgili Araştırma Komisyonu kurduğunu hatırlattı. Komisyon’da tüm partilerin temsil edildiğini, Meclis’in duyarlılığını ortaya koymak, konuyla ilgili araştırmalar yapmak, çözüm önerilerini ortaya koymak bakımından çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Çiçek, şunları kaydetti:
“Ben bugüne kadar bu tür Araştırma Komisyonlarına hiç katılmadım, daha özgürce çalışma yapsınlar diye….Ama konunun önemi sebebiyle, gelen talep üzerine birkaç gün evvel de kendileriyle bir toplantı yaptık. Başkanlık olarak bu yöndeki çalışmaları, yurt içi ve yurt dışı olmak üzere her türlü desteği vereceğimizi ifade ettik. Nitekim BM’de yapılacak toplantıya da bu manada katılacaklar. Meclis’in çalışma takvimi de dikkate alınarak, kendilerinin de arzusu benim de beklentim, bir an evvel bu çalışmaları bitirip alınacak tedbirlerle ilgili bir tedbirler manzumesini ortaya koymalarıdır. Bunu da yapacaklarına inanıyorum. Meclis bu konuya hassas. Zaten gündemdışı konuşmalarla, siyasi parti başkanlarımızı yaptıkları toplantılar ve açıklamalarla da dile getiriyorlar. Ben de Özgecan’ın babasını, ailesini aradım; üzüntümüzü ifade ettik. Tabii evlat acısı çok kolay kabullenebilecek bir acı değil. İnfiali büyük…”
“Vatandaşın beklentisi idam edilmesi…”
Tartışma yaparken bir kaç şeye bakmak gerektiğini vurgulayan Çiçek, şöyle konuştu:
“Evvela bu türlü şiddet ve vahşet olaylarının önlenmesi bakımından yasal yetersizlik var mı? Eğer bu varsa biz bunu süratle giderdik, gideriyoruz. Türkiye’de sorunların çözümü bakımından en kolay başvurulacak tedbirlerin başında yasal düzenlemeler geliyor ve Meclis, bir çok konuda bu düzenlemeleri büyük ölçüde yaptı, eksiklik varsa yine de giderilebilir. Mesele burada yasal eksiklikten daha çok, bunun uygulamasıyla ilgili konularda oluyor. Nitekim ceza indirimlerine gerçekten yargılama sırasında gerek var mı yok mu, mahkemelerin cezada indirim sebeplerini kullanmış olması, Yargıtay’ın bu yöne verdikleri kararlarda epey tartışılıyor. Demek ki yasadan çok uygulama konusu Türkiye’de, tartışmalı konudur. Bunu bir defa ortaya koymamız gerekiyor.
İkincisi; böylesine vahşi ve gerçekten büyük bir şiddetle kınadığımız olayla ilgili hapis cezası veya dile getirilen tedbirler ne olursa olsun vatandaşın beklentisi idam edilmesidir. İdamla ilgili bir ceza uygulanmadığı sürece bu infiali tam karşılamak mümkün olmuyor. Bu vesileyle idam cezası yeniden, sayın bakanların da açıklamaları ile gündeme geliyor. Vatandaşın da bu yönde talebi var, bazı açıklamalar var. Tabiatı ile bu konuyu tartışırken Türkiye’nin bir kısım uluslararası taahhütleri de var. Bunları da ortaya koyarak, tartışmak lazım. Değilse, sadece belli bir olay üzerinden tartışma yaparız, sonra sonuca varamayız. Sonra başka bir konu gündeme gelince, yine bu tartışmalar sonuçsuz kalır. Bu vesile ile idam cezası dahil, madem sayın bakanlar da gündeme getirdi, bu konuda farklı değerlendirmeler var, Türkiye’nin uluslararası taahhütlerini de gündeme koyarak, kamuoyu neyi talep ediyorsa bunları bilerek yapması, bizi daha sağlıklı sonuca ulaştırır diye düşünüyorum. Bir defa daha bu olayı nefretle kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Aileye sabırlar diliyorum. İnşallah bu cinayetler, vahşetler son olsun. Tabiatıyla ilgili komisyonumuz da çalışmalarını bitirince bunu da kamuoyuna takdim ederiz.”
Çiçek, afların; cezaların caydırıcılığı ve yargılamanın anlamsızlığını ortaya koyduğunu, toplumda mağdurların infialine yol açtığını dile getirerek, “Her türlü affa karşıyım. Ne ceza, ne imar, ne vergi affı yapılmalı. En tehlikeli olan da ceza aflarıdır. Adalete olan güveni zedeliyor. Mağdur aflar karşısında, ‘benim yakınım öldü ama suçlu elini kollunu sallayarak dolaşıyor’ diyor. Bir kısım suç ve suçluların cesaret almasına yol açacak olması bakımından da çok büyük etkisi var” dedi.