Cem Yılmaz, ‘Karakomik Filmler’ adı altında ‘Kaçamak’, ‘2 Arada’, ‘Emanet’ ve ‘Deli’den oluşan seriyle izleyici karşısına çıkacak. Komedyen, 2019 yılında ‘Karakomik Filmler’, vizyona girdikten sonra, stand-up gösteleri için beyazperdeye ara verecek.
Cadde’den Mesut Yılmaz, Cem Yılmaz’la yeni projesini, çekim süresini ve yeni stand-up gösterisini konuştu.
İşte o röportaj:
– Dört filmden oluşan ‘Karakomik Filmler’in türü ne? Bu projelerle izleyiciyi güldürecek misiniz yoksa hüzünlendirecek misiniz?
Sanıldığı gibi, biri komik, diğeri dram ağırlıklı değil. Her filmde izleyici hem gülecek hem hüzünlenecek.
Komedi ve dramı aynı film içerisinde görebileceksiniz. Bu, kahramanları itibarıyla birbirine benzeyen projeler bir yandan da…
– ‘Karakomik Filmler’in hikayelerini ne zaman kaleme aldınız? Bunun gibi daha gün yüzüne çıkamayan senaryolarınız var mı?
Dört filmin arasında en eskisi ‘2 Arada’… Senaryo itibarıyla çok eskiye dayanan mazileri var. En yenisini dahi yedi yıl önce yazmışımdır, aşağı yukarı. Bunlar normalde uzun metrajlı filmler olarak düşünülmüştü. Daha sonra ortak aldığımız bir kararla bu yönde ilerledik.
2019’da film bombardımanı yapmak ve izleyiciye güzel hikayeleri olan projeler izletmek istiyorum. Sonra sinemaya ara vereceğim bir süre… Elimde birçok senaryo var.
Bunları da aynı şekilde ilerleyen zamanlarda çekebilirim.
– Dört filmi de peş peşe çekiyorsunuz. Bir dizi seti kadar uzun ve yorucu mu?
Toplamı dokuz haftayı buluyor, öyle sanıldığı kadar aylar, yıllar sürmeyecek.
Bir yandan ekip arkadaşlarımız çok iyi, yorulsak da güle oynaya geçiyor. Örneğin, ‘Arif V 216’yı 13 haftada tamamlamıştık. Onunla kıyaslayacak olursak, çok iyi diyebiliriz.
– Dört filmde de birbirinden sürpriz isimlere rol verdiniz. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Çok yeni çalıştığım arkadaşım oldu. Örneğin, Özge’yle (Özpirinçci) daha önce hiç çalışmadım. İyi aktörlerle oynamak çok güzel oluyor. Ben de çok iyi olduğum için dengimi arıyorum (gülüyor).
– ‘Emanet’te Acun Ilıcalı’ya da rol verdiniz. Bu nasıl gelişti?
Evet, meraklı amatörlere olabildiğince imkan tanıyoruz, belirli ücret dahilinde. Acun da bunlardan biri (gülüyor).
– Dört film de hemen hemen aynı sürede vizyona girecek. Sizce bu bir risk değil mi?
Bir risk teşkil ettiğini düşünmüyorum. Böyle tasarladım ve yapmak istiyorum.
Benim dergicilikten gelen hayalim vardı. 60 dakikada filmi en güzel şekilde anlatmış oluyoruz zaten.
Bizim fark yaratmak istediğimiz prodüksyon, yerler mekanlar ve hikayeleri… Sinemaya gitmeye değecek filmler çıkarmaya çalışıyoruz.
– ‘Karakomik Filmler’le birçok ilke de imza attınız. Yayınlanma süreleri nasıl olacak? İki yapıma tek biletle girileceği söyleniyor. Bu doğru mu?
Evet, doğru. İki filmi bir, diğerlerini de bir vizyona sokacağız. Örneğin, ‘Kaçamak’ ve ‘İki Arada’ tek proje gibi… İlk seansta biri, diğer seansta ikincisi izlenecek. Filmlerin süreleri 60’ar dakika olduğu için çok da keyifli olacağını düşünüyorum.
Bu ilk defa yapılacak olan bir şey ama son olacağını sanmıyorum. En azından ben devam edeceğim bu sisteme.
– Mart ayında tekrar sahneye çıkacaksınız. Bununla ilgili hazırlıklar tamam mı? Sahneyi özlediniz mi?
Özlemez olur muyum? Benim asıl işim sahne zaten. Orada kendimi daha iyi ve özgür hissediyorum. Sahnede yapamayacağım şey yok mesela. Canlı reaksiyon alıyorsun her şeyden önce, bunun ayrı heyecanı var. Bu yeni gösteri, hemen hemen iki sene sürecek. Hiç gitmediğim yerler var, oralara gidip turne yapmak istiyorum. Bunların başında da Anadolu geliyor.
İnsanların beni görmek istediği en ücra yere dahi gitmek istiyorum.
Avrupa turnesinin biletleri de tükendi. Orada da çok güzel bir ilgi var. Planlaması daha zor olduğu için Avrupa turnesi ilk olarak yapılıyor. Çok önceden organize edilmesi lazım. Eskiden salon imkanları kısıtlıydı.
Artık her ilde ve ilçede çok güzel salonlar var, oralarda insanlarla buluşacağım.
‘Televizyon izleyicisi değilim’
– Televizyon projesi düşünüyor musunuz?
Benim kitlem, televizyon izleyicisi değil. Kendim de değilim. O yüzden izlemediğim bir şeyi niye yapayım? (gülüyor) Televizyon zaten sıkıntı genel anlamda. Benim izleyebileceğim programlar son 10 yıl içerisinde git gide yok oldu. O yüzden hiç televizyon izlemek ve proje yapmak istemiyorum. Biraz da olsa içinde kıymet barından işler ve kişiler televizyondan elini eteğini çekti.
– Eski sanatçılardan sık sık komedyenlere yönelik eleştiriler geliyor, bunu neye bağlıyorsunuz?
Ben doğrusu yaşını başını almış bir komedyenim. Bunların hiçbirine kafayı takmıyorum. Yaşım olmuş 45, neredeyse emekliliği gelmiş biriyim.
‘Sporu boşladım’
– Emeklilik demişken, emekli oldunuz mu?
Yok, henüz emekli olmadım. 30 yıldır sigortalıyım. Yaştan tutmuyor. 55’i bekleyeceğim, daha 10 yılım var. Yalnız ben değil de abim emekli oluyor
8 Aralık’ta, odasını boşaltmaya başladı. Umarım ilk maaşıyla bize bir şeyler yapar. Bu arada abimin kıdem tazminatı için hazırlıklarımız sürüyor. Biraz zor olacak ama bu yükü kaldırmaya çalışacağız.
– Son zamanlarda yaptığınız sporla büyük bir fiziki değişim de gösterdiniz. Bu tempoda spora hâlâ vakit ayırabiliyor musunuz?
Ağustos ayının ortalarından itibaren sporu çok boşladım. Tabii bu zorunlu bir aksama, film çekimlerinin temposundan ötürü. Bir de canlandırdığım karakterlerin de pek sporla ilgisi olmadığı için kötü durmadı. Bu arada sigarayı da bıraktım, ondan dolayı bir hayli mutluyum ama gördüğünüz üzere sigara böreğine başladım. Hocam her ne kadar kızsa da (gülüyor)…