3 Mart 2009’da öldürülen Münevver Karabulut cinayetindeki şüphe, üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen kaldırılamıyor. Münevver Karabulut’un ailesi Cem Garipoğlu’nun intihar etmediği ve kaçtığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması talebi reddedildi. Karabulut ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir, CNN TÜRK yayınında karara itiraz edileceğini söyledi. Epözdemir, “Şikayetimizi yaptık. Bir maddi gerçeğin ortaya çıkması için itiraz hakkımızı kullanacağız. Ailenin bir talebi varsa, bunu yerine getirmek zorundayım.” dedi.
YÜZDE 99.9 UYUM
Başsavcılık, ölen şahıstan alınan DNA profili ile Cem Garipoğlu’nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 uyum olduğunu belirterek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Katil zanlısı Cem Garipoğlu, cinayetten 197 gün sonra teslim olmuştu. 17 Eylül 2009 günü avukatıyla birlikte teslim olan Garipoğlu, “çocuğa karşı, tasarlayarak, canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek” suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırılmış,10 Ekim 2014 tarihinde de Silivri’deki kapalı cezaevindeki koğuşunda ölü bulunmuştu.
BABANIN İDDİASI
Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, yıllardır, Cem Garipoğlu’nun intihar etmediği iddiasını sürdürüyor. Raporlara rağmen iddiasının arkasında duran baba Karabulut, şüphelerinin ancak Garipoğlu’nun mezarının açılmasıyla giderileceğini söylüyor.
Sokakta karşılaştığı kişilerin katilin intihar edip etmediğiyle ilgili sorular sorduğunu belirten Süreyya Karabulut şöyle konuşmuştu:
“Cem Garipoğlu’nun mezarını açtırmak istiyorum. Mahkemeye başvuracağım. Bu, benim en doğal hakkım. Sokaktaki vatandaş bana soruyor, öldü mü, öldürüldü mü, kaçırıldı mı? Bu soruların en doğru cevabı için mezarın açılmasında fayda var. İnşallah açtıracağım. Bu süreçte neyle karşılaşırım bilemiyorum. Henüz bununla ilgili bir adım atmadım. Avukatımla bile görüşmedim”
Kızının cinayetinin ardından zor günler geçirdiklerini ifade eden baba Karabulut, “Allah’a dua ediyorum, hiç olmazsa kızımın naaşı bulundu. En azından onun yanına gidebiliyorum. Konuşabiliyorum, derdimi anlatabiliyorum” demişti.
Milliyet