Olay Gazetesi Bursa

Çelik üreticilerinden yerli otomobile destek

TÇÜD Genel Sekreter Vekili Bilgin, "Yerli otomobil konusunda çelik sektörünün katkı payı bugünkünden daha yüksek seviyelerde olmalı." dedi.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreter Vekili Gazi Bilgin, yerli otomobil konusunda çelik sektörünün katkısının bugünkünden daha yüksek seviyelerde olması gerektiğini belirterek, “Sektör, piyasadaki gelişmeleri sürekli değerlendirerek üretim hacmini ve ürün gamını oluşturma çabasındadır.” dedi.

Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yerli üretimin desteklenmesi, söz konusu desteklerin haksız rekabet yaratmayacak şekilde olması gerektiğini söyledi.

Yerli otomobil projesinde çelik sektörünün rolüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bilgin, Türkiye’nin yıllık 1,6 milyon otomotiv üretimi hacmine ulaştığını bildirdi.

Bilgin, çelik sektörünün otomobil üretiminde önemli bir tedarikçi konumunda bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Otomotiv sektörü hala önemli miktarda ithal girdi kullanıyor. Tedarikçi olarak çelik sektörü, otomotiv sektörünün ihtiyaç duyduğu ürünlerin üretimi konusunda kendisini daha da geliştirme gayretindedir. Diğer taraftan otomotiv sektörü de dışarıdan temin ettiği girdileri iç piyasadan temin edebilme konusundaki imkanları değerlendirmelidir.”

Yerli otomobil konusunda çelik sektörünün katkı payının bugünkünden daha yüksek seviyelerde olması gerektiğinin altını çizen Bilgin, “Çelik sektörü, piyasadaki gelişmeleri sürekli değerlendirerek üretim hacmini ve ürün gamını oluşturma çabasındadır.” diye konuştu.

“Çelik sektörü, savunma sanayisi için önemli”

Yerli çelik ürünlerinin savunma sanayisine katkısına ilişkin de Bilgin, Türkiye’nin 1980’li yıllardan itibaren öncelikli hedefleri arasında yer alan savunma sanayisinin yerli kaynaklara dayanması fikrinin son yıllarda yeni bir ivme kazandığını dile getirdi.

Bilgin, yerlileştirme ve millileştirme kavramlarının savunma sanayisinde giderek önem kazandığını belirterek, “Milli savunma sanayisi, yerli çelik üretimine dayanmazsa sürdürülebilirliği olmaz. Dolayısıyla coğrafi anlamda çok stratejik bir konumda olan ülkemizin savunma sanayisinin sürdürülebilir üretim seviyesine erişmesinde çelik sektörünün çok önemli bir yeri olduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Türk çeliğinin kalite olarak uluslararası piyasalarda iyi bir imajının bulunduğunu vurgulayan Bilgin, dünyanın en gelişmiş ve en dikkatli ithalat politikalarını yürüten AB ülkelerine ve ABD’ye ciddi ölçüde çelik ihracatı gerçekleştirildiğini anlattı.

Bilgin, bu kalitede çelik üreten bir ülkenin kendi yerli sanayi sektörlerini desteklemesinin ve girdi tedariki konusunda istekli davranmasının doğal olduğuna işaret ederek, “Her yeni proje, sektörün üretimini, ürün gamını artırma yönünde önemli imkanlar sunmaktadır.” ifadesini kullandı.

“İthalata karşı tedbir alınmalı”

Devlet destekli üretim yapan bazı ülkelerin niteliksiz ve sertifikasız ürünlerinin yerli üretimi olumsuz etkilediğine dikkati çeken Bilgin, “Burada kast edilen Ukrayna, Çin ve Rusya gibi ülkelerdir. Başka ülkelerin kendi üreticilerini koruma adına ithalata karşı almakta olduğu tedbirlerin ülkemiz yetkili makamlarınca da vakit geçirilmeden alınmasını bekliyoruz.” dedi.

Ayrıca Ukrayna, Japonya, Hindistan gibi ülkelerin önemli çelik ihracatçıları olduklarının altını çizen Bilgin, bu ülkelerde serbest ticaret anlaşması imzalanırken çelik sektörünün kapsam dışında tutulması gerektiğini söyledi.

Bilgin, 20 Ocak’ta yürürlüğe giren ve serbest tüketicilerin kullandığı elektriğin tarifesini yeniden düzenleyen tebliğe de değinerek, “Düzenleme, elektriği en çok tüketen çelik sektörünün enerji maliyetini yüzde 26 artıracaktır. Bu durum sektöre ek yük getirecektir.” diye konuştu.